•39.Bölüm•

2.2K 172 35
                                    

48 saat hem Jongin,hemen Bayan Do hemde çocukların arkadaşları için bir cehennem gibi geçmişti adeta.Jongin Sehun'un fikriyle Kyungsoo'nun arkadaşlarından numarasını bildiği tek kişiye -Suho sağolsun- Yixing'e haber vermiş ve Kyungsoo'nun bütün arkadaşlarının hastaneye gelmesini sağlamıştı neredeyse 1 saat içinde.Hepsi için zorlu ve sancılı bir bekleyiş süreci olmuştu,Luhan biricik çocukluk arkadaşını hastane yatağında neredeyse cansızca yatarken görünce dayanamayarak sinir krizi geçirmişti.Hemşire ve Doktorlar gelip ona bir sakinleştirici yaptıktan sonra onu bir odaya yatırmışlardı,sakinleştiricinin etkisinden birkaç saat sonra çıkan Luhan ilk hâline göre daha iyi ve sakin görünüyordu.

Geçen her saat içinde hepsi içten içe kötü ve olumsuz düşüncelere daha da gömülüyordu.Kyungsoo uyanmazsa ve komaya girerse ne olacaktı,yıllarca derin bir uykuda olup uyanmazsa ya da o güzel gözlerini bir daha hiç açmayıp ömrünü derin bir uykuda geçirirse?Jongin bunun acısıyla nasıl başa çıkacaktı hiç bilmiyordu ama bildiği tek şey Kyungsoo hiç uyanmasa da Jongin onu hiç bırakmayacaktı.Her zaman yanında ve iyi olmasını sağlayacaktı,onu bir ömür beklemesi gerekse de bekleyecekti sonu hüsran olsa ve o hiçbir zaman o güzel gözlerini açmasa bile.Jongin'in onu yaşatmaya gücü vardı,onun için en iyi doktorları getirebilirdi,onun evinde en iyi şekilde,en yüksek kalitede,hastaneden bile daha iyi bir şekilde bakılmasını sağlayabilirdi.Jongin onu ne olursa olsun bırakmazdı,sevmeye,korumaya devam ederdi ama genç adam onun uyanmasını isterdi,deli gibi yine onun gülümsemesini,konuşmasını,
kendisine bakmasını isterdi,istiyordu.Kyungsoo'nun hayatını uyuyarak geçirmesini,neredeyse bir bitkiye dönmesini istemiyordu,Kyungsoo'ya hayatın bütün güzelliklerini yaşatmak,onu mutlu etmek istiyordu çünkü biliyordu minik sevgilisi bu hayatta bu yaşına kadar hep acı çekmiş,hep zorluklarla yüzleşmişti.

Kyungsoo neredeyse 1.5 gün olmasına rağmen uyanmamıştı ama herhangi bir olumsuz komplikasyonda gelişmemişti elbette bu iyi haber değildi ama yine de Jongin'i bir nebzede olsun daha iyi hissettiriyordu.Kyungsoo yasayacaktı,onun minik sevgilisi yaşayacaktı,bunun için savaşıyordu,onu,ailesini,dostlarını kaybetmemek için,arkasında acı içinde bırakmamak için savaşıyordu ölümle.

40.saatte,Jongin'in Bayan Do'yu dinlenmesi için yanlarından odasına göndermesinin üzerinden geçen 15.dakikanın ardından herkes bir koltuğa çökercesine oturmuşken Kyungsoo'nun kaldığı yoğun bakım odasına bir grup doktor ve hemşire büyük bir telaşla koşarak hızla girmişlerdi.Jongin ve diğerleri hızla ayaklanıp yoğun bakım odasının camına koştuklarında Kyungsoo'nun kalbinin durduğunu görmüşlerdi,o düz çizgiyi görmek Jongin'in nefesini kesmiş,kalbinin korkudan birkaç atış kaçırmasına neden olmuştu.Doktorlar Kyungsoo'yu geri döndürmek için ellerinden geleni yaparlarken,Kyungsoo'nun arkadaşları ağlama krizine girerken kendi arkadaşları onları sakinleştirmeye çalışırken Jongin donmuş gibiydi,her şeyden soyutlanmıştı sadece o düz yeşil çizgiye bakıyor ve dudaklarından dökülmeyen çığlıkları zihninin içinden atıyor "Hayır Kyungsoo ölemezsin,bunu bana,bize yapmazsın,lütfen ölme.Yalvarırım bunu bana yapma!" diye haykırıyordu.Saniyeler ya da dakikalar sonra ,Jongin ne kadar süre hiç emin değildi,doktorlar Kyungsoo'yu geri döndürmeyi başardıklarında Jongin büyük bir rahatlamayla yere çöküp adeta sinir boşalması yaşayarak hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladığında ne kendi arkadaşlarının,ne Kyungsoo'nunkilerin ne de çevredeki hemşire ve doktorların ona olan bakışlarını umursuyordu.Kyungsoo ölmemişti,vazgeçmemişti,onu bırakmamıştı tek önemli olan oydu o an Jongin için.Jongin'in durumu karşısında şoktan çıkıp ilk kendine gelen Sehun olmuş,hızla esmer arkadaşının yanına çöküp ona sarılmış ve onu sakinleştirmeye çalışmıştı,diğerleri de Sehun'un hareketinden sonra kendilerine gelip hızla Jongin'in yanına çöküp onu sakinleştirmeye çalışmışlardı ama kısa sürede bunu başaramayacaklarını anlayıp bir hemşire çağırmış ve Jongin'e bir sakinleştirici yaptırıp onun derin bir uykuya dalmasını sağlamışlardı, yapabilecekleri başka bir şeyde yoktu zaten o an çünkü Jongin transa girmiş gibi sadece deli gibi ağlıyor ve hiçbirini duymuyordu.Arkadaşlarını bir odaya yatırıp dışarı çıkan çocuklar yoğun bakımın önündeki, diğerlerinden biraz uzaktaki koltuklara çöker gibi kendilerini bırakmışlardı.Aralarında ilk konuşan Sehun olmuştu.

"Ben Jongin'i çocukluğundan beri tanırım,onu sizden de önce tanıyordum,okula başlamadan çok önce ama onu hiçbir zaman böyle görmemiştim.Bu kadar çökmüş,bu kadar kırılgan.Jongin eğer o çocuğa bir şey olursa kolay kolay toparlanamaz,inanmakta güçlük çeksem de Kyungsoo'yu seviyor hemde deli gibi seviyor ve eğer Kyungsoo'ya kötü bir şey olursa ben arkadaşımı nasıl toparlayacağımı bilmiyorum."

"Kyungsoo'ya bir şey olmamasını dilemekten başka yapabileceğimiz bir şey yok ne yazık ki Sehun.Jongin'in iyi olmasının tek yolu Kyungsoo'nun iyi olmasından ya da en azından yaşamasından geçiyor.Çünkü Kyungsoo hiç uyanmasa da yaşıyor olması,bir gün uyanacak olmasının umudu Jongin'i ayakta tutacak tek şey gibi görünüyor."

"Neden böyle konuşuyorsun ki Kris?Sanki uyanmayacağını düşünüyorsun gibi."

"Çünkü uyanmayacağını düşünüyorum ya da bunun çok zor olacağını Suho.Çocuğun iki kere kalbi durdu,ilki ameliyathanedeyken diğeri de biraz önce.Uyanmaya dair tek bir belirti göstermiyor dahası durumu daha da kötüye gidiyor gibi.Bu tablo karşısında pekte olumlu düşüncelere sahip olamıyorum hak verirsin ki.Ayrıca ben Kyungsoo'yu tanımıyorum,onunla bir kere bile adam gibi konuşmuşluğum bırak konuşmayı göz göze gelmişliğim bile yok.Bu durumda doğal olarak Jongin'i,onun iyiliğini,herhangi bir kötü şeyde onu nasıl iyileştirebileceğimizi düşünüyorum ve Kyungsoo hakkında da en iyi varsayımları yapıp bu durumda Jongin nasıl olur,ne gibi tepkiler verir tahmin etmeye ve eğer düşündüğüm şeyler olursa nasıl yol izleyebileceğimize dair plan yapmaya çalışıyorum.Bu beni kötü bir arkadaş,kötü bir insan mı yapar Suho?"

Suho Kris' in sözleri üzerine mahçubiyetle gözlerini ondan kaçırarak "Özür dilerim Kris düşünenedim,elbette bu seni kötü bir arkadaş ya da kötü bir insan yapmaz.Sen arkadaşını ve onu en kötü ihtimalde dahî nasıl ayağa kaldıracağını düşünen çok iyi birisin.Sadece bana bu yaşananlar çok fazla geldi ve ben senin kadar güçlü değilim sanırım bu yüzden...Üzgünüm."

"Önemli değil dostum.Senin ne kadar hassas olduğunu biliyorum böyle durumlara karşı,sana alınmadım merak etme."

Bu küçük grubun aralarında konuştuğu son şey olmuştu o anlık.

Jongin 2 saat kadar sonra yattığı hastane odasında uyandığında ve sersemlikten çıktığında yaptığı ilk şey duvarda asılı olan saate bakmak ve neredeyse 2 saat geçtiğini görmek olmuştu.Jongin hızla yattığı yataktan doğrulup ayakkabılarını giymeye çalışırken odasının kapısı hızla açılmış ve içeri arkadaşları adeta koşarak dalmışlardı.Jongin o an Kyungsoo'ya kötü bir şey olduğunu düşünerek korkuyla yerinde öylece kalakalmıştı.Sehun'un dudaklarından dökülenlerle korkusu şoka dönüşmüş ve adeta onu yerine çivilemişti.

"Dostum uyandı,Kyungsoo uyandı.Az önce gözlerini açtı.Doktorlar onu bir takım testler yapmak ve son durumu hakkında kesin bilgiler edinmek için götürdüler.Ama durumunun şu anlık iyi olduğunu söylediler."

Y/N:Evet,bugünde yeni bir bölümle karşınızdayım arkadaşlar.Umarım beğendiğiniz bir bölüm olmuştur.

Güzel geçmiş olsun dilekleriniz için teşekkür ederim,hepinize bolca teşekkür edip öpüyorum canlarım😘😍

Yeni bölüme kadar hoşçakalın ve kendinize çok iyi bakın.Benim gibi şifayı kapmanızı istemem😂😂

Seviliyorsunuz💜💙🧡💛❤

Tutku/KaisooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin