Evinin arka kapısını açıp uzun adamı içeri aldı. Kapıyı kapatır kapatmaz kısa olanın kolları diğerinin boynuna dolandığında, diğeri beklediği işaret buymuş gibi belini sarmıştı.
Chanyeol dudaklarını yumuşak boyna bastırırken derin bir nefesi içine çekti. Ne kadar olmuştu o yanından gittiğinden beri? Dört gün mü? Uykusuz gecelerde Baekhyun'un geri döneceğini defalarca sayıklarken bu süreç ona daha uzun gelmişti.
"Çok özledim.." Chanyeol'un ağzından fısıltı gibi çıkan sözler küçüğün sızlanıp daha çok yaklaşmasına sebep oldu. O da özlemişti, sevgilisinin kokusu burnuna dolarken özlemi daha çok belli oluyordu.
Başını geri çektiğinde Chanyeol da onu taklit ederek geri çekildi. İnce parmaklarını sevgilisinin yanaklarına yerleştirip dudaklarına bastırdı dudaklarını.
"Baekhyun-"
"Ben de özledim." Parmak uçlarını uzun olanın göz kapaklarında gezdirdiğinde, Chanyeol iç çekip gözlerini kapattı. Baekhyun'un yanında olmasının bilinciyle bedeni rahatlarken dokunuşların tadını çıkarıyordu.
Zarif parmaklar yeniden yanaklarında yer aldığında bu sefer onları yumuşak dudaklar da takip etmişti. Baekhyun dudaklarını bastırıp biraz aşağıya, diğerinin dudağının kenarına da bir öpücük kondurdu. Bir yol çizermiş gibi dudaklarına ulaştığında ilk hamlesi yumuşakça baskı uygulamak olmuştu. Sevgilisinin alt dudağını kavramadan önce ikisi de pozisyonlarını bozmamıştı.
Kollarını boynuna dolarken yavaş ama derin öpüşmelerine devam ediyorlardı. Baekhyun dilini diğerinin açık ağzından içeri yolladığında, yaptığı harekete şaşıran beden farkında olmadan onu duvara yasladı. Bedenini daha sıkı sarmıştı.
Chanyeol kendini hazla kaybedecek biri değildi. Ama diğeri kollarındayken, tatlı kokusu etrafını sarmışken ve onu bu kadar özlemişken küçük sevgilisinin isteklerine boyun eğmekten başka çaresi yoktu. Ondan uzak durabileceğini sanmıyordu.
İkisi de nefes nefese geri çekilene kadar sürdü öpüşmeleri. Baekhyun duvara yaslı, sevgilisinin boyuna yetişebilmek için parmak ucunda duruyordu. Anın zevkiyle fark edemediği ağrıyan ayaklarının üzerine inmesine engel olan tek şey beline dolanmış kollardı.
Öte yandan Chanyeol, kolları arasında, öpüşmekten dolayı şişmiş ve kızarmış dudakları, kırmızı yanaklarıyla önünde duran çocuktan gözlerini alamıyordu. Nefeslenirken gözlerini kapatmış, kafasını da duvara yaslamıştı. Her nefesinde göğsü kendi göğsüne çarparken, mümkün olmadığı halde, ona daha yakın durmak istiyordu.
Önündeki görüntüye büyülenmiş gibi bakarken diğerinin gözlerini açmasıyla göz göze geldiler. Bakışları yoğun atmosferin de etkisiyle kenetlendi. Baekhyun uyarılmış vücuduyla uzanıp sevgilisinin dudaklarını bir kez daha öpmek istediğinde kendisine oranla büyük olan el yanağına yerleşip onu nazikçe durdurdu.
Elini yanağındaki elin üstüne koyarak "İstiyorum." dedi diğerinin gözlerinin içine bakarken.
"Baekhyun... Kalbim patlayacak."
Baekhyun önce göğsüne baktı, ardından teyit etmek istermiş gibi elini kalbinin üstüne yerleştirdi. Sahibinin sözlerini desteklercesine hızla atıyordu.
Kısa olan derin bir nefes alıp bir kez daha diğerinin yüzüne doğru uzandı. "Yaşlısın da o yüzden." İki elini de tekrar boynuna sarıp yanağını öptü. Dudakları yüzünün her noktasını turlarken Chanyeol küçüğün karşısında hiçbir söz hakkı yokmuş gibi hareketlerine devam etmesine, çıldırmasına sebep dahi olsa, izin veriyordu.