Makine sesleri her yerdeydi,her yerde makine sesleri vardı.Kulaklarım uğulduyordu.Bazı sesler duyuyordum fakat algılayamıyordum.Ne dediklerini anlamıyordum.
Her yerim sızım sızım sızlıyordu,canım yanıyordu.Gözlerimi açmak ve şu seslerin bir an önce yok olmasını istiyordum.Çünkü sesler kulaklarıma o kadar derinden geliyordu ki ne dediklerini anlayamıyordum ve bu da sinirlenmemi sağlıyordu.
"Neden uyanmadı hala doktor,uyanacak demiştin lanet olsun!"kulağıma ilk defa net bir şekilde gelen tanındık ses tonunu tanımaya çalıştım.
Kaşlarımı çatarak gözlerimi aralamaya çalıştım fakat göz kapaklarım sanki gözlerime yapışmıştı ve açamıyordum.
"Bakın hastanın endişelenecek hiçbir şeyi yok,arabada yaptığı kazada da kalbindeki sorun yüzünden bayılmış.Fazla heyecan,üzüntü ya da korku gibi durumlardan uzak durması lazım,bu kalbi daha çok yıpratır.Arabada büyük bir korku yaşadığı için kalbi dayanamamış ve bayılmış.Benim müdahale altında tutmaktan başka yapacak bir şeyim yok,ilaçlarını düzenli bir şekilde kullanmaya devam etsin.Dediğim gibi üzüntü,stres,heyecan ya da korku gibi durumlardan uzak dursun,bunlar kalp atışlarını daha da fazla hızlandırıyor.Geçmiş olsun."doktorun uzun ve açıklayıcı konuşması beynimde olan her şeyi canlandırırken,her şey zihnime bir bir doldu.
Gözlerimi bu sefer zorlanmayarak açtım ve etrafıma baktım.Beyaz sade bir odaydı,yattığım yatağın nevresimleri ise açık maviydi.Yatağın karşısında uzun,tek kapaklı,kahverengi olan bir dolap vardı.Yatağın kapı tarafına bakan tarafta yani sol tarafta küçük bir komidin ve pencere tarafına bakan tarafında yani sağ tarafında ise kahverengi tekli bir koltuk vardı.
Gözlerimi kapının önünde duran hala doktorun arkasından bakan Barlasa çevirdim.Sanırım dalmıştı ve bir şeyler düşünüyordu.
"Orada dikilmeye devam mı edeceksin,hayatımda en nefret ettiğim şey kapının açık olması."sesimin kısık çıkmasına içimden küfür etmekle yetindim ve her uyandığımda sesimin neden kısık çıktığını sorgulamayı bir kenara bıraktım.Yoksa bu sorgulama çok zamanımı alabilirdi.
Barlas kafasını bana doğru çevirdi ve bir süre yüzüme baktı sonra kapıyı kapatarak yanıma doğru geldi.Kahverengi koltuğa oturarak yüzümü incelemeye devam etti.
"Bir gece buradasın müdahale altında tutulacaksın,önemli bir şeyin yokmuş.Yani kurtulamadın benden."Barlas alaylı bir sesle konuşmuştu fakat suratı hala ifadesiz duruyordu.Duygularını saklamakta o kadar iyiydi ki bazen ona özenmiyor değildim lanet herif.
"Annemler nerede,biliyorlar mı burada olduğumu?"kısık çıkan sesime aldırmayarak yüzüne cevap beklercesine bakmaya devam ettim.
"Şu üvey kardeşin Yekta mıdır nedir ortalığı karıştırdı,senin arabayla uçurumdan uçtuğunu falan söyledi bilip bilmeden.Annen az kalsın kalpten gidiyordu,hastaneye geldiler işte doktor açıklama yaptı bir şeyin olmadığına dair.Baysal amca da Yektaya hem arabayı araklamasından hem de annene uçurumdan uçtuğunu söylemesinden iki ay araba kullanmama cezası ve ayrıyetten de okul hariç evden çıkmama cezası verdi.Zor da olsa annenleri gönderdim nasıl olsa önemli bir şeyin yok."Barlas'ın anlattıklarını ağzım açık dinlerken o ise Yektaya verilen cezaları anlatırken otuz iki diş sırıtıyordu.
Şaşkınlıkla gözlerimi kırpıştırdım,bir gecede yaşanan olaylara bak!
"Ops!Bu nasıl bir gece lan roman olur."şaşkınlıkla söylediğim cümleleri Barlas ifadesiz bir yüzle dinledi ve ayağa kalkarak yüzüme baktı.
"Kantine gidiyorum,bir şey istiyor musun?"Barlas'ın bana göre suratsız ona göre kibarca sorduğu soru bende bir etki yapmazken kafamı hayır anlamında iki yana salladım.Tam arkasını dönmüş çıkacakken kısık çıkan sesimi ve kuruyan boğazımı düşünerek kolunu tuttum.
![](https://img.wattpad.com/cover/136666867-288-k27072.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK
Novela JuvenilHayatı yalanlar üzerine kurulmuş küçük bir kız çocuğu... Etrafında olan bitenlerden habersiz sadece kendi acısını sarmaya çalışan minik bir kız.O acısını tek başına sarmaya çalışırken etrafındakilerin ona oynadığı oyundan habersizdi.Nasıl haberdar o...