♣Kimsin Sen?♠

970 99 81
                                    

Düzenlendi✔

"Siktir!"

Ellerimde mor dumanlar dolaşırken arkama sakladım, adamın ağzından çarpmanın etkisiyle kan gelmişti. Acıyla kapattığı gözlerini açtığında zar zor duyduğum bir sesle fısıldadı.
"Sen-"

Bir adım geriledim, korkuyla kafamı sağa sola sallarken titriyordum.
"Ben yapmadım!"

"Ben yaptım"

Ne!

Dibimde duran diğer adamı konuşmasıyla fark ettim. Ellerime tekrar bakmak için sakladığım yerden çıkaracaktım ki kolumu tutarak buna engel oldu. Göz ucuyla omzumun üzerinden arkama baktığımda, mor dumanlar varlığını koruyordu.  Korkuyla yanımdaki adama baktım görmüştü. O benim aksime karşımdaki ağzı kan içinde kalmış adama bakıyordu.
"Ne diyorsun sen, kız yaptı diyorum. Sen kimi aptal yerine koyuyorsun?!"

Ürkekçe kafamı ona çevirdiğimde o hâlâ kan içinde kalmış adama bakmaya devam ediyordu. Adam tek kaşını kaldırdı. Ağzından akan kanı umursamadan konuştu.

"Ben yaptım dedim, uzatma"
Buz gibi sesi beni ürpertmişti. Adam şüpheyle beni süzdü. Gözlerimi kaçırıp ayaklarıma bakmaya başladım. Kapı açıldı ve kapandı. Tam kafamı rahatlamayla kaldıracaktım ki, ayaklarımın tam ucunda başka ayaklar göründü. Ayak uçlarımız birbirine değiyordu. Benim aksime onun ayaklarında ayakkabı vardı. Korkuyla kasılıp kaldım. Başımı ağır ağır kaldırdığımda o oğlanı gördüm. Sert yüz hatları, ela gözleri ve keskin bakışları oldukça korkutucuydu. Karşısında dik durmaya çalışıp korkumu kendime sakladım.
"Nasıl yaptın?"

"Neyi?"
Gözlerimi kaçırmamak için öyle büyük bir savaş veriyordum ki kendime şaşırıyordum.

"Sence?"
Peş peşe sorulan sorular beni bozguna uğratmak üzere olsada yutkunup ellerimi öne aldım. Mor dumanlar gitmişti. Rahatlamayla derin bir nefes çektim içime. Bugün bu odadaki oksijen bana yetmiyordu sanırım.
"Ben bir şey yapmadım"

"Her şeyi gördüm"
Bileğimden tutup beni çekiştirmeye başladı. Karşı koymaya çalışıyordum ama olmuyordu. Kolumu çekiştirmeye çalıştım olmadı. Boşta olan elimle onun koluna yapıştım bir an duraksadı. Bana baktı ve çok uzun gelen bir süre boyunca mavi gözlerimin derinliklerinde gezdi.
"Buradan gidiyoruz. Orhan çoktan patrona söylemeye gitmiştir."

"Neden bana yardım ediyorsun ki? Her şeyi görmene rağmen sakladın"
Bana cevap verme gereği duymadan beni tekrar çekiştirmeye başladı. Ne bitmez bir gündü bugün. Her şey üst üste ancak bu kadar gelebilirdi. Tam çıkmak üzereyken içeriye bir sürü adam doluştu. Korkarak bileğimi tutan adamın arkasına sığındım. Ne yaptığımı bilmez bir halde davranıyordum. Onu tanımıyordum bile!

Bileğimi bırakıp önümden çekildi. İri siyah gözleri olan yirmi beş yaşlarında bir oğlan bana yaklaştı. Aramızda santimler kala durdu ve gözlerime baktı. Sanki bir şey arıyor gibi bir hâli vardı. Ne çok kişiyle göz göze gelmiştim bugün, dünümü özleyecğim aklıma bile gelmezdi.
"Bunun yaptığına emin misin?"

"Evet efendim"

"Ben bir şey yapmadım!"

"Ben yaptım!" Ah dejavu!

"Kızın suratı kanlar içindeydi ve acı çekiyordu. Kıza fazla sert davrandı ve rastgele iğneyi sapladı. Bunun ne kadar tehlikeli olduğunu söylememe gerek yok herhâlde. Kızı yine de sıkıştırmaya devam ettiğinde bende onu geriye ittim. O sıra kızla uğraştığı için yanına geldiğimi görmedi."

Uzun bir cümle kurup derin bir nefes aldı ve cebinden sigarasını çıkardı. Adamlar ona dik dik bakarken kimseyi umursamadan sigarasını yaktı ve dudaklarına götürdü.

Pamuk Cüce Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin