11.Bölüm

6.6K 360 196
                                    

Denizhan ÖZGENÇ

Güneşin ilk ışıkları ile uyanmış ve sessizce yattığım yerden kalkmıştım. Naz olmasaydı daha da kabus gibi geçecek bir haftanın ardından sonunda taburcu olacaktım. Çıkmadan önce biraz spor yapmaktan zarar gelmez diye düşünerek hazırlandım. Odadan çıkacakken Naz'ın, koltuğun kenarına kıvrılmış halini görünce içim el vermeyip onu kendi yatağıma taşıdım. Mırıldanıp uyanacak gibi olduysa da arkasını dönüp uykusuna devam etti. Üstünü örtüp odadan çıktım.

Hastanenin bahçesine indiğimde saatin çok erken olmasından dolayı bomboştu. İşime gelirdi bu durum. Bende rahat rahat sporumu yapardım.

Hastanenin etrafında birkaç tur koştuktan sonra ısınma hareketleri, şınav, mekik çekip sporumu bitirmiş ve odama dönmüştüm. Terlediğim için hemen üstümü değiştirmiş ve koltuğa uzanıp dinlenmeye başlamıştım. Bir yandan da Naz uyansın diye bekliyordum.

1 saat kadar sonra Naz sonunda uyanmaya başlamıştı. Hiç istifimi bozmayıp gözlerim kapalı bir şekilde yatmaya devam ettim.

"Benim burda ne işim var!"diye cırlayan sesi kulaklarıma dolduktan birkaç saniye sonra "Komutanım siz neden oradasınız?"diyerek ikinci çığlıkla isyanına devam etmişti. Benden cevap alamayınca da "Denizhan uyanık olduğunu biliyorum!"diye çıkışmıştı.

"Sarı civciv cırlamayı bırak da hazırlan çıkalım artık şu hastaneden."dedim sakince ama Naz hâlâ aynı noktadaydı.

Naz oflayarak "Önce benim buraya nasıl geldiğimi açıkla... Sen yatırdın dimi ?.. Kesin sen yatırdın!"dediğinde bıkkınlıkla yattığım yerden doğrulup oturur pozisyona geçtim ve Naz'a döndüm. Saçları dağılmış, gözleri uyku mahmuru ama dik dik bakan mavileriyle yatakta oturmuş bana bakıyordu.

"Sen geldin yattın."dediğimde bunu beklemediği için afallamıştı. Biraz oyundan zarar gelmezdi dimi?.. Sonuçta kendi istedi sarı civciv.

Yüzündeki şaşkınlık ifadesi geçmeden "Gece geldin yanıma kıvrılıp yattın. Bende rahatsız olma diye kalktım buraya yattım."dedim. Naz kaşlarını çatmış düşünürken bir anda dönüp tam tahmin ettiğim gibi direk itiraz etmişti.

"Ne münasebet! Ben uyurgezer değilim ki!.."diye isyan ettiğinde ben rahat bir şekilde arkama yaslanıp başımı salladım.

"Gece sessiz sessiz yürüyüp bir anda yanıma kıvrılıp yatan sonra da yastığa sarılır gibi sarılan başka sarı civciv tanımıyorum."

Naz kırmızının her tonuna bürünürken sırıtmamak için zor duruyordum.

"Şeyyy... Bennn..."diye lafı eveleyip geveleyen Naz'ın sözünü kesip "Tamam bir dahakine kalkmam yanından."dediğinde Naz gözlerini belertip bana bakarken "Ben öyle mi dedim?"diye çıkışınca "He kalkayım yani... İyi tamam."dediğimde sarı civciv iyice telaş yapıp oflayarak yanaklarını şişirmişti.

Yatak örtüsünü resmen tekmeleyerek yataktan hızla kalkıp "Ben hazırlanayım en iyisi..."diyip kıyafetlerini alarak odada bulunan banyoya girmişti. Mahcubiyet ve utanıklık yüzünü esir almıştı lakin bu hallerini izlemek bana keyif veriyordu. O banyoya girdiğinde tuttuğum gülüşümü serbest bırakıp sırıtmadan edemedim. Sonra söylerim gerçeği diye düşünüp Naz'ı beklemeye başladım.

***

Naz DENİZ

Büyük bir keyifle gerinerek uyandığımda gözlerimi açmamla afallamıştım. Kırmızı bir koltukta yatıyor olmam gerekirken ben beyaz çarşafların arasındaydım.

Gözlerimle etrafı tararken -beyaz tavanı ve duvarları daha çok- "Benim burda ne işim var!"diye söylendim kendi kendime.

Algılama güçlüğü çekerken başımı sola çevirmem ile Denizhan'ı görmem her şeyi dank ettirmişti. Benim yatmam gereken koltuğa boylu boyunca uzanmış kıpırtısız bir şekilde yatıyordu. O benim koltuğum!

Bir Bordo Bereli HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin