'Ünlü Idol Park Jimin, bu sabah erken saatlerde evinde ölü bulundu. Şirketinin yaptığı kesin açıklamadan sonra fanları büyük bir yas içinde. Polis raporları ve açıklamaya göre intihar ettiği söyleniyor. Şirketi bu konu hakkında 'Son zamanlarda bize söylemediği sorunları vardı ve üzgündü. Yorucu bir dönemden geçiyordu ve bu konu hakkında hiçbir şey yapamadık. Özür dileriz.' diyerek yaptığı açıklamadan sonra büyük bir tepki gördü.
Sevenlerine ve ailesine baş sağlığı, kendisinin de huzur içinde yatmasını diliyoruz.'Seokjin, sinirle tıslayarak elindeki bardağı televizyona fırlattı. Sandalyesinden kalkarak odanın içinde delirmiş gibi volta atmaya başladı. Bir sağa bir sola doğru yürürken Namjoon yüzünü sıvazladı.
"Orospu çocuğu!" Seokjin hiddetle bağırdığında onun bağırdığını duyan Taehyung hızlıca odaya girdi.
"Efendim? Beni mi çağırdınız?" Gözündeki gözlüğü ittirerek sorduğunda Namjoon ceketini çıkarıp masaya fırlattı.
"Yalnızken bize efendim demene gerek yok Taehyung. Diğerleri nerede?"
"Jungkook ve Yoongi gelmek üzeredir. Hoseok ise..." Namjoon gözlerini devirdi.
"Dans etmeye gitti değil mi?." Taehyung dudaklarını birbirine bastırıp kafasını sallarken sinirle soluyan Seokjin'e çevirdi bakışlarını.
"Hyung? İyi misin?" Seokjin derin bir nefes aldı. Kendini koltuğa atıp kafasını aşağı yukarı salladı.
Jungkook ve Yoongi gülerek odaya girdiklerinde ortama adım atar atmaz havadaki gerilimi hissetmişlerdi.
"Sorun mu var?" Yoongi kaşlarını çatarak Taehyung'a döndüğünde Taehyung kollarını göğsünde birleştirmiş bir şekilde dudaklarını bükerek 'bilmiyorum' dedi.
"Kapıyı kapatın ve içeri girin." Taehyung kapıyı kapatıp kilitledi ve o da diğerleri gibi koltuklara oturdu. Namjoon kumandayla televizyonu açtığında sabahtan beri ülkeyi sarsan haberi gözler önüne sundu.
Taehyung gözlerini kocaman açarak diğerlerine döndü.
"Bu imkansız. Jimin bizim elimizde."
"Planlarımızı alt üst etti. Borcunu ödemediği yetmezmiş gibi bir de bunu çıkardı ortaya. Ortalığı karıştırdı şerefsiz."
"Tehdit için Jimin'i kaçırdık ama bunu yapacağını düşünmemiştim. Resmen adam parasını ödememek için Jimin'i öldü olarak göstermiş." Jungkook inleyerek kendini geriye attı.
"Paramı onda bırakacağımı falan mı sanıyor? Bir süre Jimin'i saklayalım hatta Taehyung" dedi ve Taehyung'a döndü Yoongi. "şehir dışına giderken bir ev var şahsıma ait. Orayı ayarlatabilir misin?"
"Oldu bil patron."
×
"Jungkook."
Yoongi arabayı sürerken konuştu. Jungkook merakla ona dönüp, diyeceği şeyi bekledi.
"Jimin ile birlikte kalacaksın. Namjoon, ben ve Seokjin şirketin işleri ile uğraşmalıyız. Hoseok, bilirsin dikkatsizdir biraz, Taehyung da vicdan yapar."
"Ama-"
"Jungkook. Bu ciddi bir şey. Resmen bir idol var elimizde. Şirketi onu geri kazanmak için her şeyi yapacaktır, öldü olarak gösterse bile. Eminim bir bahane bulacaktır. Bizim paramızı almadan Jimin'i geri vermeyeceğimizi biliyor ve Jimin ortalarda gözükmeyeceği için böyle bir yalan attı ortaya." Yoongi arabayı kenara park etti. Jungkook'un aklına bir şey takılmıştı.
"Peki neden polislere ihbar edip kaçırıldığını söylemek yerine öldü dedi?" Yoongi güldü.
"Çünkü kendisi de ne bok olduğunu iyi biliyor. Polisler ile işbirliği yapsa herhangi birileriyle problemi var mı diye araştırma yapacaklar ve bütün yaptığı yasadışı şeyler ortaya çıkacak."
Jungkook kafasını salladı. Kolay bir vazgeçiş olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
inicio, kookmin
Fanfictiontamamlandı ✔️ 'Benim, en güzel anlarını yaşaması gereken gençliğim bunları haketmemişti.' jjk + pjm