|. "Tamam... Gelelim asıl konumuza. Sen de görüyorsun Yekta. Ne sen,ne de ben mutlu değiliz! Neden bize bunu yapıyorsun? Artık bir evladımız var. Aramızda yaşananları ona yansıtmak istemiyorum,ama biz mutsuz oldukca onu nasıl mutlu yapacağız? Lütfen...
Her kese merhaba... İşte final bölümüyle karşınızdayım. Aslında bu kadar çabuk final olmayacaktı,ama şartlar böyle gerekti. Neyse lafı uzatmayayım. Benim yanımda olduğunuz için hepinize ayrı-ayrı teşekkür ederim.😘
Final hakkında düşüncelerinizi bekliyorum. 🤔
İyi okumalar.....😘😍
⭐⭐⭐
Gülçin Ayçaya bakarak büyük bir tebessümle onu izledi. Gerçekten çok güzel olmuştu. Sonunda arkadaşı hayallerine kavuşuyordu.
"Çok heyecanlıyım ya Gülçin."
"Heyecanın gözlerinden okunuyor. Rahat bırak kendini." Ayça Gülçinin dediğini ne kadar yapmak isteese de içindeki heyecanı yok edemiyordu. Kapı tıkladıldığında ikisi de kapıya taraf döndü. Gelen Engindi. Ayça Enginin her ona yaklaşımında kalbinin yerinden çıkacakmış gibi attığını hiss etti.
"Ben sizi yalnız bırakayım. Birazdan inersiniz." dedikten sonra Gülçin onları baş-başa bırakıp odadan çıktı. Düğün kır düğünüydü. Kendisi de böyle düğün istiyordu,ama o evde. Oğlunu merak etmişti. Bu yüzden merdivenlere taraf gitti. Tam iniyordu ki, kolundan çekilip sert bir bedene çarpmasıyla gülümsedi. Sevdiğinin kokusuydu bu. Ama korkmuştu da.
"Yekta,korkuttun beni!" Biraz geri çekilip sevdiğinin kızgın yüzüne baktı. Anlaşılan elbiseden dolayı siniri hâlâ geçmemişti. Ama çok sevmişti bu elbiseyi. Elbise kalp yakalı,yırtmaçlı mavi bir elbiseydi. Ayağı ve göğsü açık olduğundan Yekta feci derecede buna sinirlenmişti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Seni ve sana bakan erkekleri görünce öfkemle her yeri yakıp yıkmak istiyorum! Bundan sonra giyeceklerini bana sormadan giyinmeyeceksin! Anladın mı Gülçin?!" Yekta Gülçinin kolundan tutup sıktığında Gülçin acıdan yüzünü buruşturdu.
"Canımı acıtıyorsun..." Gülçinin acılı fısıltısıyla Yekta kendine geldi. Ama ne yapsın öfkelenmişti. Gülçini böyle gördükce içindeki arzu ağır basıyordu. Bi de ona bakan erkekleri görünce öfkeden deliye dönüyordu.
"Özür dilerim... Canını acıtmak istemedim. Ama beni de anla. Benden başkalarının sana bakıp hayallere dalmasını istemiyorum. Ben de onlara fena dalmak için kendimi zor tutuyorum. Sırf kardeşimin düğünü mahv olmasın diye."
"Ama ben çok sevdim bu elbiseyi.." Gülçinin masum sesiyle Yekta muzipce sırıtarak ona yaklaştı ve elinin tersiyle Gülçinin açık göğsünü okşadı.
"Ben de sevdim güzelim. Ama benim yanımda giyindiğin sürece. " Yekta eğilip Gülçinin göğüslerini öpmeye başladı.
"Yekta ne yapıyorsun ulu orta yerde!?" Gülçin heyecanlanmıştı,ama orta yerde de olmazdı ki!? Ama Yekta onu dinlemiyordu bile.
"Hasretim sana kadın! Neden annemlerin teklifini kabul ettin ki!? Biz zaten evli değil miyiz? Ne gerek var onların yanından kalmaya?" Gülçin aklına gelenlerle kendisine küfür etti. Resmen unutmuştu. Bu yüzden hemen geri çekildi.
