★16★Sezon Finali★

2.6K 192 40
                                    

Nefes başındaki ağrıyla uyandığında yüzünü buruşturarak yataktan kalktı. İçkiye olan dayanıksızlığı en nefret ettiği özelliği olabilirdi. Soğuk suyla elini yüzünü yıkadıktan sonra üzerini değiştirip odasından çıktı. Dışarı çıkmasıyla kapısının önünde uyuyan Tahiri görmesi bir olmuştu. Kaşlarını çatarak izledi adamı. Ne diye onun kapısının önünde uyumuştu ki? Hem de böyle? Boynunu ovuşturarak yere çöküp Tahiri uyandırmak için yanağını okşadı. Hem korkutmak istemiyordu, hem de içinden gelmişti kirli sakallı yüzünü okşamak. Uyanıkken yapması imkansızdı.

"Tahir... Uyan hadi."

"Nefes?"

Nefes "Niye burada uyudun sen? Kalk hadi," deyip kalkmasına yardım etti. İkisi de baş ağrısı yüzünden acı çekiyorlardı. Tahir ise artı olarak boyun ve sırt ağrısı çekiyordu. Gece ne Nefesin yanında kalabilmişti, ne de yalnız bırakabilmişti. Bu yüzden kapısında uyumuştu.

"Niye burada uyudun?"

"İçki çarpmıştı seni. Birden gece uyanırsın diye bende burada oturdum."

"Sonra da uyuya kaldın."

"Evet. Sen iyi misin? Dün gece..."

Nefes dün geceyle ilgili hiçbir şey hatırlamadığı için utangaç şekilde gülümseyip "Hatırlamıyorum ama rahatsız ettiysem özür dilerim," mırıldanarak merdivenlerden inmeye başladı. Arkasında aklı karmakarışık bir Tahir bıraktığını bilmeden...

Adamın kaşları çatılmıştı duydukları karşısında. Gerçekten dün geceyi hatırlamıyor muydu? Ona anlattıklarını, söylediğini ve... Ve öpüştüklerini... Hiçbirini hatırlamıyor muydu? Uyuya kalana kadar düşündükleri, kurduğu hayaller boşuna mıydı yani? Nefes hiçbir şey hatırlamıyordu ve anlaşılan bu durumdan memnundu. Bu kadardı işte. Tahir Kaleliyle Nefes Zorlunun hikayesi bu kadardı.

***

Kaleli ailesi Nefes ve Esmayla birlikte yaylaya geldiklerinde yüzlerinden silinmeyen gülümsemeleriyle arabalardan inip onları bekleyen Osman hocayla selamlaştılar. Evin erkekleri bugün işe gitmeyeceklerine dair önceki hafta söz vermişlerdi. Bu yüzden hepsi olacaklardan habersiz güzel bir gün geçirmek için hazırlıklara başlamışlardı.

Saniye hanımla Osman hoca torunlarıyla birlikte evin önünde oturup sohbet ederken Asiyeyle Esma çay koyuyorlardı. Evin erkekleriyse balık tutmaya gitmişlerdi. Bir tek Nefesin nerede olduğunu bilmiyorlardı. Dolaşmak istediğini söyleyip gelir gelmez yanlarından ayrılmıştı.

Attığı her adımda biraz daha batıyordu geçmişinden oluşan bataklığa. Dün içkiyi dudaklarına dokundurduğu andan itibaren en son durmadan içtiği günü düşünüp duruyordu. Küçük kızın cansız bedenini toprağa emanet ettikleri gündü. Onun kurşunuyla ölen kız çocuğu... Burada geçirdiği zaman katil olduğunu unutmasını sağlamış olsa da geçmiş yine gözlerinin önündeydi. Yapamamıştı işte. Yine unutamamıştı katil olduğu gerçeğini. Herkesin hayran olduğu bir polisken ellerine bulaşan o kanın sahibinin ölümünün üzerinden iki yıl geçmişti. Tam iki yıl önce bugün hayatları mahvolmuştu. Biri dünyasını değişmiş, diğeri de yaşarken kendini gömmüştü. Onların ölüm yıl dönümüydü bugün ve Nefes ölümünün ikinci yılında birine aşık olmuştu. On yıl boyunca sadece bir kez gördüğü kıza aşık olan Tahir Kaleliye aşık olmuştu. Farkında olmadan dudaklarından dökülen şarkıya gözyaşlarının eşliğinde can verdi.

Denizde kararti var, bu gelen kayik midur?

Ben özledum yarumi, ağlasam ayip midur?

{Tamamlandı} Ölümle Aşk Arasında|NefTah|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin