KORUYAMADIM!!

7.2K 463 64
                                    

Jimin in sesini duyunca hemen kasanın oradan çıkıp, sese doğru hızla ilerlemeye başladım. Ses birden kesilince korkmaya başlamıştım. O sırada kapıdan çıkan birini ve kucağında olan Jimin i gördüm.
S: Heyy!!

Arkasından bağırdığımda bana doğru dönmüş ardından da hızla kafeden çıkmıştı. Ben de hemen arkasından koşarak çıktım. Etrafıma baktığımda kız ortalıkta yoktu. O an sanki bir boşluğa düşmüş gibi hissetmiştim kendimi. Ben daha Jimin e yeni alışmıştım. Onun elimden kayıp gitmesine izin veremezdim, ayrıca ona söz de vermiştim.

Boğazım duğumlenmiş, göz yaşlarım da akmaya başlamıştı. Etrafta biraz dolaşıp onları aramaya başladım. Kafenin çevresine hatta daha da uzaklara. Ama bulamadım bir türlü, aklıma gelen düşünceler ile göz yaşlarım daha da bir artmıştı.

Ya Jimin i eski sahibi kaçırdıysa, ya ona yine kötü davranıp canını yakarsa?

Göz yaşlarımı elimin tersi ile silerek kafeye ilerledim, etrafa son kez bir göz attıktan sonra içeri girdim. Gi hanım ile göz göze geldiğimizde hemen yanıma doğru adımlamaya başladı. Yanıma gelince yüzü endişeli bir hal almıştı.
G: Soo Min, ne oldu neden böylesin?

Gözlerimin içine bakarken, başımı eğip titrek bir nefes aldım.
S: Sahip çıkamadım ona...

Gözlerim tekrar yanmaya başlamıştı. Sonra da göz yaşlarım akmaya...
G: Gel hadi.

Gi hanım kolumdan tutup beni bir masaya oturttu, benim konuşmam8 bekledi bir süre. İki elimi birleştirip derin bir nefes aldım.
S: Jimin...kayboldu.
G: Nasıl?
S: Ben onu kasaya bırakmıştım, ona biryere gitmemesini söyleyip müşterilerin yanına gittim. O sırada Jimin bana yardım et Soo Min diye bağırmaya başladı. Oraya doğru giderken bir kızın kucağına Jimin ile beraber kafeden çıktığını gördüm.

Ben...sözümü tutamadım, beni bırakma demişti...

Göz yaşlarıma eşlik edecek hıçkırıklarım da aramıza katılmıştı. Minicik Jimin e bile sahip çıkamadım ben. Keşke onu başka birine verseydim. En azından bunlar olmazdı değil mi?
G: Kamera var kafenin her yerinde, bakalım mı ha ister misin?

Kafamı hemen kaldırıp olumlu anlamda salladım. O da gülümseyerek beni kaldırdı ve odasına götürdü. Bilgisayarın başına geçip kayıtları kontrol etmeye başladık. Yarım saat öncesine baktık, kafeye sarı saçlı benim yaşlarımda bir kız girdi. Evet bu o kızdı, Jimin i kaçıran pislik.
S: B-bu o kız.

Parmağım ile ekrandaki sarı çiyanı gösterdim. Kaydı izlemeye devam ettik, evet benim Jimin i kasada yalnız başına bıraktığım an...
Kız biraz etrafına bakmış sonra da Jimin e doğru ilerlemeye başlamıştı. Jimin ona gülümseyerek bakarken kız onu kucağına almış kafenin çıkışına doğru ilerlemeye başlamıştı. Jimin kızdan kurtulmaya çalışırken birden bayılmıştı. O sırada salak ben de yeni gelmiştim.

Kafenin dışını çeken kameraya baktığımızda kızın kırmızı bir arabaya bindiğini gördüm.
S: Çok teşekkür ederim Gi hanım.
G: Rica ederim, eğer birşey olursa bana haber ver yardım ederim her zaman.

Gi hanıma tekrar teşekkür edip odasından çıktım. Ne yapacağımı düşünmeye başladım. Tekrar Gi hanımın odasına gidip izin aldım ve kafeden çıktım. Telefonu çıkarıp Yoora yı aradım ama açmadı. Ne oldu ona, işe de gelmedi bugün?

Telefonu cebime koyup durağa doğru ilerlemeye başladım. Otabüs gelince binip cam kenarına oturdum. Camdaki yansımama baktım, gözlerim kızarmıştı.

Gerçekten ben bu kadar kısa bir sürede nasıl bağlanmıştım Jimin e?

Başımı cama yaslayıp düşünmeye devam ettim, taki yan tarafımızda duran kırmızı araba ve içinde gördüğüm Jimin i görene kadar.
Jimin arka koltukta hareketsiz yatıyordu, araba hareket etmeye başlayınca hemen yerimden kalkıp otobüsten inmiştim.

Biraz trafik vardı, bu yüzden arabayı bulabilirdim. Yani en azından öyle umut ediyordum. Yoldan geçen bir taksi durdurup arabanın gittiği yola girmesini söyledim. Yola girip ilerlemeye başladık, etrafıma bakarken az ileride kırmızı arabayı gördüm.
S: Şu arabayı takip eder misiniz?

Taksici onlaylayıp kırmızı arabayı takip etmeye başladı. Araba biraz daha ileryip bir evin önünde durmuştu. Ben de taksicinin parasını ödeyip taksiden indim. Kız arka koltukta uyuyan Jimin i umursamazca kucağına alıp ilerlemeye başladı. Seni bir yakalayayım o ellerini...neyse.

Kız eve girince ben de adımlarımı hızlandırdım. Birkaç dakika sonra bir adam daha evin kapısını çalmaya başladı. Kapıyı acan sarı çiyana bağırmaya başladı. Sesleri ta buraya geliyordu neredeyse.
K(kız): Ne var!?
A: Ne demek ne var, kirayı öde artık!!
K: Ödeyeceğim dedim ya, kaçıyor muyuz?
A: Ya kirayı ödersin ya da ben başka şekilde ödetirim sana!!
K: Tama be yarın ödeyeceğim!!

Kız kapıyı adamın yüzüne kapatmıştı, saklandığım yere daha da sinip adamın gitmesini bekledim. O da karşıdaki eve girmişti. Biraz daha durdum orada, hava artık soğumaya başlamıştı. Kollarımı birbirine sarıp esnemeye başladım.

O arada kız evden çıkmıştı, o gider gitmez eve doğru ilerledim. Kapının önüne gelince durup nasıl açacağımı düşündüm. O sırada arkamdan birinin sesini duydum.

Sen...

Sizce kim?

CAT BOYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin