-12-

9.4K 953 519
                                    

Jungkook elindeki mikrofonu sıkıca kavrayıp çalan şarkıya eşlik ediyordu. Bilmediğim bir şarkıydı ve o deli gibi söylüyordu.

Diğerleri ile bu alışveriş merkezinde buluşacağımızı ve bu sebepten sıkılmamamız için burada karaoke yapmamızı söylemişti.

Sesi muazzamdı. Gerçekten, insanın içine işleyen bir sesi vardı. Şarkıyı sanki kendisi yaşamış gibi karşı tarafa aktarıyordu. Kah sesi olsun kah mimikleri. Karşısındaki seyircinin kendisine dikkat kesilmesine sebep oluyordu.

Aynı benim gibi.

Yanında durdukça her gün yeni bir özelliğini tanıyordum ve o tamamen yetenekti. Her şeye yeteneği vardı resmen.

Söylediği şarkı bittiğinde bana döndü.

"Harikayım, değil mi?" dediğinde gülüp kafamı salladım. Gerçi yüzümde hala maske olduğu için güldüğümü göremezdi ama neredeyse yok olan gözlerimden anlardı.

"Hadi bir şarkı seçelim ve beraber söyleyelim." dediğinde omuz silkip şapkamı çıkardım. Dağılmış saçlarımı düzenlemeye çalıştığımda o yanıma gelip benim yerime yapmıştı.

Uzun ve kemikli parmakları saç tutamlarıma değerken oturduğum yerden yukarı, yani onun alttan profiline bakıyordum. İçerideki loş ışık direk yüzüne çarpıyordu ve onu daha da çekici gösteriyordu. Bakışlarım önce yüzündeki o yara izine gitti. Nasıl olmuştu gerçekten merak ediyordum. Daha sonra yüzündeki benlere kayınca şaşkınlıkla dudaklarım aralandı.

"Burnunda ben varmış." diye mırıldandığımda hareket eden parmakları durdu ve bakışlarını yüzüme çevirdi.

Ben hala onun yüzünü izliyordum.

"Dudağımın altında da var."

"Onu biliyorum. Burnundakini yeni gördüm." Bir süre bakıştıktan sonra gülümseyip saçlarımı düzeltmeye devam etti. Sonunda bittiğinde geri çekildi ve söylemek için bir şarkı seçmeye gitti. Ben ise onun şarkı seçmesini beklerken arkadan onu izliyordum.

Çok yapılı bir vücudu yoktu ama kaslı ve çok da geniş olmayan omuzları vardı. Bacaklarına değinmek bile istemiyorum. Uzun boyluydu da.

Vücut proporsiyonları mükemmeldi.

Ben onu süzerken bana dönerek elindeki mikrofonu uzattığında maskemi çıkartıp ona doğru gittim.

Şarkıya o başladığında bir yandan onun sesini dinliyor diğer yandan da söylediği şarkının Korece çevirisini takip ediyordum. Neredeyse ağlayacaktım.

"O yalnızca güzel olmak istiyor." Jungkook mikrofonu tutarken bana bir bakış attığında bunun hiç iyiye gideceğini düşünmüyordum.

"O gözlerin görebileceğinden daha derin yerlerde parlayan ışığı göremiyor." Boğazımı temizleyip bakışlarımı şarkı çevirisinden çektim çünkü biraz daha devam edersem oturup ağlayacaktım. Ama istemeden gözlerim sözlerine kilitleniyordu.

'Belki de onu kör etmişizdir. Bu yüzden acılarını gizlemeye çalışıyor.'

Jungkook uzanıp elimden tuttup kendisine çektiğinde ne yapacağımı bilememiştim. Lanet derece yakındık, gözlerimin içine bakıyor ve şarkının sözlerini söylüyordu. Elini belime koyup sırtımı göğsüne yasladı. Çenesini omzuma koydu. Arkamdaki bedeninin varlığını unutmaya çalışarak odağımı şarkıya vermiştim. Fakat yağmurdan kaçarken doluya tutulmuştum.

inicio, kookminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin