9.Bölüm

5K 343 112
                                    

Denizhan ÖZGENÇ

Yüzüme tutulan tazyikli suyun baskısı ile uyanmıştım. Suyu kapattıklarında ciğerlerime dolan hava ile kendime gelmeye başlamış biraz önceki bulanık görüntü netleşmişti. Bir mağarada ellerim ve ayaklarım bağlı şekilde sandalyede oturuyordum. Etrafıma göz gezdirirken saydığım 7 it ve başlarındaki yılan pişmiş kelle gibi sırıtmaktaydı.

"Oooo misafirimiz sonunda uyanabildi. Nasıl asker? Hizmetimizden memnun kaldın mı?"

Yüzümü buruştururken kaşlarımı olumsuz anlamda kaldırıp "Tam bir hayal kırıklığıydı. Sizin gibi kanı bozuk yılanlardan da böyle bir performans beklenirdi zaten."dedim, sona doğru sırıtırken.

Karşımdaki saçı sakalı birbirine girmiş herifin yüzündeki sırıtma kaybolurken sinirle bana bakıyordu. Yavaş yavaş yaklaşıp o pis ayağını dizime koydu.

"Karşımda seni öldürmemem için yalvarırken hatırlatacağım bu lafını asker."

"TÜRK ASKERİ sizin gibi kanı bozuk şerefsizlere yalvarmaz it. Biz yalnızca Allaha yalvarırız ki o kutlu şehitlik mertebesine erişelim diye."dedikten sonra gerilen yüz hatlarım ile dizimdeki ayağını işaret edip sinirle tısladım.

"Şimdi çek o pis ayaklarını üniformamın üzerinden. Yoksa önümde gebertmem için yalvaran sen olursun."

Ayağını indirmiş ve iğrenç bir kahkaha atarak kendi sandalyesine oturmuştu.

"Komik adamsın asker."dedikten sonra yüzü tekrar eski ciddi halini aldı.

"Şimdi sana bir kez soracağım ve sende cevap vereceksin. Adın-soyadın ve rütben nedir?"

Bu sefer sırıtan bendim.

"Ben dağlarda gemi gezdiren,
Taşlara destanlar kazdıran,
Tarihi baştan yazdıran TÜRKÜM !.."diyip konuşmaya devam ettim.

"Adım Azrail, soyadım Ölüm Meleği. Rütbem Azrail'in Türkiye temsilcisi."

Baş şerefsiz sinirle yerinden kalkıp yakama yapışmış "Lan sen benle dalga mı geçiyorsun!"diye bağırıyordu.

"Canını alırken dalga geçip geçmediğimi anlarsın şerefsiz."

Herif sinirle kudururken adamlarına "Dövün lan aklı başına gelsin."diye emir vermişti. Şerefsizin yardakçıları beni dövmeye başladıklarında olabildiğince kendimi korumaya çalışıyordum. Birkaç dakika sonra yorulmuş olacaklar ki vurmayı kesmişlerdi.

Ağzıma gelen kanı tükürüp sırıtmaya başladım.

"Ne o götünüz yiyorsa beni çözünde dövüşelim. Ha tek tekde değil hepiniz bir ben tek. Şimdi siz tek tek zevk vermezsiniz çok kolay olur."

Yılanın başı bir şey demek yerine adamlarına kafasıyla emir vermişti. Putlarına tapan itler de tekrar gözlerimi bağlayıp beni kaldırdılar ve bir yere götürmeye başladı. Bir merdiveni çıkarıp bir yerden aşağı itmeleri ile kendimi yerde bulmuştum. Ayağımda hissettiğim bir şey ile sızlayan vücudumu düşünmeyi bırakmıştım. Bir şey ayağımı kemiriyordu. Bu, sıçandı...

***

Naz DENİZ

Günlerdir dağ bayır Denizhan Komutan'ı arıyorduk ama hiçbir iz yoktu. Artık çoğu kişi umudunu kaybetmeye başlamış öldüğünü düşünüyorlardı. Sadık Komutan ve Deniz Teğmen her şeye rağmen umutla Denizhan Komutanı aramaya devam ediyorlardı. "O efsanedir, ona bir şey olmaz!"diye düşünenler de vardı benim gibi. Bende yaşadığına inanıyordum. Tüm kalbimle inanıyordum buna.

"Şimdi ne yapacağız komutanım?"diye sordum çaresizlikle.

Sadık Komutan sıkıntı ile başını kaşıyordu.

Bir Bordo Bereli HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin