Bölüm18-Nefret

4.4K 275 25
                                    

Canım acıyordu.Sanki herkes beni üzmek için anlaşmışlardı,artık buna inanmaya başlayacaktım.Kalbim atmaktan yorulmuştu,bitikti artık o da benim gibi.

Uyandığımda Barlas arabada yoktu,şimdi ise ben gelmek istemesem de beni zorla arabadan çıkartmıştı ve kolumdan sürürkleyerek depo gibi bir yere getirmişti beni.Birini bekliyorduk ama kim olduğuna dair hiçbir fikrim yoktu hatta benim burada ne yaptığımdan bile bir haberdim.İçimden bir ses hiç iyi şeyler olmayacak diyordu ve ben bu sese hiçbir zaman inanmak istemesem de daima haklı çıkıyordu.

Lanet olsun!

Kollarımı göğsümde bağlayarak telefonuyla uğraşan Barlasa baktım.Birisiyle mesajlaştığı parmaklarının telefonun ekranında hızla hareket etmesinden belliydi.

Arkamdaki kapıya baktım.Acaba sessizce kaçsam beni görür müydü diye düşünmeden edemedim.Denemekte yarar vardı,denmeden anlayamayız sonuçta değil mi?

Gözlerimi Barlastan ayırmayarak yavaşça geriye doğru bir adım attım.Sonra bir tane daha attım.Tam bir tane daha atacakken Barlas'ın sesiyle olduğum yerde kaskatı kesildim.

"Eğer o adımı da atarsan olacaklardan ben sorumlu olmam."

Her ne kadar tehditvari çıkan ses tonundan ürksem de gözlerimi devirmeden edemedim.Seni takan mı var gerizekalı,ağız tadıyla kaçacaktım şuradan bir kaçırtmadın yani!

Hızla arkamı dönerek bir iki adım kalan çıkış kapısına ulaştım ve tam açık kapıdan çıkıyordum ki ensemdeki saçlardan kavramasıyla acıyla çığlık attım.

Ellerinden kurtulmak için çırpınırken saç köklerim sızlıyordu.Elimi eline atarak saçlarımı kurtarmaya çalıştım ama ne fayda.

"Ben sana ne dedim aptal kız!"Barlas'ın kulağıma fısıldamasıyla irkildim.

Gözlerim dolarken hareket etmeyi kestim,çırpınmanın bir yararı yoktu.Karaya vuran balık da çırpınıyordu ama onu kurtaran yoktu hiçbir zaman da olmayacaktı.Öyle bir dünyada yaşıyorduk ki,insanlar merhametin ne olduğunu dahi bilmiyorlardı.Halbuki merhamet çok da uzakta değildi,kalbimizin bir köşesindeydi.Önemli olan onu ortaya çıkartmaktı.

"Aferin sana,şimdi uslu bir çocuk ol."Barlas saçlarımı bırakarak kolumu tuttu ve beni arkasına çekti.

Gözlerim dolmuştu,kendimi parkta kaybolmuş bir çocuk gibi hissediyordum.Eve gitmek ve uyuyana kadar yataktan çıkmak istemiyordum.Burası güvenli değildi hem de hiç,bundan emindim.Zaten Barlasa da hiç güvenmiyordum.

Kapının önünde birileri vardı ve ben Barlas'ın koca bedeninden dolayı kim olduğunu göremiyordum.Barlas'ın bedeninin kaskatı kesildiğini görebiliyordum ve bu beni de germişti.Allah aşkına neredeydik biz,beni neden getirmişti buraya?Çıldırmak üzereydim artık!

"Getirdin mi kızı?"Barlas'ın karşısında bir adam vardı ama göremiyordum.Ses tonundan anladığım kadarıyla kırklı yaşlarının sonlarında bir adam olabilirdi.

Ses tonundan nasıl anlıyorsun diye hiç sormayın valla,ben anlarım.Hatta adamın gözünün içine bakınca ne olduğunu bile anlarım,o biçim.

"Ben sözümü tuttum,kızı getirdim.Sana sormalı,Hayal nerede?"

Hislerim beni yanıltmazken zihnim artık ne olduğunu yeni yeni kavramaya başlamıştı.Barlas beni buraya değiş tokuş için getirmişti.Ama hala hayatımda ilk defa gördüğüm bu adamın beni ne yapacağını anlamamıştım,ne istiyordu ki benden.

Lanet olsun kafam allak bullaktı artık.İnsanlar beni nereye isterse sürüklüyordu,ben ise sadece bütün bu olanlara seyirci kalmaktan başka hiçbir şey yapmıyordum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 10, 2024 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KARANLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin