Tutku/Kaisoo

•26.Bölüm•

Jongin'in karşısındaki koltuğa oturmuş ve sessizce onu izlemeye  başlamıştım.Aramıza büyük bir sessizlik hakimdi.Ne ben konuşuyordum ne de Jongin.Ben Jongin'i izliyordum,Jongin ise elindeki içki şişesini.Aramızdaki sessizlik 10-15 dakika daha devam etmişti.Sonunda Jongin konuşmaya başlayarak bu anlamsız sessizliğe son verdiğinde ufakta olsa rahatlamıştım.

"Bugün çok sinirliydim Soo,çok fazla sinirliydim.Sana zarar vermemek için kendimi zor tuttum.Ama tuttum ve sana zarar vermedim ve bundan fazlasıyla memnunum ama bir daha yapma Soo,bir daha beni sinirlendirme çünkü bir dahaki seferde kendimi tutabileceğimden emin değilim.Beni tanıyorsun,sinirlerime hakim olamayan biriyim ben.Sana zarar veririm ve bunu gerçekten istemiyorum zaten sen fazlasıyla zarar gördün benden,arkadaşlarımdan,okuldakilerden,babandan.Bu yüzden beni bir daha sinirlendirme tamam mı Kyungsoo?"

"Seni sinirlendirmek istemiyorum Jongin.Seni gerçekten sinirlendirmek istemiyorum çünkü işin sonunda zarar görenin ben olacağımı biliyorum.Bugün neden sinirlendiğini gerçekten bilmiyorum.Seni sinirlendirmemek için yaptığım her şeye dikkat ettim,Luhanla bile fazla yakın olmadım sırf sen onu ve ona yakın olmamı istemiyorsun diye."

"Yixing'e yakındın,ona çok yakındın Soo.Hatta sabahleyin kantinde senin elini bile tuttu.Ben bunu istemiyorum.Sana kimsenin dokunmasını,yakın olmasını istemiyorum...Garip bir durum,garip olduğunun farkındayım ama kendime engel olamıyorum.Neden sana karşı böyleyim bir türlü anlamıyorum.Tüm yaşananlardan sonra hayatına tekrar girerek hayatını daha da zorlaştırdığımın farkındayım,bunun için üzgünüm.Okuldan ayrıldığında senin peşine hiç düşmemeliydim ya da sonrasında seni rahat bırakmalıydım tekrar seni bulmak adına evine gelmemeliydim...Ama kendime engel olamıyorum,seni istemeyi bir türlü durduramıyorum,senin beni istemediğini bilmek bile buna engel olmuyor.İçimdeki bu duygu çok güçlü.Seninle olduktan sonra bu isteğin geçeceğini düşünmüştüm ama yanıldım daha da arttı ve ben ne yaparsam yapayım bir türlü seni unutamadım.Başkalarına dokundum hem de defalarca ama olmadı,hiçbir yararı olmadı.Onlarda seni aramaktan ve bulamamaktan öteye gidemedim.Bu aşk ya da sevgi değil bu farklı bir şey Soo,adını koyamadığım ama hissettiğim bir şey.Söylediklerim sana saçma ya da anlamsız geliyor farkındayım gerçi bunları sana neden anlattığımı da bilmiyorum.Sanırım içki içmek bana pek yaramıyor,çenem açılıyor hemen."

Jongin son söylediklerinden sonra küçük bir kahkaha atmış ve karşısında oturan ve onu sessizce izleyen çocuğa dikmişti gözlerini.Jongin'in söylediklerine karşılık Kyungsoo şaşkın görünüyordu,ne söyleyeceğini ya da ne yapacağını bilmiyor olmalı diye düşünmüştü Jongin,ki ona hak vermiyorda değildi.Jongin kendisinin ona karşı hissettiği çekimi Kyungsoo'nun ona karşı hissetmediğinin fazlasıyla farkındaydı.Kyungsoo onu istemiyordu bunu biliyordu ama yine de zavallı gibi onu istemeye devam ediyordu.Kendisine engel olamıyordu ve bu engel olamadığı duygularından nefret ediyordu.

Kyungsoo ise o sıralarda Jongin'in tahmin ettiği gibi fazlasıyla şaşkın hissediyordu.Ne söyleyeceğini ya da ne yapacağını bilmiyordu.Jongin'in ona karşı hissettiği çekimi kendisi Jongin'e hissetmiyordu bu açık bir gerçekti ve bunu Jongin'in de bildiğinden emindi.Kyungsoo erkeklerden hoşlanıp hoşlanmadığını bile bilmiyordu ki.Daha önce hiç kimseyle bir ilişkisi olmamıştı,bunun için hiç vakti olmamıştı açıkçası.Hayatı hep bir karmaşa içinde geçmişti.Babası,annesinin hastalığı,çalışması gereken  işler,ödemesi gereken faturalar,hazırlanması gereken sınavlar derken birini sevmeye ya da hoşlanmaya hiç vakti olmamıştı.Kyungsoo kabul ediyordu Jongin çok yakışıklı ve seksi biriydi çok zengindi,hayal bile edemediği bir hayatı yaşıyordu ama Kyungsoo onun ne kadar acımasız ve sert biri olduğunu biliyordu.Ona acı veren o dokunuşlarını unutamıyordu,Jongin o gün canını çok fazla yakmıştı.Bunları unutması kolay değildi.Gerçi Jongin'de ona aşk ya da sevgi hissetmediğini söylemişti ama Kyungsoo bundan pekte emin olamıyordu açıkçası.Jongin'in söyledikleri dışında kendisine karşı başka şeylerde hissettiğine neredeyse emindi.Ve asıl korkusu da buydu.Jongin'de bir saplantıya dönüşmekten ve ondan hiç uzaklaşamamaktan,kurtulamamaktankorkuyordu.

Kyungsoo daldığı düşünce denizinden Jongin'in sesiyle çıkmıştı.

"Kyungsoo yanıma gelsene."

Jongin bunu söyledikten sonra eliyle oturduğu koltukta yan tarafını pat patlamıştı.Kyungsoo istemese de oturduğu yerden kalkıp onun yanına oturmuştu.

Jongin yanına oturan Kyungsoo'ya döndüğünde ikili birbirine fazlasıyla yaklaşmıştı.Dizleri birbirine değiyordu ve yüzleri arasında fazla bir mesafe yoktu.Çok yakınlardı ve neredeyse nefesleri birbirine karışıyordu.Jongin bu durum karşısında kendini tutmakta zorlanıyordu,Kyungsoo ise  endişe,heyecan ve korku karışımı duyguların içinde boğuluyordu.

Jongin kendisini daha fazla tutamamış ve kendisine fazlasıyla yakın olan Kyungsoo'ya yaklaşıp dudaklarını yavaşça birleştirmişti.O anda hissettiklerini anlatmaya çalışsa kesinlikle başarısız olacağını biliyordu.Bunu anlatmak imkansızdı ya da kendisinin kelime haznesi hissettiği duygular için yetersizdi bilmiyordu.Sanki uzun süredir açlığını çektiği bir şeye sonunda kavuşmuş gibi hissediyordu,sanki hep istediği ve sahip olmayı hayal ettiği bir şeydi onun dudakları.Ona dokunmak kendisine tarifi imkansız duygular hissettiriyordu,aynı anda hem doymuş,istediğini elde etmiş gibi hem de daha fazlasını isterken buluyordu kendini.Ona dokundukça onu daha fazla istiyordu,bu istek hiç bitmiyordu ve bu his Jongin'de ona hiç doyamayacağı düşüncesini oluşturuyordu.Ve bu düşüncelerden  korkmak yerine hoşlanıyordu.Bu hissettikleri kesinlikle delirdiğinin kanıtı olmalıydı ama ne var ki bunu zerre umursamıyordu.

Jongin hissettiklerinin de etkisiyle Kyungsoo'yu daha fazla istek ve tutkuyla öpmeye başlamıştı,Kyungsoo ise onun hızlı hareketlerine zorlukla eşlik etmeye çalışıyor ve bunda başarılı olduğunu umuyordu.

Bu sefer Kyungsoo'da paylaştıkları bu öpücükten hoşlanmıştı çünkü Jongin önceki seferde olduğu gibi ona acı çektirmeyi,canını yakmayı amaçlamıyordu,onu önemsiyordu,onunda kendisini öpmesini istiyordu.Kyungsoo bu öpücükten hoşlanmıştı ama sadece bu kadardı Jongin'in hissettiklerini hissetmiyordu,henüz.

Y/N;Evet,yeni bölümle karşınızdayım.Bu sefer elimden geldiğince uzun yazmaya çalıştım ve tüm bölümü Kaisoo'ya ayırdım.

Umarım beğendiğiniz bir bölüm olmuştur.

Evet,yavaş yavaş hisler açığa çıkmaya başladı.
Jongin bir şeyler hissediyor ama bunun aşk olduğunu inkar ediyor.Kyungsoo ise henüz bir şeyler hissetmiyor ama artık Jongin'in dokunuşlarından hoşlanmaya başladı.
Siz bu ikilinin hisleri hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bol bol yorum istiyorum sizden^-^
Yorumlar istediğim kadar olursa belki yeni bölümü öbür akşam bile yayınlayabilirim.

Yeni bölüme kadar hoşçakalın ve Kaisoo ile kalın canlarım😘😘

Diğer bölümde görüşmek üzere🤗🤗