"Sormayacak mısın?" Chanyeol'u aniden önümde konuşurken görünce irkilerek gözlerimi daldığım yerden çektim. Gözlerim meraklı yüzünde geziniyor, ne demek istediğini anlamaya çalışıyordum.
"Neyi sormayacak mıyım?" Onun gibi kaşlarımı kaldırdığımda oturduğum tezgaha daha da yaklaşarak kollarını göğsünde birleştirdi.
"Ben yemek yaparken sıkıldığını, bu yüzden benim hakkımda bir şeyler öğrenmek için soru soracağını söylemiştin." O markette dediklerimi tekrar ederken ben dediklerimi dinlemesine şaşırıyordum. Sıkıldığım zaman konuşurdum, çok konuşurdum, ve kimse dediğim kelimelerin tekini bile dinlemezdi. Onun dinlemiş olması hatta unutmaması garibime gitmişti.
"Başka zaman sorarım. Seni sıkmak istemem." Bakışlarımı sağ tarafımda kalan gökyüzüne kaydırıp işine geri dönmesini bekledim. Beklediğimin aksine kolları belimi sarınca ellerim bu durumda ne yapılacağını biliyormuş gibi omuzlarına tırmandı.
"Neyin var?" Kaşları çatılıp yüzü ciddi bir hava aldı.
"Kızdın mı bana?" Bir elim saçlarıyla oynarken yumuşak sesimle sordum.
"Ne için?"
"Marketteyken... Öptüm seni. Yani belki de insan içinde böyle şeylerden hoşlanmıyorsundur. Hem ikimiz erkeğiz ve... Bilmiyorum, bundan rahatsız olabileceğini düşündüm." Bir eli çenemi kavrayıp nazikçe yüzümü kaldırıp yüz yüze bakmamızı sağladı.
"İnsanların ne dediği, ne düşündüğü umrumda değil. Ben kendi doğrularını yaşayan bir adamım ve benim tek doğrum sensin." Omzundaki bir elimi avucu içine alıp işaret parmaklarımızı üst üste getirdi. Önce parmaklarımızı şakağına bastırdı, "Burada," ardından kalbinin üzerine. "ve burada tek doğrum sensin. Çevren hakkında ya da insanların ne diyeceği hakkında endişen olabilir, olmasını istemem ama olabilir. Bilmeni istediğim şey, ben bunları umursamıyorum ve senin de umursamanı istemiyorum. İçinden nasıl geliyorsa öyle yaşa. Kimse senden daha önemli değil. "
"Bu yüzden mi sana yaklaşmama izin veriyorsun? Seni öpmemin doğru olmadığını söylemiştin ama şuan tensel olarak sana yaklaşmama izin veriyorsun, karşılık vermesen de." Gözleri gözlerime kenetliymiş gibi, başka yere bakmıyordu. "Peki." Hala kalbinin üzerinde duran ellerimizi ayırdım. "Neden bana bu kadar bağlısın? Ölsem arkamdan intihar edeceğini düşünmemi sağlıyorsun."
"Bundan bir daha bahsetme." Sesi onu tanıdığımdan beri ilk kez bu kadar sert çıkıyordu. Tepkisi karşısında şaşkınca güldüm.
"Gerçekten bunu yapmayı düşünüyor musun?" Sesim aynı şaşkınlığı sürdürürken benden ayrılıp diğer tezgaha yaklaştı. Chanyeol yemekleri koyarken sesli bir nefes verip sandalyelerden birisine oturdum.
°°°
22.06
Rebus61:
Girdin mi eve?Feroxbh:
Evet
Ben girene kadar bekledin zaten
BiliyorsunRebus61:
Üzgünüm
Bugün tadını kaçırdım sanırımFeroxbh:
Sorun o değil Chanyeol
Sadece
Kafamı karıştırıyorsun
Bana bu kadar bağlı olman doğru gelmiyorRebus61:
Seni rahatsız etmediği sürece yanlış bir tarafı yokFeroxbh:
Var
Kendi hayatını bile yaşamıyorsunRebus61:
Baekhyun
Başka bir şey konuşabilir miyiz?