7.Bölüm

7K 391 348
                                    

Helikopter pistinde 2 uzman çavuş, 1 çavuş, 3 er karşılamıştı. Güzel bir başlangıçtı. En azından beni karşılayanlardan rütbeliydim. Tek tek tanıştım her biriyle. Komutanın yanına getirmek için bekleyen Uzman Çavuşu daha fazla bekletmemek için hareket ettim. Adam zaten bana gıcık olmuştu. 40 yaşındaydı ve benim gibi kendinden genç ve  toy olduğunu düşündüğü bir askere selam vermek zorunda kaldığı için kendine çok kızıyordu ama hesap etmediği bir şey vardı. Ben bir BORDO BERELİYDİM. Düşüncelerini rahatlıkla anlayabilirdim 

Komutanın odasının önünde duran kişiyi fark edince bir an durakladım. Karşımda Üsteğmen üniforması ile duran bir adet Deniz vardı. Kafasını bana çevirdiğinde beni görmeyi beklemediği her halinden belliydi. Yanına vardığımda burada ne yaptığını sormuştum.

Deniz elindeki zarfı gösterip "Ankaradan buraya yolladılar."demişti. 

Arkadan uzman cavuşun seslenmesi ile kendimize geldik.

"Komutanım  komutanımız sizi bekliyor."diyince tekrar uzmanların peşine takıldık.

Sonunda Yüzbaşının yanına gelince selamımı ve tekbilimi verdim.

"Üsteğmen Denizhan Özgenç, emredin komutanım." Denizde kendini tanıtıktan sonra Yüzbaşı "Rahat."diye bize komutunu verdi ve kendini tanıttı.

"Yüzbaşı Sadık EĞRİOĞLU" Hiç zaman kaybetmeden söze girdi.

"Bakın gençler buralar çok tehlikeli yerlerdir. Sizin gözlerinizde  vatan aşkını görenler sizi buraya yolladı. 15 yıl önce Hakkari Yüksekova Komando Sınır Karakoluna 12 kişilik bir bordo bereli timi yolladılar. Çok önemli bir oparasyon için gitmişlerdi ve yaptıkları başarılı oparasyon sonrası ikinci bir emre kadar o karakolda kalmaları gerektiğine karar verilmişti. Bu tim 4 Uzman Çavuş, 7 Astsubaydan oluşuyordu ve tim komutanı da artık tayin oldu..."dedikten sonra birkaç saniye sustu ve gözlerini benle Deniz arasında gezdirdi.

"Ankara da tim komutanı olarak seni uygun gördü ve buraya gönderdi Denizhan."dediğinde gözleri bana kitlenmişti.

"Yanındaki arkadaş da yardımcı tim komutanı olarak atandı. Siz Ay-Yıldız timinin yeni tim komutanlarısınız. Özelikle sen Özgenç, bu yanında bulunan Üsteğmeninde komutanısın. Tüm Ay-Yıldız timinin de  komutanı olarak Hakkari Yüksekova Komando Sınır Karakoluna atandın. Bak Özgenç bu timin en büyük özelliği ve başarısı 15 yıldır hiç şehit vermemesi." Ne kadar büyük bir göreve uygun görüldüğümü açıklıyordu Yüzbaşı'nın ağzından çıkan son cümle. Sorumluluğum çok büyüktü. Yüzbaşı, konuşmasına devam ediyordu bu sırada.

"Sen eğitimleri birincilikle bitirdiğin için buraya atandın. Ben buna karşıyım ama kim takar ki bir Yüzbaşıyı? Eğitim farklıdır, gerçek farklıdır ama devletimiz böyle uygun görmüş. Gece saat 3:30 da hazır olun helikopter sizi karakola getirecek. Şunuda unutma... O karakol bordo bereli ve mavi bereli komandolar ile ortak kullanılıyor. Yani emrinde erler de olacak. Bu büyük bir sorumluluk." dedi ve gitti.

Tamam herşey güzeldi de daha ilk günden bir sürü sorumluluk omuzlarımıza yüklenmişti.
Denize dönüp baktığımdaysa da umursamazca omuz silkip "Acıktım ben."diyince daha çok sinirlendim ama dediği şey hoşuma gitmişti. "Neden kafama takayım ki gene beraberiz."dedi omuz silkerek.

Arkamı döndüğümde Uzman çavuşların beni bekliyor olduğunu gördüm. Tekrar hazır ola geçip selam verdiler. Rahat komutunu verdiğimde Uzman çavuşların konuşmasını bekledim. Pek konuşmaya niyetleri yoktu. O bana ayar olan uzman çavuşa baktım. Adını ilk tanıştığımızda söylemişti ama öyle şeyler öğrenmiştimki onun adını unutmuştum o karmaşada. Yakasında soyadı yazıyordu.

Bir Bordo Bereli HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin