Hepinize iyi akşamlar...
Bölüm Şarkısı: Nicky Jam ft. Enrique Iglesias - El Perdón
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~'
Annesiyle konuştuktan sonra kitablarla ve içeceklerle dolu masaya dönen Esat yorgun sesiyle konuştu.
"Ben yoruldum,hem de annemler eve çağırıyor.Kalkalımmı?" Herkes onayladıktan masadan kitaplar kalktı ve hesapda erkekler tarafından ödendi.Bulut camdan dışarı baktığında rüzgar oduğunu gördü.Boş vererek arkadaşlarıyla birlikte kafeden dışarı çıktılar.Esat rüzgarın esdiğini gördüğünde sevgilisi Denizi kolunun altına aldı ve alnına bir öpüzük kondurdu.Onların arkasında olan Beste ve Bulutsa onlara sadece tebessümle bakmakla yetindiler.Arabanın yanına gitmelerine daha çok vardı ve oraya kadar yürümeye Bestenin eteği el vermiyordu.Hava rüzgarlı olduğundan eteği uçuşuyordu ve Beste eteği tutmakta zorlanıyordu.Onun bu halini gören Bulut kolundan tutrak kendisine döndürdü.Bu haraket karşısında Beste şaşkınlıktan ve yakınlıktan dolayı ölecekti.Bulut hemen ceketinin iç cebinden zarfı alarak pantalonun cebine sıkışıtırdı ve sonrasında ceketini soyunarak Bestenin beline sıkıca bağladı.İztemezdi yanındaki bir kızın rezil olmasını.
"Ben...ben...ben teşekkür ederim.Bi-bilmiyordum havanın değişeceğini." Beste kekelemesine engel olamamışdı.Hem bu durumdn utanmış,hem de mutlu olmuştu.Kuzenlerini saymazsa ilk defa böyle düşünceli bir erkekle karşılaşmıştı.O an karar verdi Beste,ne olursa olsun bu çocuğa hep yakın olmalıydı.
"Hadi sen Esatların arksınca git." Bunun karşısında Beste nereye gideceği konusunda soru sormaktan kendisini alamamıştı.
"Ya sen!?"
"Neden soruyorsun!? Git işte!" diye Bulut soğukca söylediğinde Beste buna bakmayarak ceketi sordu.Bulutun soğukluğunun sebebi aklına gelen İşıldı.Birden-bire aklına İşıl gelmişti ve Bulut artık onu unutmak istiyordu.
"Ya ceket?" Bulut arkasını dönerek yakınlıkta olan durağa taraf yürümeye başladı.Bu gün nedense arabasız gelmişdi.
"Okulda verirsin!" Bu cevaplar karşısında Beste hiç de tatmin olmamışdı.Birden-bire Buluta ne olduğunu anlamamışdı.Arkasından kalbi kırıkca bakarak arabaya yetişen ve kendisini bekleyen çifte taraf gitti.
-----------
"Tamam teyze kabül ediyorum.Yarın Atalayla buluşacağım." diyerek Ayça başını önüne eğdi.Kabül etmişdi işte.Sabah 'kabül etmeyeceğim' diye düşündü,ama şimdi kabül etmişdi.Annesinin ve teyzesinin kendisine şaşkınlıkla baktıklarını biliyordu,ve kendisi de biliyodu ki, Engin kalbinin kapısını hiç bir zaman Ayçaya açmayacaktı.
"Kızım iyi misin?"
"İyiyim anne,kabül ettim işte.Siz de kurcalamayın!" Son sözünü de diyerek odasına çekildi.Önüne bakmamasından dolayı bütün konuşamaları dinleyen Enginden habersizdi.Demek Ayça evleniyordu.Bu zaman genç adamın dudaklarında acı bir tebessüm peya oldu.Kendisi de anlamıyordu bunları,ama galiba tek istediği şey Ayçanın evlenmemesiydi.Evet şimdi buna emin olmuşdu,bu kızı kimseye yar etmek istemiyordu.Ya kime yar olacaktı!? Bu soru karşısında Engin derin düşüncelere daldığında akşam Yektayla konuşma kararı aldı.Bu böyle olmayacktı,derdini kimese anlatmalıydı.Buna emin olduktan sonra yeniden salona gitti.Guya mutfağa su içmeye gitmişdi,ama konuşulanları duyduğunda dinlemeye başlamışdı.Morali bozuk bir şekilde salona geri döndüğünde kendisine merakla bakan arkadaşıyla karşılaştığında onun karşısındaki koltuğa oturdu.
"Akşam konuşuruz."
"Tamam." diye Yekta da onu onayladı.Yekta bu gün kendisini çok yorgun hiss ediyordu.Sabah biraz Asyayla oynamak sonra modellere bakmak ve seçmek on yormuşdu.Onun için Engine hitaben konştuktan sonra koltuktan kalkarak merdivenlere yöneldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeniden ✓TAMAMLANDI✓
Romance|. "Tamam... Gelelim asıl konumuza. Sen de görüyorsun Yekta. Ne sen,ne de ben mutlu değiliz! Neden bize bunu yapıyorsun? Artık bir evladımız var. Aramızda yaşananları ona yansıtmak istemiyorum,ama biz mutsuz oldukca onu nasıl mutlu yapacağız? Lütfen...