TATLI

4.8K 353 197
                                    

Odaya girdiğimde Jimin in üzerini çoktan giyindiğini gördüm. Nereden bulmuştu ki kıyafetlerini?

Yanına gidip yatağın kenarına oturdum. Dizlerinin üzerinde emekleyerek kucağıma geldi ve ellerini belime sardı.
S: Jimin?
J: Hm?
S: Kıyafetlerini nereden buldun, yani sen her şeyini almamış mıydın sen?
J: Şey Dae ye veymiştim.
S: Ha, nasıl?

Kafasını kaldırıp bir süre yüzüme baktı.
J: Aşyında ben daha önce veymiştim, yani şen çöp atmaya geydin ya hani. Ondan biyaş önce veydim.
S: Hm, anladım...bir dakika!
Siz plan mı yaptınız?

Şaşkınlığımı saklayamayarak yüzüne baktığımda gülümsedi.
J: Evet, yani kendimi affettiymek işindi.

Kafamı sallayıp Jimin i biraz daha kendime çektim ve sımsıkı sarıldım. Minik bedeni kucağımda kaybolurken mis kokusunu da doya doya içime çektim.
J: Şoo Min hadi aşayı ineyim.
S: Tamam.

Gülümseyerek yerimden kalkıp Jimin i kucağıma aldım ve kapıya yöneldim.
Odadan çıkıp aşağı inerken kulaklarıma çığlık ve kahkaha sesleri gelmeye başlamıştı.

Jimin e baktığımda işaret parmağını dişliyordu. Salona girdiğimizde etrafta koşturan minik bedenler durmuş ve bize bakmıştı. Jungkook ise hemen yanımıza geldi. Jimin i kucağımdan indirip koltuğa oturdum.

Jungkook Jimin in elini tutup diğer minik canavarların yanına sürüklemişti.
D: Jimin iyi mi?
S: Ha, iyi.
D: Barışmanıza sevindim.
S: Barıştık barışmasına da ben hala iyileşmedim ki.
D: İyileşeceksin Soo Min, hem bak Jimin de artık burada.
S: Korkuyom ben...yeniden onun kalbini kırarım, beni bırakır diye çok korkuyorum.
D: Ah saçmalama, o seni çok seviyor.

Onaylayan mırıltılar çıkararak Jimin i izlemeye başladım. Diğerleri ile iyi anlaşmışa benziyordu. Zil sesini duyunca gözlerimi üzerlerinden çekip ayağa kalktım.
Kapıyı açtığımda karşımda bir kız duruyordu.
D: Hoş geldin.

Dae arkamdan gelio kıza sarıldığında biraz geri çekildim.
D: Hadi içeri gel.

İkisi içeri girdiğinde ben de kapıyı kapatıp içeri girdim. Jimin birden bacaklarıma sarıldığında biraz sarsılmıştım.
J: Şoo Min!

Eğilip bağırarak bacağımı sıkan Jimin e baktım.
S: Ne old- yüzüne ne oldu!!

Birden bağırmam ile hafif titremiş ve ellerini gevşetmişti. Hemen eğilip Jimin in yüzündeki boyalara bakmaya başladım.
J: Şey aşıcık, yani biyaşcık boya oynadık.

Gülerek söylediği şeylere kaşlarımı çatıp cevap verdim.
S: Daha yeni temizlendin Jimin.
J: Ama şok eyyenceyiydi.
S: Of Jimin.

Kucağıma alıp tekli koltuğa bırakıp televizyonun önündeki ıslak mendil paketini aldım. Geri gelip Jimin i kucağıma alarak yeniden koltuğa oturdum ve yüzündeki boyaları silmeye çalıştım.

Süt beyazı teni kızarmaya başlarken boyalar da yavaş yavaş kayboluyordu.
O gülümserken tombul yanaklarını silmeye devam ettim. Yüzünü buruşturup elimi tuttu.
J: Ah Şoo Min acıdı.
S: Nereden buldunuz boyayı?
J: Namcun un boyama kitabı vaydı, biş de boyuyoyduk şonya Jungkook yüşüme şüydü. Ben de ona şüydüm tabi, şonya da hepimiş biybiyimişin yüşünü boyadıııkkk.

Kafamı diğerlerine çevirdiğimde Jimin in yüzündeki boyanın bir hiç olduğunu anladım. Diğerlerinin kıyafetleri bile boyaydı. Dae ve az önce gelen kız da onların yüzünü temizliyordu.
___

Gelen kız Namjoon, Hoseok ve Jin i alıp gitmişti biz de odalarımıza dağılmıştık. Şu an da Jimin ile birbirimize sarılmış konuşuyorduk.
J: Şoo Min?
S: Hm?
J: Şey benim yayın şiykete gitmem geyek.
S: Neden?
J: Ben oyadan ayyıymak iştiyoyum. Yönetmene de şöyyedim, yayın gey dedi.
S: Neden çıkmak istiyorsun?
J: Yahatşış oyuyoyum.
S: O kız sana bir şey yapmadı değil mi?
J: Hayıy.
S: Peki, ama eğer seni rahatsız ederse bana söyle tamam mı?
J: Tamam.

CAT BOYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin