:::::Uyur Konuşur:::::

65 36 6
                                    

           Rapheal'in "Hayırrrrr" diye bağırışına uyanmıştım.Gün hafif hafif aydınlanmıştı.Yüzü ter içinde kalmışdı.Uyku sersemliğiyle başta ne dediğini anlamamıştım.Bir an benimle konuştuğunu sanmıştım devamlı bir şeyler diyip duruyordu.Yüzü bonncuk boncuk terler içinde kalmış bir titriyordu.Ne yapabilirdim ki?Uyandırsamıydım?Daha önce hiç kabus gören bir kişi görmemiştim.Biz iblisler rüya ,kabus görmezdik.Bende bu aralar görmeye başlamıştım ama bunların rüya olmadığı biliyordum.

            Ayağa kalktım ve sönmüş olan ateşin etrafından dolaşarak Rapheal'in yanına gittim.Yavaşça yanına diz çökerek "Rapheal uyan "dedim.İlkinde beni duymamıştı.Bu sefer onu biraz sarsıp aynı şeyi tekrarladım.Göz açıp kapayana kadar kendimi yerde ve buğazımda bıçakla buldum.Korkmaya başlamıştım hareket bile edemiyordum.Beni yere mıhlamıştım.Bu çok tuhaftı bu kadar hızlı olması neredeyse imkansızdı.Gözlerinde öylesine bir vahşilik vardı ki konuşmaya bile cürret edemiyordum.Allah kahretsin onu uyandırmamam gerektiğini biliyordum.

        Soluk soluğa kalmıştım.Zorla nefes alıyordum.Böyle olmamalıydı.Nasıl olmuştu da gardımı düşürmüştüm.Sürgünde her şeye hazır olmam gerekirdi.Siyah zeytinimsi gözleri beni bir kaç kez daha süzdükten sonra bıçağı boynumdan çekip ,ayağa kalktı.Daha kafamı çevirmeden çekip gitti.

    İnanılmaz derecede hızlıydı.Sonucta o bir melekti illaki özel güçleri olacaktı.Demekki onlar surgüne yollanırken güçlerinden arındırılmıyorlardı.Her şey o kadar karışmıştı ki  şu an ne yapacağımı şaşırmıştım.En güzeli çekip gitmekti.Hem o geri dönmeden buradan özgürce çekip gide bilirdim.Ama nereye gidecektim?Zaten sürgün 8 Dünya'nın en tehlikeli yeriyken bir de yanlız olmak bu tehlikeyi arttırıyordu.Gitmeliydim ve kendimi kurtarmalıdım daha gece yanında kendimi güvende hissetiģim kişi sabah sebebsiz yere boynuma bıçak dayamıştı.Burdan gitmem için yeterli bir sebebti.

     Gitsem bile ne kadar ilerleye bilirdimki?Halsizdim ,açtım.En sonunda gitmeye karar verdim . Demek ki güven hissi buraya kadardı.Sönmüş ateşin son kırıntılarına bakarak ayağa kalktım.Zaten hiçbirşeyim yoktu gitmek o kadar da zor olmadı.Belki bir gün ona can borcumu ödeyebilirdim .Belki de bir daha asla göremezdim.Bir kaç dakika sonra kamptan uzaklaşmıştım.Nereye gittiğimi bilmeden ağaçların içine daldı.Bu resmen intihar girişimiydi.Ama olsun zaten öyle yada böyle ölecektim burayada bunun için yollanmamışmıydık.

   Kaderime boyun eğerek yoluma devam ettim artık herşeyin sonu gelmişti .Hiç yoktansa benim icin son...

Dokunulmaz ve AteşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin