Geçmişimle yontulmuş bir kızdım ben. Hayal kurar gerçekleşmeyişini izlerdim. Beş dilek hakkım vardı bu evrenden kendimce. Mutlu olmak, dünya turu yapmak, kendi alanımda başarı göstermek, her zaman aileme sadık kalmak ve her genç kızın hayali olduğu gibi güzel bir evlilik teklifiyle düğündü. Çocuk aklımca bunları gerçekleştirebilmek için çabalamıştım. Başarılı olmuş muydum? Neredeyse hayır. Dünyanın daha çeyreğini gezmemiş, mutluluktan nadir dönmüş ve alanımda yeterince başarlı olamamıştım. Evlilik teklifi ve düğün mü? Tam bir fiyasko. Evlilik meselesi bir çorba misali karıştıkça karışıyor sonrasında ise benim zihnimi bulandırıyordu.
Ani çıkışımın tek bir sebebi vardı masada. Annemin bana emrivaki yapar gibi emir vermesiydi. Dedem için çıkmıştım ben bu yola. Onların isteklerine göre ise asla olmayacaktı bu evlilik. Zihnimi bir yandan evlilik bir yandan ise babamın bana verdiği proje yiyip bitirirken odamda kokuşmuş bir amipe dönmüştüm. Sabah kahvaltısına ve öğlen yemeğıne asla inmiyordum. Sadece odamdaki abur cubur zulamdan geçiniyor arada su ve kahve almaya mutfağa iniyordum. Bu üçüncü gecemde projenin çizimi neredeysi bitmişti. Bir ay uğraşılacak çizimi üç günde bitirdiğime şaşarken kendimi yatağıma attım. Bu üç gün zarfında telefonum kapalıydı ve Açelya olmak dahilinde bir çok arkadaşım eve gelmiş anca hizmetlimize evde olmadığımı dile getirmesini söylemiştim. Koray mı? O da var tabikide. Hizmetlimizi kötü emellerime alet etmek istemezdim ama bin bir yalanla evde olmadığımı belirtip gönderişi takdir edilecek bir hareketti. Yine hayatla dalga geçiyordum. Kendimi bir anda her şeyden soyutlayarak kendi ütopyamı kurup deliriyordum. Delirmek benim göbek adımdı ya.
Elime telefonumu alıp açtım. Delilercesine yağdırdığı mesajlar sırıtmama sebep olmuştu. Beni deli gibi merak eden bir adam vardı bu mesjların sahibi olan . Tabiki de Koray dı.Bir mesajında ise onu sevmediğimi düşünüp pes etmiş sonrasındada benden gidemezsin kadın diye onlarca mesaj yağdırmıştı. Açelya ise saçlarıma sakız yapıştırmakla tehdit etmişti. Bu mesajlara fazlasıyla gülmüştüm. Mesajlara cevap vermeden gerisin geriye koydum telefonumu.
Yatağımın verdiği huzuru kanka içerek uykuya daldığımda zihnimde dönen tek şey yarın ne yalacağımdı.
* * *
Sabahın erken saatlerinde kalkıp duşumu alıp hazırlanmaya başladım. Mini eteğim ve siyah büstiyerimi giyidim. Saçlarımı maşayla hafif dalgalandırdım. Gözlerime eyleiner , dudaklarıma ise en ateşlisinden bir kırmızı ruj sürdüm.
Ayaklarıma ise siyah uzun çizmelerimi giydiğimde ise tamamdım. Sırtıma siyah sırt çantamı, elime çizim çantamı alıp evden sessiz sedasız çıktım. Rotamı sahile çizip arabamı çalıştırdım. Sahildeki büfeden poğaça ve simit aldıktan sonra Açelya'nın evine gazladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişin İzi +18
RomantikZorla bir evliliğin esiri olmak nasıl bir duyguydu acaba? Peki ya evleneceğiniz kişi geçmişinizde size en büyük yarayı açmış ise ne olacaktı? Gençliğini son damlalarına kadar yaşayan bir genç kızın tüm hayalleri yerle bir olurken buld...