•22.Bölüm《Part1》•

3.8K 235 40
                                    

"O adamın yanında da yaşayamıyorum ki Luhan.Her günüm korku,endişe ve tedirginlikle geçiyor.'Bana ne zaman zarar verecek?' ya da 'Bugün evde olacak mı?','Anneme bir şey yapmış mıdır acaba?' Diye sürekli tetikteyim.Rahat ve huzurlu geçen bir günüm olmadı.Sürekli çalışmakla ve dayak yemekle geçti şimdiye kadar ki hayatım ve biliyorum ki şu an elime geçen bu fırsatı kullanamazsam ömrümün geri kalanı da böyle geçecek.Okusam, bir yerlere gelsem bile o adamdan kurtulamayacağım,annem ve ben hiç huzurlu bir şekilde yaşamayamayacağız.Ben artık yoruldum Luhan.Beni suçlama,bana kızma,beni anlamaya çalış.Seninde hayatın benden farksız,sen karşına ailenden kurtulma şansın çıksa bu şansı kullanmaz mıydın?"

"Ben seni anlıyorum Soo,anlıyorum ama kurtuluş olarak Jongin'den bahsediyorsun.O çocuk senin kurtuluşun ya da çıkış kapın olamaz ki!Bir cehennemden çıkıp diğerine gireceksin.Rahat ve huzurlu olamayacaksın,yine tedirgin ve korku dolu olacaksın,yine zarar göreceksin."

"Ama annem rahat ve huzurlu olacak Luhan.Bu benim için her şey demek.O mutluysa bende mutlu olurum.Sadece biraz dişimi sıkıp katlanmam gerekecek,yeni cehennemime ve yeni işkencecime sonrasında her şey çok güzel olacak ben ve annem için."

Luhanla biraz daha konuştuktan sonra Kyungsoo onu her şeyin iyi olacağına biraz da olsa ikna etmişti.Ama kendisinin buna inandığını pek söyleyemezdi,Jongin'i tanıyordu,onun ve arkadaşlarının yapabileceklerine fazlasıyla yakından şahit olmuştu.Kötü ve acımasız insanlardı Jongin ve arkadaşları.İnsanları,onların hayatlarını oyuncak olarak görüyor,kırıp dökmekte bir sakınca görmüyorlardı.Onlara göre hayat bir oyundu ve güçlü oldukları için bu oyunda dilediklerini yapabilirlerdi.Böyle düşünen bir insanın yanında kendini ne kadar güvende hissedebilir ya da ne kadar mutlu ve huzurlu olabilirdi ki?Kyungsoo ihtişamlı görünen yeni bir cehenneme hapsolmuştu sadece,annesini özgür bırakmıştı,kendisi ise yine hapisti işte.Mahkumiyetinin fazla uzun olmamasını dilemekten başka yapabileceği bir şeyi yoktu."

Kyungsoo karamsar düşüncelerinin eşliğinde gece yarısından sonra rahatsız bir uykuya dalmıştı ve öteki gün öğleye doğru anca uyanabilmişti.Ama kendini hâla daha yorgun ve halsiz hissediyordu.Şüphesiz bunda geceleyin gördüğü birbirinden korkunç kabusların etkisi büyüktü.Kyungsoo yattığı yataktan hafifçe doğrulduğunda pencerenin önündeki geniş ve rahat siyah koltuklarda üzerindeki gri eşofman takımı ve beyaz tişörtüyle oturan Jongin'i görmüş ve rahatça oturduğu yatakta anında daha dik bir konum almıştı.

Jongin ise bunu gördüyse de umursamamış ve yüzüne kondurduğu küçük tebessümle konuşmaya başlamıştı.

"Günaydın Kyungsoo.Gerçi öğlen oldu ama."

"Ben dün gece pek uyuyamadım ağrılarımdan dolayı.Özür dilerim bu kadar geç kalktığım için.Bundan sonra daha erken kalkmaya çalışacağım."

Jongin korkulu gözlerle ona bakan Kyungsoo'nun ona söyledikleriyle şaşırmıştı.Şaka yapmak istemişti ama Kyungsoo onu ciddiye almıştı.

"Şaka yapıyordum Kyungsoo,istediğin kadar uyuyabilirsin sorun değil,istemediğin sürece erken kalkmana gerek yok."

Jongin'in söylediklerinden sonra odada garip bir sessizlik oluşmuştu.Ne Jongin ne de Kyungsoo konuşuyordu,Jongin Kyungsoo'ya,Kyungsoo ise ellerine bakıyordu dikkatlice.

Jongin kendi konuşmayı başlatmazsa bu sessizliğin böyle sürüp gideceğinden emin olduğundan hafifçe boğazını temizleyip Kyungsoo'nun ona bakmasını sağladıktan sonra konuşmaya başlamıştı.

"Babanı takip etmeleri için birilerini görevlendirmiştim.Adamlar bana saat başı rapor veriyorlar,söylediklerine göre her yerde seni arıyormuş.İş yerine,okuluna falan gitmiş oralarda seni bulamayınca benim yanımda olduğunu tahmin ederek hastaneye gidip ev adresimi falan almaya çalışmış,tabi çalışanlar talimatımla onu dışarı attılar,böylelikle hiçbir şey öğrenemedi.En son bizim okulun önünde beklediğini söyledi adamlarım,okuldan senin bir arkadaşını falan tanıyor olabilir mi?"

Kyungsoo'nun duyduklarıyla içini büyük korku ve endişe kaplamıştı.Babasının neden eski okuluna gittiğini çok iyi biliyordu,Luhan için gitmiş olmalıydı.Zaten babasının onun peşini kolayca bırakmayacağının farkındaydı ama arkadaşının peşine düşeceğini,onu rahatsız edeceğini aklına hiç getirmemişti.

"Luhan,Luhan'ın peşinde olmalı Jongin.Lütfen onu Luhan'dan uzak tut,ona zarar verecek.Luhan benim yerimi ona asla söylemez bu yüzden ondan zorla bir şeyler öğrenmeye çalışacak."

Jongin Kyungsoo'nun Luhan için böylesine endişe duyduğunu gördüğünde sinirle ellerini yumruk haline getirmişti.Bu Luhan denen çocuk Kyungsoo için neden bu kadar önemliydi?

"Luhan'a nasıl bu kadar güveniyorsun? Belki babandan korkup söyleyecek nerede olduğunu?"

"Luhan böyle bir şey asla yapmaz Jongin."

"Neden?Sevgiline neden bu kadar çok güveniyorsun Soo,seni çok sevdiği için mi seni satmayacağına inanıyorsun?Ona bu kadar çok güveniyorsan neden onu değil de beni aradın yardım için?Hem belki de artık ona bu kadar güvenmemen gerekiyordur,onu değil de beni seçtiğin için belki de artık senden nefret ediyordur ha ne dersin?"

Jongin bunları adeta tıslarcasına söylemişti.Fazlasıyla sinirliydi esmer genç. Kyungsoo ve Luhan denilen çocuğun sevgili olduğunu düşünüyordu,ki bunu Kyungsoo'da dolaylı bir şekilde kabul etmişti,başta bunun gerçek olmadığını düşünse de artık pek de öyle düşünmüyordu, ve bunun için birçok haklı nedene sahipti.Ortada açıkça bir şey olmasa da bu ikili birbirine çok yakındı,sürekli iletişim halindelerdi ve her hafta aksatmadan buluşuyor,saatlerce konuşuyorlardı hatta bazen beraber kaldıkları bile oluyordu ayrıca bazen okulda Luhan denilen kız kılıklı çocuğun kendisine nefret dolu bakışlarını da yakalıyordu muhtemelen kendisi ve Kyungsoo arasındaki yaşananları bildiğinden Jongin'e öyle bakma cesaretini gösteriyordu ama Jongin onunla uğraşmak istemediğinden açıkça onu görmezden geliyordu ve içten içe onun bu duruma deli olduğunu bilmesi keyiflenmesini sağlıyordu.
Jongin ikilinin ailelerinden çekindikleri için ilişkilerini gizlediklerini düşünüyordu.Ailelerinin bu ilişkiyi pek hoş karşılamayacakları açık bir gerçekti.Paradan başka bir şey düşünmeyen,insana bile değer vermeyen,o sığ kafalı insanlardan iki erkeğin aşkına saygı göstermesini beklemek saçmalık ya da fazla hayalperestlikten başka bir şey olmazdı sonuçta.

"Jongin,Luhan benim sevgilim değil,o benim çocukluk arkadaşım,en yakın arkadaşım.Her zaman bana destek olan,yanımda duran biricik arkadaşım.Onun zarar görmesine izin veremem,lütfen babamın ona bir şey yapmasına engel ol.Sana yalvarıyorum,lütfen Luhan'ın güvende olmasını sağla."

"Peki o zaman neden sana yazdığım mesajlarda Luhan'ın sevgilin olduğunu ima ettiğimde bana karşı çıkmadın,onun sadece arkadaşın olduğunu söylemedin?"

"Çünkü bunun seni ilgilendirmediğini düşünmüştüm,dahası bir sevgilim olduğunu düşünürsen beni rahat bırakacağını ummuştum.Çünkü teklifini kabul edebileceğime ihtimal dahî vermiyordum."

Jongin'in duyduklarıyla keyfi yerine gelmiş,siniri geçivermişti.Jongin elbette Kyungsoo'nun bir sevgilisi olup olmamasını umursamıyordu eğer umursasaydı çoktan onu rahat bırakmış olurdu.Jongin birilerinin ilişkilerini umursayacak son insandı,hem kendisinin de onlarca ilişkisi,bir sürü tek gecelik takıldıkları olmuştu ama Kyungsoo'nun sadece kendisine ait olması,ona kendisinden önce veya sonra başka birinin dokunmamış olması Jongin'e garip bir haz veriyordu ama durum tam tersi de olsa yine Jongin için hiçbir şey değişmezdi çünkü Kyungsoo anlamlandıramadığı şekilde onu kendisine çekiyordu.

"Jongin Luhan'ın zarar görmesine engel ol, lütfen."

"Merak etme, baban bir şey yapamayacak Luhan'ına."

Jongin bunları söyledikten sonra cebinden telefonunu çıkarıp Kyungsoo'nun kim olduğunu duyunca fazlasıyla şaşıracağı o numaranın sahibini aramıştı.

Y/N:En heyecanlı yerde bitirilir mi ya diye söylenmelerinizi duyar gibiyim😂😂Merak duygunuzu arttırmaya çalıştım biraz^^

Zaten yeni bölüm birkaç gün içinde gelecek^-^O zamana kadar biraz merak edin😇😇
Tahminlerinizi duymaktan keyif alacağımı söylememe gerek yok sanırım, yorumlarınızı bekliyorum.

Yeni bölümde görüşmek üzere☺☺


Tutku/KaisooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin