MESAJ!!

5.8K 504 299
                                    

Yatakta gerilerek kalktığımda baş ucumdan bir "Ah!!" sesi duymuştum.

Kafamı kaldırıp gözlerimi ovalayarak tepemde yanağını ovuşturan Jimin e baktım.
S: Ne yapıyorsun orada Jimin?

Yanağını bırakıp bana baktı.
J: Gece ateşin çıkmıştı ben de başında dururken uyuya kalmışım.
S: Ateşim mi çıktı?
J: Evet, sahaba kadar başında bekledim.
S: Teşekkür ederim de Dae nerede?
J: İşe gitti.
S: Ne!!

Hemen yataktan daha doğrusu Jimin in üzerinden atlayıp dolabıma yöneldim.
Elime gelen ilk tişörtü ve pantolonu alıp banyoya koştum. Üzerimi giyinip odaya geldim. Şarjda duran telefonumu da çantama tıkıştırıp kapıya gittim.
J: Bence gitme, zaten çok geç kaldın.
S: Neden uyandırmadınız ki?
J: Hastaydın diyorum.
S: Olsun.
J: Neyse iyi olduğuna göre ben de gideyim artık.

Jimin yerinden kalkıp yanıma geldiğinde bir süre yüzüne baktım. Elini kapı koluna atıp açtığında bakışlarım boşluğa düşmüştü. Ben de arkasından çıkıp aşağı indim.
S: Nereye gidiyorsun?
J: İşe.
S: Senin işin mi var?
J: Dün söylemiştim ya.
S: Nasıl bir iş bu tam olarak?
J: Fotoğraf çekiyorlar işte. Reklam çekimi demişti biri ama tam anlamadım.
S: Reklam mı, ne reklamı?
J: Çok soru soruyorsun Soo Min, gidiyorum ben.
S: Ama ben iyileşmedim ki!

Jimin yerinde durup gözlerini üzerimde gezdirdikten sonra kapıya doğru ilerlerken konuştu.
J: Bence iyileşmişsin.
S: Ben seni tek bıraktım mı hiç?
J: Ne alaka?
S: Çok alaka, şu an hastayım ve sen beni bir iş bırakıyor musun?
Ben seni hiç bırakmadım, sen hasta olunca bile yanında durdum.

Jimin ayakkabılarını da giyindikten sonra derin bir nefes alıp cebinden çıkardığı telefonu yüzüme doğru sallayarak cevap verdi.
J: Bir şey olursa ararsın, ben de gelirim.

Tam bir şey söylecekken kapıyı açıp çıktı. Salak gitmeseydin olmuyor muydu?
Kenarda duran ayakkabılarımı giyinip kapıdan çıktım ve yine peşinden gittim.
Yürürken telefon ile konuşuyor ve ara sıra gülüyordu.

Otobüs durağına geleceğini düşünürken durağın az gerisinde durmuş ardından da telefonu yine gülerek kapatmıştı.
Biraz bekledim, iki üç dakika sonra bir araba Jimin in önünde durmuştu. Biraz daha dikkatlice baktığımda bir kız olduğunu gördüm. Kim lan bu kız?

Jimin arabaya binip uzaklaştığında öylece arasından bakmıştım. Kimdi bu kız, nereye gittiler?
Hani işe gidiyordu bu ya!!

Sinirle yerimde tepinip eve geri döndüm. Bu saatte işe gidemezdim zaten. Kapıyı açıp çantamdan telefonumu alıp çantamı da askılığa astım. Odama çıkıp dolabımdan şort aldım. Zaten üzerimde tişört vardı, şortu giyinip odadan çıktım. Aşağı inerken karnımın gurultusunu duyabiliyordum.

Merdivenlerin başına geldiğimde başım biraz dönmüştü. Salona girdiğimde televizyonun önünde duran kumandayı alıp koltuğun üzerindeki battaniyeye sarılarak koltukta rahatca yayıldım.

Televizyonu açıp kanalları gezmeye başladım. Bir yarışma programında durup izlemeye başladım. Üşüdüğümü hissettiğimde üzerimdeki battaniyeye daha da sıkı sarıldım. Biliyorum şu an ateşim var ve ben daha çok çıkmasını sağlıyorum.

Hava sıcak olmasına rağmen üşümeye devam ediyordum. Üzerime yavaştan bir ağırlık çöktüğünde esneyip yastığıma daha da bir gömüldüm. O sırada telefonuma gelen bildirim sesi ile irkildim. Kesin Jimin mesaj attı, tabi pişman oldu.

****MARKET
PATATES KİLO 5.25
DOMATES 4.50
BİBER 4.15

****MARKETTE ŞOK FİYATLAR!!

CAT BOYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin