Tutku/Kaisoo

•Final•

       4 Yıl Sonra

Kyungsoo okulundan mezun olalı 2 hafta oluyordu ve bugün evleniyordu.Hala daha gerçek olduğundan emin değildi ve bunların hepsinin bir rüya olduğunu düşünüyordu.Çünkü o Kim Jonginle evleniyordu,inanamaması fazlasıyla normaldi aslında.Hiçbir zaman Jonginle bu kadar derin ve bu kadar güzel bir ilişkilerinin olacağını düşünmemişti,bir gün evlenebileceklerini ise hiç aklına getirmemişti.Sadece Jonginle olabildiğince fazla anı biriktirmeyi ve bir gün Jongin kendisini bırakıp gittiğinde bu anılara tutunup yaşayabilmeyi dilemişti.Çünkü hiçbir zaman Jongin'in hayatının kalanını geçirmeyi isteyeceği kişi olacağını düşünmemişti,düşünememişti Kyungsoo.Jongin'in yanında hep yetersiz görmüştü kendisini ki bu şekilde hissetmekte de haklıydı aslında.Jongin çok yakışıklıydı,çok güçlüydü,popülerdi,zengindi,akıllıydı.Jongin her şeye sahipti ama Kyungsoo bir hiçti.Annesinden ve zekasından başka hiçbir şeye sahip değildi.Jongin'in onun gibi birini sonsuza kadar istemesi çok mantıksızdı ama gerçekleşmişti işte.Jongin sonsuza kadar onu yanında istemişti.Kyungsoo'nun aşkın bir mantıksızlık hali olduğunu kabul edeli uzun zaman oluyordu ama hala aşk ve hissettirdiklerine şaşırıyordu.Jongin'i deli gibi seviyordu ve onun için her şeyi gözü kapalı yapardı ve eğer Jongin onu bıraksaydı bundan sonra ölü gibi yaşayacağına da emindi.Jonginsiz mutlu olamazdı ve gülemezdi.Ama bunlara rağmen onu unutmayı da istemezdi çünkü aşk acısı çekmek bile güzeldi eğer acı Jongin'den gelecekse çektiği acı bile güzel olurdu Kyungsoo için.

İnsan bir kere aşık olurdu ve aşk büyük bir bataklıktı.İstesende içinden çıkamazdın,her çıkmaya çalıştığında sadece daha dibe batardın,Kyungsoo bunu Jongin'e aşık olduğunda anlamıştı.Kyungsoo Jonginle ilgili birçok korkuya sahip olsa da Jongin bu korkularını zaman içinde teker teker yok etmişti.Kyungsoo'yu her zaman sevmişti,hep yanında olmuştu ve hiçbir zaman onu yalnız bırakmamıştı.Onu istemediği,ona inanmadığı zamanlar bile yanında kalmıştı.Ve şimdi evleniyorlardı işte.
Başta Jongin'in ailesi bu evliliğe pek sıcak bakmamıştı,hem Kyungsoo'nun sosyal konumundan dolayı hem de erkek olmasından dolayı ama sonunda Jongin onları ikna etmeyi başarmıştı ama birlikte olabilmeleri ve evlenebilmeleri  için onlara şart koşmaktan da geri kalmamıştı Bay ve Bayan Kim.Taşıyıcı anne şartını öne sürmüşlerdi.Eğer Jongin Kyungsooyla evlenmek aynı zamanda da mirasını kaybetmemek istiyorsa bu şartı kabul etmek zorundaydı.El mahkum bu şartı kabul etmek zorunda kalmışlardı.Ve ikilinin onayını almışlardı ve şimdi Hollanda'da rahibin karşısına çıkıp yeminlerini etmeyi bekliyordu iki aşık heyecanla.Güney Kore'de eşcinsel evlilikler hala yasal değildi,bu yüzden yurt dışında evlenmek zorundaydılar tıpkı diğer arkadaşları gibi.

Kyungsoo'yu düşüncelerinden ayıran hazırlandığı odaya giren arkadaşları ve Baekhyun'un sesi olmuştu.

"Kyungsoo harika görünüyorsun.Jongin'in sana dibi düşecek hatta tekrar aşık bile olabilir."

Arkadaşları ve odada bulunan ve Kyungsoo'nun hazırlanmasına yardımcı olan çalışanlar Baekhyun'un sözleri üzerine küçük bir kahkaha atmışlardı.

"Gerçekten iyi görünüyorum değil mi?Bu takımı çok beğenerek aldım ama şu an o kadar da yakıştıramıyorum kendime ve diğerini alsam sanki daha iyi olur gibi geliyor.Çok heyecanlıyım ve çok stresliyim her an bir şeyler olacakmış gibi hissediyorum."

Kyungsoo gergin bir şekilde bir çırpıda arkadaşlarına içini döktüğünde Baekhyun onun bu şapşal haline göz devirmekten kendini alamamıştı.

"Benim kadar olmasa da sende mükkemmel görünüyorsun Soo.Bu takım sana çok yakıştı,makyajın çok iyi,saçında öyle.Herhangi bir sorun çıkmayacak,her şey yolunda gidecek ve sen bugünün sonunda Jongin'in resmi olarakta sahibi olacaksın."