9.Bölüm

482 27 19
                                    

İskelede sırtı dönük oturan Boruto'yu görünce adım atmak yerine durup ona bakmaya başladım. Dejavu hissini iliklerime kadar hissediyordum. Aynı duygular içerisinde aynı şeyleri yaşamıştım. Aynı iskelede yalnız oturup göle bakıyordum. Aynı olay sonrası...

Yutkunup dolan gözlerimdeki gözyaşlarını göndermek için başımı yukarı kaldırıp gözlerimi kırpıştırdım. Tahminimde haklı çıkmıştım. Sonraki hedef Boruto'ydu. Haklı çıkmak ilk kez beni bu kadar kahretmişti.

Ona doğru ilerleyip iskelede yanına oturdum. Beni fark etmiş olmalıydı ama yine de tepki vermemişti.

"Selam..." dedim kısık sesimle göle bakarak.
O ise cevap vermemeyi seçmişti.
"Ben... seninle aynı yerde oturuyordum ve yalnız olmak istememiştim. Eğer konuşmamamı istersen konuşmam ama yalnız olmadığını hisset. " dedim tüm samimiyetimle.

"Yalnız..." diyerek beni tekrarladı ardından sinirli bir gülüşe benzeyen şekilde nefesini verdi.

"Acı mı çekerim sanıyorsun yalnız olursam? Daha ne kadar acı çekebilirim ki? Babam annemi öldürdü. " dedi bıçak gibi keskin sözleri ve soğuk sesiyle.

"Baban yanında ve her zaman yanında olup seni koruyacak. Aynı annenin yaptığı gibi. Olayları duyguların tesirinde değerlendirme. " dedim ona bakarak.

"Annemi kurtarabilirdi ama o kurtarmamayı seçti. Köyü yüzünden bizi terk ettiği yetmezmiş gibi o köy yüzünden annem öldü benim. " diye karşılık verdi mavi gözlerinde öfke dışında bir duyguya yer vermeden.

"Yanlış! " dedim sert bir sesle. "Annen bir shinobi gibi davrandı. Güçlü bir shinobi. Ve senin suçlu gördüğün köyü annen kurtardı. Aynı abisinin yaptığı gibi. " diyerek açıkladım.

"Bu masallara inanıyorsun değil mi? Hatta bu masalın prensesi olmak istiyordun sen. " dedi küçümseyen sesiyle.

"Nanadaimenin üzülmediğini  mi sanıyorsun? O acı çekmiyor mu? " diyerek kaşlarımı çattım.

"Babanı sana anlatmam ne kadar doğru bilmiyorum ama yeniden ailesini kaybetmiş olmak emin ol onu yıkmıştır. " diyip ses tonumu yumuşattım. Acı çekiyordu, yükselmem doğru değildi.

"Nanadaime emin ol üzülmüyordur. Aile denilen kavram onun için dört harfli bir kelime. Yaşamadığı bir kavramı yaşatamaz çünkü. " diyip ayağa kalktı ve benden uzaklaştı.

Onu kaybediyordum. Onu da diğer herkes gibi kaybediyordum. Dediklerinin yanlış olduğunu ona haykırmak istiyordum ama bir işe yaramayacağını anlamıştım. Ne kadar süre geçtiğini anlamamıştım ama güneş batmaya yaklaşırken yanıma gelen adım sesleriyle chakrasını algılamaya çalıştım.

"Dejavu..." dedi yanıma otururken Nanadaime.
"Boruto'yu bekliyordum burada. " diyerek gözlerini göle dikti.

"Doğru tahmindi aslında, sadece ben sizin kadar iyi bir konuşmacı olmadığım için kaçıp gitti. " dedim göle bakarak.

"Benimle konuşsaydı da kaçıp gideceğine eminim aslında. " diye mırıldandı Nanadaime.

Uzun süren ya da daha doğrusu uzun sürmüş gibi hissettiren bir sessizlikten sonra "Hinata-san çok güçlü bir savaşçıydı. Onu herkes gibi minnetle anacağım. " dedim gözlerimi sudan ayırmadan.

"Öyleydi..." diye bir kelime işitip işitmediğime emin olamadığım kadar kısık bir sesle cevap verebilmişti Nanadaime.

Boruto

"Nereye?" Diye duyduğum soğuk sesten sonra kafamı oynatmadan bakışlarımı Sasuke-san'a çevirdim.

DevrimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin