▪24.Bölüm▪

3.8K 262 47
                                    

Jonginle birlikte kantine girdiğimizde tedirginlikle Jongin'in kolunun altında biraz daha kasılmaktan kendimi alamadım.Kantindeki istisnasız her yüz bize dönerken ve bizi gördüklerinde gözleri ve ağızları aynı oranda açılırken yapabileceğim başka bir şey de yoktu gerçi.Jongin'in kolunun altından sıyrılıp okuldan arkama bakmadan kaçmak istiyordum ama bunu yapamayacağımı bildiğimden yerimde öylece kalmaktan başka yapabileceğim bir şey yoktu.Ben Jongin'in küçük kuklasıydım artık ve o izin vermeden ondan bir adım öteye bile gidemezdim,annemin iyi olmasını istiyorsam buna katlanmak zorundaydım.

Kantinde bana aslında bize bakan onlarca yüz arasından arkadaşlarımınkini bulmam zor olsa da neyseki bu fazla uzun sürmemişti.Luhan'ın bakışları çoğu kişinin aksine benim değil,Jongin'in üzerindeydi ve ona tahmin edilir bir biçimde öldürecek gibi bakıyordu.Arkadaşlarımdan sadece onun Jonginle aramda yaşananları bildiğini varsayarsak bu fazlasıyla normaldi.Yixing şaşkın ama gülümseyerek bakıyordu,Tao şaşkın hatta şaşkınlıktan dehşete düşmüş,Xiumin ise bir şeyleri çözmeye çalışıyormuş gibi görünüyordu.Ama kesin olan bir şey vardı ki hiçkimse,Luhan bile, benim okula Jonginle bu şekilde geleceğimi düşünmüyordu hatta göz ucuyla baktığım Jongin'in arkadaşları bile, bu açık bir gerçekti.

"Jongin artık arkadaşlarımın yanına gidebilir miyim?"

Yanımdaki Jongin'e bunları fısıldamamla birlikte Jongin kantinde olan bakışlarını bana çevirmişti.Onunla bu kadar yakın olmak,bu kadar yakınken yüz yüze ve göz göze olmak fazlasıyla rahatsız ediciydi ama biz onunla çok daha fazla yakın olmuştuk ve biliyordum ki ilerleyen günlerde yine çok daha fazla yakın olacaktık.Bu yüzden artık onun bu yakınlığından rahatsız olmak yerine bu yakınlığa alışmalıydım en azından bir süreliğine.Bu bilinmez sürenin kısa bir süre olmasını ummaktan başka da bir şansım yoktu.

"Tamam git,zaten bende bizim çocukların yanına gideceğim."

Jongin'i başımı sallayarak onayladıktan sonra Jongin yavaşça benden uzaklaşmış ve sonunda kolunu da omzumdan çekmişti.Rahatlamayla çaktırmadan bir nefes verdikten sonra Jongin'e aklıma şimdi gelen bir diğer sorumu yöneltmiştim

"Jongin ben hangi sınıftayım,eski sınıfımda mıyım?"

Eski sınıfımda olmayı bir yandan istiyor bir yandan da istemiyordum.Eğer eski sınıfımda olursam Jongin ve arkadaşlarıyla aynı sınıfta olmayacaktım bu iyiydi ama Luhan ve diğerleriyle de aynı sınıfta olmayacaktım,bu kötüydü hemde fazlasıyla kötüydü.Benim kafamın içindeki düşüncelerin çatışmalarını sonlandıran Jongin'in sesi olmuştu.

"Hayır,benim sınıfımda olacaksın.Okulda senin benden ayrı bir yerde olmana nasıl izin vereceğimi düşünebilirsin?"

Onun bu yanıt beklemeyen sorusu karşısında sessizliğimi korumayı tercih etmiş ve Jongin'in gidebilirsin dermiş gibi eliyle Luhanların olduğu masayı işaret etmesiyle hızlı adımlarla yanından ayrılarak arkadaşlarımın yanına yönelmiştim.

Arkadaşlarımın yanına geldiğimde hızla boş sandalyeyi çekerek masaya yerleşmiştim.Hepsinde hâlâ belirgin şaşkınlık olduğu için masaya bir süre sessizlik hakim olmuştu.Öylece birbirimize bakıp duruyorduk.Masadaki sessizliği bozan benim yerime Luhan olmuştu ve bunun için ona gerçekten minnettardım çünkü bana kalsa bu gergin sessizlik uzun süre devam ederdi.

"Okula tekrar hoş geldin Kyungsoo.Yine aynı okulda olduğumuz için mutluyum."

"Bende tekrar sizinle bir arada olduğum için mutluyum Luhan."

Diyerek Luhan'a küçük bir tebessüm vermiştim.Luhan her ne kadar aldığım kararlardan dolayı bana kızgın olsa da yanlış yaptığımı düşünse de beni yalnız bırakmayacaktı,yanımda olacaktı biliyordum çünkü o beni hiçbir zaman yalnız bırakmazdı.Bunun için ona fazlasıyla minnettardım.O benim her zaman yanımda olan biricik dostumdu.

Tutku/KaisooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin