12. Bölüm

316 18 31
                                    


Sırtımda hissettiğim ağrı ile gözlerim aralanmıştı. Kayaya fırlatılmış olmanın verdiği acı ile doğrulmaya çalıştım. Boruto hissiz gözlerini üzerime dikmiş ve karşı saldırı beklemeden rasenganını fırlatmıştı. Savaşmak istemiyordum, bana Naruto-san'ı hatırlatan kimse ile dövüşmek istemiyordum. Fakat ölmek gibi bir düşüncem de yoktu.

Sharinganımı aktifleştirip gelen rasengandan hızla kaçtım. Elim, arka cebimdeki kunaime ulaşmıştı ve savunma pozisyonuna girerek Boruto'nun karşısında durdum. O ise kage bunshinleriyle çevremi sarmış bana doğru tüm gücünü kullanmaya başlamıştı.

Teker teker yok olan klonlardan sonra gerçeği üzerime doğru geldiğinde yine kaçmış ama kunaimi ona atarak durmasını dilemiştim. Atış yeteneklerim onun hızından daha iyiydi ve koluna saplanan kunaiyi sinirle çekip hareketlerini durdurmak zorunda kalmıştı.

"Ling de kim?" diye sordum sonunda durduğu için.

"Bunları yapan kişi. " demişti o da cevap olarak. Bunları yapan kişi demek; babamı, babasını öldüren kişi demekti. Annelerimizi katleden kişiydi ve Boruto onun için haklıydı diyordu.

"Ne dediğinin farkında değilsin sen!"

"Asıl her şeyin farkında olan benim!"

Bunların sebebiyle bir olup onun amacını benimseyemezdi. Bu inandığımız herkese yapılan bir hakaretken Boruto gözlerini sadece bu hataya dikmiş gibiydi.

"Babanın, annenin ölümüne sebep olan kişiye mi sığınacaksın?"

Bu sorumla beraber tuttuğu kolunu serbest bırakıp üzerime doğru ilerlemişti. Hareketlerini önceden görebilir ve onu durdurabilirdim, ondan güçlüydüm lakin şu bir gerçekti ki ben durdurmak için savaşırken o yok etmek için savaşıyordu. Onun yok etme isteğinin, benim göğsümde bir ağırlık olarak vuku bulacağını düşünmezdim.

"Doğru bir amaç için bedeller ödenmeli." Dediğinde, soğuk sesi, kapalı dimağını kanıtlıyordu.

"Bu doğru değil!" Tüm bağırışlarım, yakarışlarım, ormanda yankılansa bile Boruto'nun örsüne uzanamıyordu.

"Beni anlamayacaksın."

Rasenganı ile yüzümü parçalamayı düşleyen hamlesini göstermişti bana karşı. "Biz aynıyız." Diyebilmiştim sadece, onun hamlelerinden korunurken, dişlerim arasından.

"Ben aptal değilim."

"Hinata-san sen köye ihanet et diye ölmedi!"

Boğazım artık acırken yanağımda hissettiğim yumruk darbesiyle de sendelemiştim.

"Aptalsınız.." dedi Boruto başı öne eğik şekilde.

"Kahramanlığınızın tanımı aptallık. Gerçek bir düzenden yoksunsunuz ve sadece eğlence amaçlıyorsunuz."

"Daha düne kadar sen de bu 'biz'in içerisindeydin."

"Artık değilim." Demiş ve üzerime saldıran Boruto'dan kaçtığımı düşünürken klon olan arkamdan saldırmıştı. Hissettiğim acıyla beraber savrulmuş ve döktüğüm kanla, yaşlarımı akıtmıştım.

Gözlerimi açtığım yerdeki yoğun sesler başımı ağrıtırken kıpırdayarak doğrulmaya çalıştım.

"Uyandı." Diyen heyecanlı ama kısık çıkmaya özen göstermiş sesi duyduğumda ise boğuk görüntü netleşmeye başlamıştı.

Karin-san, Suigetsu ve Jugo'yu karşımda görüyordum. Uzaktan gelen ses ise Orochimaru'nun sesini anımsattığından hızlıca kalkmaya çalıştım lakin ağrı sebebiyle iki büklüm olmuştum.

DevrimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin