5. Bölüm

614 37 12
                                    

Her şey için çok üzgünüm. Sınav çıkışı yazacağımı söylemiştim ama sınavım kötü geçtiği için anca kendime gelebildim. Bundan sonra daha düzenli olmaya özen göstereceğim. Haftada bir bölüm olarak başlama kadarı aldım. Şimdiden iyi okumalar.

Büyük bir parıltı ve ardından gelen patlama sesiyle yerimden sarsılıp düşmemek için kayaya ellerimi yasladım. Shinki, savrulmamamız için demirlerini kullanarak bir kalkan oluşturmuştu.

Işık huzmesi ve ses yerini geceye bırakınca yerimden doğruldum. On saniye bile olmamıştı ama önümüzdeki kent yerle bir olmuştu. Aklıma gelen nanadaime'nin yüzü anında hareket etmeme sebep olmuştu.

"Nereye gidiyorsun, Uchiha?" Diyerek kanatlarıyla beni takip eden Shinki'yi döndüm.

"Nanadaime oradaydı. Herkes o patlama alanındaydı. " dedim.

Kimsenin ölmediğini umuyordum. Başka bir ölümü bünyem kaldıramazdı. Toz haline gelmiş kente bakarken bir insan görme umuduyla hareket ediyordum.

Uzun bir mesafe katettikten sonra pes etmiş bir şekilde düzlük alanda durdum.

"Kimse yok. " dedi Shinki garip sesiyle.

"Birileri olmak zorunda. " diyerek cevap verdim. Birileri olmak zorundaydı.

Bir kişi daha buradaydı. Hatta iki kişiyi hissediyordum. Biri chakrasını yeni kapatmıştı ama önceden bıraktığı izi hissedebiliyordum.
"Burada yalnız değiliz. " diye fısıldadım.
Ben o ikisini hissedebiliyorsam onlar da bizi hissedebilirdi.

"Sensör ninja mısın?" Diyerek kaşlarını çatıp zordu.
"Bunun özgün bir güç olduğunu bilmiyordum ama evet. " dedim yerlerini tespit etmeye çalışırken.
Kim olduğunu bilmiyordum ama o iki kişi dost da olabilirdi düşman da. Fakat son olan olayları düşünürsek bu bir katliam ise düşman olma olasılığı daha yüksekti.

"Sence de cenaze günü bunu yapmaları daha mantıklı olmaz mıydı? Tüm kageler ve üst düzey shinobiler burada olacaktı. " dedi boğuk sesiyle Shinki.

"Aynı şekilde güvenlik de artacaktı. " diye cevap verdim.

Buradaki hedef Nanadaime ya da sadece göz korkutmak için katledilen bir köydü.
"Buraya geliyorlar. Saklanmalıyız. " diyerek Shinki'yi kolundan tutup hızla ilerledim. Açıklıktaydık ve saklanacak yer yoktu.

"Uchiha..." diye fısıltıyı duyunca yerime çivilenmiştim bile.

Bu ses miydi beni çivileyen yoksa gücü bu muydu bilmiyordum.

İki kişi, saniyelik beklemeden sonra önümüze gelmişlerdi bile.

Uzun siyah pelerinli ve maskeli iki kişiydiler. Siyah eldivenli elini yüzüme yaklaştırıp hafifçe parmak uçlarıyla yüzüme dokunduktan sonra gülmeye benzer bir ses çıkardı.
"
Onları çok sıkıyorsun Wu. Baksana gözlerini bile kutlamıyorlar.  " dedi ince sesiyle.

"Liu, onları sağ bırakmaman gerekirdi. " dedi sert sesiyle.

Anlaşılan bu ikisi katletmişti köyü. Ama nasıl başarabilmişlerdi. Bu kadar güçlü müydüler? Wu denilen kişinin hareket becerisini kontrol etme gücü vardı. Belli ki işi buydu sadece çünkü Liu diye seslendiği kişiye neden bizi sağ bıraktığını sormuştu. Güçlü olan oydu.

Liu elini yüzümden çektikten sonra Wu'ya döndü.
"Baksana onlara. Yaşamaları şans eseri ama ölmemiş olmaları bizim yararımıza. " dedi.

"Uchiha kızı ve kazakagenin oğlu karşımızdakiler. Önemli olan zaten onlar. " diye ekledi.

"Bizden ne istiyorsunuz?" Diye zorlukla konuştum. Hareketlerimi engellerken konuşmama izin verse de çok güçtü hala.

DevrimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin