10.Bölüm (Geçmişe Doğru)

4.4K 131 22
                                    

O gece oraya asla gitmemeliydim ancak hep merakıma yenik düşmüştüm. Bu güne kadar bilmedikerimde saklıydı tüm gerçekler. Ben ise hep o gerçeklerle yüzleşmekten korkmuştum. Görmezden gelmiştim kısaca. Koray'ın kardeşim dediği arkadaşı kimdi? Bu sorunun cevabını merak etme gereği duymazken o gece gelen mesajla meraklanmıştım. Gizli numaradan gelen mesajda "Seni deniz kenarında bekliyorum. Seni gerçekten seven kişiyi görmek istiyorsan gel." yazıyordu. Koray'ı daha dün beni aldatırken görmüşken bu gece bu mesaj garipti. Koşar adımlarla Talha yı uyandırmadam çıktım evden. Denize pek mesafesi yoktu evin ancak ne tarafta bekliyordu bu aptal.

  Deniz kenarında  bir  şezlonga  oturup beklemeye başladım. Geçen yarım  saatin sonunda  yanıma biri oturunca  o tarafa  döndüm. Bana bakmıyor  aksine   denizin ışıltısına dalmıştı.

"Benim seni sevdiğimi biliyor muydun?"

"Hayır."

Kimdi bu adam. Siması  tanıdık gelmezken  gözleri  fazlaca  tanıdıktı.

"Hatırlar mısın bilmem ama  beşinci sınıftayken resim kursunda  gözlerin  çok  güzel demiştin bana. O gün beni ilk defa bir kız  fark etti. Sevilmezdim,hissedilmezdim. Görünmeyen bir ruh gibiydim  ama sen fark ettin beni. Sonra  ne mi oldu? Senin öyle dediğini  duyanlar gözlerime  sonrada  bana odaklandılar. Beni  fark ettiler.  Arkadaşlık kurmak istediler  ancak bilmezlerdeki  benim sadece  seninle  arkadaş  olmak istediğimi. Sonrası malûm  aynı  dershaneye  kaydettirdim kendimi. Bir  gün öğrendim ki sen Koray'ı seviyormuşsun. Öldüm o an. Kalbim parçalandı. Sevdiğim kız  çocukluk arkadaşımı seviyormuş. En kötüsüde  Koray'ın  benim  sevdiğim kız  olan Ayçin olduğunu  ihtimal vermeden  sana aşık oluşu. Yediremedim kendime. Ne yaptıysam sana aşkımdan yaptım." dediği  an şok oldum.  Bu Ali'ydi.

"Gözlerin körelmiş  senin. Aşk  duygusu  bencilliğe büründürmüş seni. "

"Asla öyle olmadı."  diye  inkar  edeceği  sırada  ben  susturdum.

"Koray  bencil olsaydı  seni düşünüp aşkından vazgeçmek yerine  bana koşardır. Beni orada öylece bırakıp gitmezdi. Sen ise  bunu öğrendiğin  an onun canını yaktın. Sen  aşık  değilsin bana. Sadece  takıntı haline getirmişsin.  Ama şunu  asla unutma. Ben Koray'ı  hep sevdim. Şimdide  ömür boyu  seveceğim. Yolumuza  taş  koymak   yerine o taşlara kafanı vur."deyip  koşarak ayrıldım.

  Derinden yaralanmış  incinmiştim. Geçmişimi didiklemek istemiyordum çünkü  geçmişimdeki sırlardan korkuyorum. Ben geçmişimdeki  sırlarla dolu bir yaşama  ait  değilim. Ben mutlu olduduğum bir yaşama aitim.

                     *  *  *

  Hastahaneden çıkmış  ve  baba evinin yolunu tutmuştum.Bu kadar  gezinti yeterdi değil mi? Ayşe Sultan memleketi  ayağa  kaldırmış  , ev  akraba  akınına  uğramıştı. Hâl böyle  olunca  odama  girip çıkan ziyaretçilerle  dolmuştu ev. Herkes  nasıl  olduğumu  soruyor ben ise  klasik kalıplaşmış  iyim kelimesini kullanıp geçiştiriyordum.

  Yine  aynı   nasılsın iyi misin faslını  atlatmış  daha hiç  görmediğim  bir  akrabamla konuşuyordum.

   "Bak  evladım gençken bende  çok hastalanılırdım böyle. Sonra  daha  da  arttı rahatsızlıklarım. Bak romatizmalarım azdı  yine  zor duruyorum  ayakta. Aman  diyeyim zaten yeni evleneceksin mazallah  bir şey olur  çocuğun olmaz. Sahi  ne  zaman  evleniyorsun sen?"dediği  an apışıp  kaldım. Anneme  baktığımda yerinde olmadığını gördüm. Hangi  ara  gitmişti bu kadın. Tam  ağzımı açıp kesin bir  tarih olmadığını söyleyeceğim sırada "En kısa  sürede  evleneceğiz  teyzecim." dedi bir ses.
Kapı eşiğine  baktığımda Koray'ı  görmemle ufak bir  tebessüm oluştu yüzümde.

Geçmişin İzi +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin