inicio, kookmin

-18-

Seokjin hyung önündeki bilgisayardan Heejin'in bulunduğu yeri araştırırken Taehyung ve Yoongi hyung birlikte bir şeyler yapıyor ben ise Hoseok ve Namjoon hyung ile konuşuyordum.

"Hyung, bilmiyorum. Onu dinlemem lazımdı ama öyle görünce kendime engel olamadım. O şeyleri tekrar yaşamasını istemiyorum çünkü. Ben..kontrolü kaybettim o anda sanki." dediğimde Hoseok hyung birazcık daha yaklaşarak konuştu.

"Seni anlıyorum, ikinizi de anlıyorum. Ama birinizin o anda mantıklı düşünmesi lazımdı." Namjoon hyung da kafasını sallayarak onayladı.

"Ben onun konuşmasına izin vermedim ki.."

"Yıllardır birlikteyiz. Sevdiklerine karşı ne kadar korumacı olduğunu biliyoruz. Bunu değiştiremezsin, karakterin böyle ama sanki biraz çabalaman gerekmez mi? Jimin'in ne kadar hassas olduğunu aramızda en iyi bilen sensin."

"Heejin'in böyle bir şey yapmaya cesaret edeceğini hiçbirimiz bilmiyorduk. Jimin'in onun yanında bulundurmak gibi bir aptallık yaptığımız için senden daha çok suçlu konumdayız. Jungkook, senin ve Taehyung'un uyarılarını dinlememiz gerekirdi." Hoseok hyung omzumu sıkarak konuştuğunda kafamı eğerek bakışlarımı başka yöne çevirdim.

Bir aptaldan fazlası değildim.

" Durun! Sinyali aldım!" Seokjin hyung heyecanla bağırdığında elim ayağım birbirine dolaşmış gibi hissettim o an. Yanına doğru hızlıca gittiğimde Seokjin hyung bana döndü.

"Şimdi ya da hiç Jungkook. Oraya gitmeliyiz ve Jimin'i almalıyız." dediğinde kafamı sallayarak hızla yanlarından ayrıldım.

Kaçırdığımız(!) adamı kurtarmaya gidiyorduk.

&&&

"Heejin salak değilse elbette yanında adam bulundurur. Ama kaç tane olduğundan emin olamayız. Ha 3 ha 5." Hoseok hyung konuştuğunda kafamı iki yana salladım.

"Kaç kişi olursa olsun, Jimin'i oradan konuşacağız." diyerek dikiz aynasından arkadakilere baktığımda Taehyung'un gözlerini devirdiğini gördüm.

"Bakalım Jimin seni görünce ne yapacak?" dediğinde hayal kırıklığı ile dolmuştum.

Ya beni görmek istemezse?

Gerçekten onu kırmıştım böyle yapsa bile hiçbir şey demeye hakkım yoktu.

"Şimdi bunları düşünmenin sırası değil. Taehyung sen de çeneni kapalı tut iki dakika. " Namjoon hyung sertçe konuştuğunda derin bir nefes aldım.

"Taehyung haklı. Berbat biriyim ve ne nefret ettiğim halde çevremdeki insanları bir bir kırıyorum. Sizi de çok kez kırdım zaten." Kafamı iki yana sallayıp konuştum.
"Her neyse."

"Bekle Jung-" Onu dinlemeden direkt olarak arabadan indim ve yolun sonundaki büyük kahverengi evi süzdüm. Jimin  buradaydı birazdan yanımızda olacaktı evet ama içimdeki huzursuzluk eve yaklaştığımız her adımda daha da büyüyor, beni çıldırtıyordu.

&&&

"Silahları zorunda olmadıkça kullanmayın." Namjoon hyung son kez uyarısını yaptığında hepimiz kafamızı sallayıp onaylamıştık.

Genel olarak, Hoseok hyung hariç, hiçbirimiz silah kullanmaktan hoşlanmadık zaten.

Eve yaklaştığımızda etrafta hiçbir şekilde kimse yoktu. Ne bir koruma ne bir güvenlik görevlisi. Şaşkınlıkla etrafa  bakıyordum.