Merhaba,
Bugünlerde hikaye yazmak yerine sizinle birkaç cümle kurmak istiyorum. Öncelikle nasılsınız? Ramazan sona erdi. Güzel bir bayram ve sonrasında güzel anılarla dolu sımsıcak bir yaz geçirmeniz dileğiyle.
Pobeda benim tutku dolu bir denemem ve kendimi iyi hissettiğimde yeniden ele alacağım kazdıkça derinleşen karanlık kuyum. Kurgunun aklıma ilk düştüğü zamanları düşünüyorum. Evde, Meru Dağı tırmanışını anlatan bir belgesel izlemiştik. Sadece tırmanışı değil aynı zamanda dağcıların özel hayatlarıyla ilgili duygusal olayları da içeren bir belgeseldi. Dünyaca ünlü Amerikalı dağcı Conrad Anker'in hikayesi beni özellikle çok etkilemişti: Conrad, yıllar yılı tırmanış partnerliği yaptığı dostunu bir çığ kazasında kaybetmiş ve uzun süren bir depresyon dönemi geçirerek hayata küsmüş. Birkaç sene sonra, hal hatır sorma amacıyla kaybettiği dostunun dul eşi Jennifer'la bir araya gelmiş ve aralarında umulmadık bir yakınlaşma başlamış. Kısa süre içinde de aşka dönüşmüş. O güne dek hiç evlenmemiş olan Conrad Jennifer'la evlenip, üç yetim çocuğa da babalık etmeye başlamış.
Dinlediğim bu hikaye bana bir kez daha hayatın umulmadık, hiç beklenmedik sürprizlere gebe oluşunu kanıtladı. Eşime, buna benzer duygusal bir hikaye anlatmak istediğimi söyledim. İlk aklıma gelen Conrad ve Jennifer'ınkine çok benzer bir hikayeydi ve eğer onu işleseydim -bildiğimiz isimlerle anlatmak gerekirse, Kenan'la Melek evlenecek, bolluk ve varlık içinde yaşayan İpek olacak, Atlas babası tarafından terkedilmiş bir evlat olarak İpek'in hayatına intikam duygusuyla katılacaktı. Gelgelelim, sonrasında gelişecek aşk ikilinin üvey kardeş olacağı fikriyle gölgelendi. Eşimle yaptığımız fikir alışverişleriyle birlikte bu kurguyu tamamen rafa kaldırdım ve rolleri değiştirdim. Oluşturduğumuz son kurgu daha detaylı ve ben bu halini çok seviyorum. Fakat son zamanlarda farkettiğim üzere, güzel bir kurguyu oluşturmaktan daha önemlisi onu güzel bir şekilde anlatabilmek. Ve ben son zamanlarda kişisel gelişimi biraz ihmal ettiğimi düşünüyorum.
Bir yıllık yazım sürecine 3 vefat, 1 kırık kol sığdıran YOL henüz bitmeden POBEDA'ya başlayarak aslında kendi kendime haksızlık ettim. Bir süre kendi içimde olgunlaşma sürecime odaklanayım, elbet geri dönerim.
Yeniden görüşünceye kadar keyifli kalın 🤭😘
![](https://img.wattpad.com/cover/141219511-288-k512466.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
POBEDA
Ficción Generalİpek ve Atlas. İki ünlü dağcı, sıkı dost, hayata ve kadere ortak iki babanın çocukları. Sekiz yıl önce; dünyanın en zorlu 7000'liği kabul edilen Pobeda dağı tırmanışı İpek'in babasını hayattan aldığında, küçük kız henüz on yaşındaydı. Yıllar sonra...