Hemen odadan çıkıp aşağı indim, ayakkabılarımı giyinip kapıyı açtım.
J: Şoo Min, neyeye?
S: Geleceğim ben birazdan tamam mı, çıkmayın evden sakın. Kapıyı da açnayın kimseye.
JK: Tamam Şoo Min.İkisini evde bırakıp hızla Suga nın olduğu yere koştum. Çocuklar başına toplanmış gülüşüyorlardı. Yanlarına geldiğimde hepsi bana döndü.
S: Ne yapıyorsunuz siz!!
Ç: Sana ne be!
S: Alırım ayağımın altına sizi şimdi, defolun gidin!!
Ç: Şunu alın da gidelim.Çocuklardan biri Suga ya yaklaştığı sırada Suga geri çekilmiş ben de çocuğu itip Suga yı kucağıma almıştım.
Ç: Versene be, bizim o!
S: Nereden sizin oluyor muş acaba?
Ç: Biz bulduk çünkü.
S: Eziyet ediyorsunuz resmen. Çağırayım mı polisi, alsın sizi ha?
Ç: Tamam tamam, gidiyoruz biz. Senin olsun o şey de.Çocuklar gittiklerinde Suga ya baktım. Kollarını boynuma dolamış titriyordu. Soğuk bedenini iyice sarmalayıp başına öpücükler bıraktım.
S: Sakin ol, korkma.
SG: T-teşekküy edeyim.
S: Rica ederim, hadi bakalım şimdi benim evime gidiyoruz tamam mı?
SG: Hıhı.Suga ile beraber evin kapısına geldim. Bir dakika ya, anahtarı almayı unuttum ben!!
Suga yı tek elim ile tutup ceplerimi karıştırdım. Ama yok, içeride mi kaldı şimdi?
Jiminler açabilir mi ki kapıyı?
SG: Ne ayıyorsun Şoo Min?
S: Anahtarı unutmuşum.
SG: Şile başşana.Zile basıp beklemeye başladım. Birkaç dakika sonra koşma sesleri duydum ve kapının arkasında birbiri ile konuşan çift.
J: Kim geydi acaba?
JK: Biymem, açşana kapıyı.
J: Şoo Min kışar şonya bişe.
JK: Şuyada biy deyik vay, oyadan bakşak?
J: Boyumuş mu yetiyoy şanki Çonguk?
JK: Şandalye şekelim gey.Ne konuşuyorlar bunlar?
Ayak sesleri geldi tekrar, sonra da birşeyin kırılma sesi. Ah ne yapıyorlar bunlar böyle içeride?
Birşey mi oldu acaba?
S: Jimin!!Hadi ama ses verin.
S: Jimin!!!
J: Geydik Şoo Min!!Oh, birşey oldu sandım bir an.
J: Şöyye koy Çonguk.
JK: Tamam.
J: Şöyye söyye!!
JK: Ne bayıyoyşun be, ay şen yap!!
J: Git şuydan ya!
JK: Gideyim be!Ne bağırışıyolar bunlar?
S: Kavga mı ediyorsunuz siz?
J: Çonguk başyattı.
S: Kavga etmeyin Jimin.
J: Yaa Şoo Min boyum yetmiyoy!
JK: Onu koyşana o şaman.
J: Yaydım et o zaman!Birkaç dakika sonra kapıya birşeyin çarptığını duydum. Sonra da kapı açıldı. Kapıyı biraz ittiğimde arkasındaki sandalyeyi fark ettim. Kapıyı tamamen açtığımda Jungkook ve Jimin i görünce gülümsedim.
J: Şuga?
JK: Ne oydu ona Şoo Min?Suga ya bakınca omzumda uyuya kaldıgını gördüm.
S: Şşst sessiz olun.Üçümüz de salona gelince Suga yı koltuğa yatırıp. Jimin ve Jungkook a döndüm.
S: Suga size birşey anlattı mı?
J: Eyet.
S: Ne anlattı?
JK: Şahibini kaybetmiş.
S: Hmm, tamam. Siz şimdi mutfağa gidin ben de birazdan geliyorum.
J: Peki.İkisi mutfağa giderken ben de Suga yı kucağıma alıp odama çıkardım. Yatağa yatırırken birden gözlerini açtı.
S: Oh, özür dilerim. Uyandırmak istemedim.
SG: Şoo Min?
S: Hm?
SG: Neden beyi kuytaydın?
S: Seni o kötü çocuklara bırakamazdım.
SG: Teşekküyyey.
S: Artık teşekkür etme lütfen.
SG: Peki.
S: Aç olmalısın, yemek yiyelim hadi.Suga yı tekrar kucağıma alırken üzerindeki kıyafetleri yeni fark etmiştim. Kirliydi üzerindekiler, sanırım ona da banyo yaptırmam gerek.
S: Suga önce banyo yapmak ister misin?
SG: Oyuy.Banyoya gidip küvetin suyunu açtım.
S: Sen burada bekle tamam mı?Banyodan çıkıp aşağı indim, mutfağa girdiğimde. Jimin ve Jungkook un masada oturduğunu gördüm.
S: Biraz daha bekler misiniz?
J: Biş açış Şoo Min.Doğru onları aç bırakamazdım ki. Hemen dolaptan meyve suyu çıkarıp, masaya koydum. İki bardak ve bir tabak da kurabiye getirip onları da masaya koydum.
S: Şimdilik bunları yeseniz?
Ben birazdan geleceğim, olur mu?
JK: Oyuy.
J: Peki.Jimin dudaklarını büzdüğünde ben de dudaklarımı büzmüştüm. İkisinin de yanaklarından öpüp odaya çıktım. Kapıdan girince Suga nın sesini duydum.
SG: Şoo Min, taşıyoy bu şey!!Hemen banyoya koşup suyu kapattım ve suyun üzerinden biraz alıp lavaboya döktüm. Sonra kenarda duran kokulu sabunlardan alıp küvete döküp köpürttüm.
S: Hadi bakalım, üzerini çıkaralım.
SG: Ben çıkayıyım.
S: Pekiii.Arkamı dönüp üzerini çıkarmasını bekledim. Birkaç dakika sonra da önüme döndüm. Çoktan suya girmişti, kenardan şampuan alıp saçlarını köpürtmeye başladım. Vücudunu yıkarken hiç yara ve kızarıklık olmadığını fark ettim. Sanırım gerçekten de bir sahibi vardı.
Suga yı da yıkadıktan sonra havluya sarıp odama getirdim. Dolabıma baktığımda ona göre hiç tişört bulamadım. Sonra Jimin in kıyafetleri geldi aklıma. Hemen banyoya gidip kurutma makinesinden Jimin ve Jungkook un kıyafetlerini çıkardım. Jungkook un kıyafetlerini dolabıma koyup Jimin in kıyafetlerini elime aldım.
Suga nın yanına gidip oturdum. Havlusunu açıp gözlerimi kapattım. Üzerini giyindirdikten sonra kucağıma alıp odadan çıktım. Aşağı inip mutfağa girdim. Jungkook meyve suyunu içiyordu, Jimin ise kollarını birbirine bağlamış öylece önüne bakıyordu.
S: Yediniz mi?
JK: Ben yedim, ama Çimin yemedi.
S: Neden?
JK: Ben yemem dedi.Suga ile beraber sandalyeye oturup masa nın üzerinde oturan Jimin i bacaklarından tutarak önüme çektim.
S: Neden yemedin Jimin?
J: Ben kuyabiye şevmiyoyum.
S: Ne istersin peki?
J: Yamen.
S: Peki, o zaman küçük prensime hemen ramen yapayım ben.Dediğim şey ile Jimin gülümsereken kucağımda oturan Suga yı da masanın üzerine oturttum.
J: Şoo Min?
S: Hm?
J: Beni de oyaya götüy.Jimin i kollarından tutup tezgaha oturttum. Bacaklarını asağı sarkıtıp sallamaya başladığında tekrar gülümsemeye başladı.
J: Şoo Miiinnn...Adımı uzatarak ve tatlı bir ses tonunda söylediğinde bakışlarımı ona çevirdim.
J: Geyşene biy.
S: Ne oldu Jimin?
J: Gey gey.Ellerini uzattığında önüne geçip ellerini tuttum.
J: Yakyaş.
S: Ha?
J: Yakyaş Şoo Min.Biraz daha yaklaşıp beklemeye başladım.
Kulağıma doğru uzanıp fısıldayarak konuşmaya başladı.
J: Ben şeni şeviyoyum.
H: Ne?
J: Şeni böyye şok şok kocaman şeviyoyum.Ben şaşırmış Jimin e bakarken, o yüzünden eksik etmediği gülümsemesini daha da büyütmüştü.
J: Şen de beni şeviyoyşun deyil mi Şoo Min?
S: E-evet, tabi ki seviyorum.Jimin minik ellerini yüzüme koyup yaklaşmaya başlamıştı.
S: Ne yapıyorsun Jimin?
J: Böyye yapıyoyyaydı.
S: Kim?
J: Teyebişyondaki inşanyay.Anlaşıldı bunları neden yaptığı.
S: Onlar sevgili Jimin.
J: Biş de oyayım o şaman. Ben şeni şeviyoyum, şen de beni şeviyoyşun.
S: Bu öyle birşey değil.
J: Şevgiyim oyşana benim Şoo Miiinn.
S: Jimin-
J: Ben büyüyeceğim şaten, çok aş kaydı.
S: N-ne, ne zaman büyüyceksin ki?
J: Biymiyoyum, ama biy gün büyüyeceğim. Şonya da şeninye evyenicem.Çocuk resmen iki dakikada hayatının planını yaptı. Çıkma teklifini geçtim, evlenecem diyor. Çok tatlısın Jimin ama olmaz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CAT BOY
Fanfiction"Seni buldum minik şey" Minik bedenini kucağıma alıp tombul yanaklarına küçük bir öpücük bıraktım. ❌Smut yok❌