:::Şok:::

19 14 0
                                    

     Yüzü yara içindeydi.Kafasından aşağı kan akıyordu ,gözünün biri morarmıştı.Bunu nasıl yapmışlardı?Umarım Minu yapmamıştır yoksa suçluluktan ölebilirdim.Gözleri kapalıydı.Beni görmediği kesindi ona yardım etmeliydim.O benim hayatımı kurtarmıştı,aslında ölmeme de yol açan oydu ama beni kurtarmak zorunda değildi yada içindeki bir duyguyu bir daha hissetmemek üzere bana vermeye de zorunlu değildi ,isteseydi Minu'nun kırdığı kalbini düzelterek beni ölüme bırakırdı ama bırakmamıştı.Şimdi ise ona yardım etmek zorundaydım ,sıra bendeydi.

   Bir kaç adım daha atmıştım ki nöbetçiler beni fark ederek önümü kestiler.İçlerinden en ufak tefek olanı "Hanımefendi malesef giriş anahtarınız yoksa buraya giremezsiniz.Ayrıca lütfen ısrar etmeyin yoksa canınızı yakmak zorun kalırız"dedi.O kadar sert konuşmuştu ki açlığını gizlemekte zorluk çektiğinin farkındaydım.Gözlerin de bile Allison'nun kinden fazla susamışlık vardı.Sakin kal Amelia!!Sakin kal.Kafamı kaldırıp "Sanırm canımı yakmanıza gerek kalmayacak beyfendi ,kendi anahtarıma sahibim ve şimdi önümden çekilirseniz sevinirim"dedim.Demez olaydım keşke.Vampirin sinirlendiği belli oluyordu ama diğer arkadaşlarının çekilmesiyle oda kenara çekildi.

   Elimde ki anahtarı tedirgin bir şekilde deliğe yerleştirdim.Biraz sağa çevirmemle demir parmaklıklar açıldı ve içeriye girdim.Bunu nasıl becermişlerdi ?Bazen dayak yedikten sonra bile bir yerlerimiz morarmazdı,nasıl bu kadar çabuk bir yerleri şişmişti.Ona nasıl bir işkence etmişlerdi?Lanet olsun!!!Parmaklıklardan içeri girdim ve kapıyı örtüp anahtarı geri aldım.Bu vampirlerin ne yapacakları pek belli olmuyordu açıkcası. Önlem almak en mantıklısı olacak gibiydi.Kapıyı örtünce ,çıkan ses tüm zindanda yankılandı .Yankılanmasıyla tüm nöbetçilerin bu tarafa bakması bir oldu.Hiç umursamadan Rapheal'in yanına ilerledim.Zaten hücre küçüktü ve bunaltıcıydı.

     Yanına diz çöktüm.Hiç bir şeye tepki vermiyordu.Kafasından aşağı süzülen kanı bile hissetmedi çok açıktı.Sarı saçları bile kana bulanmıştı.Bunu yapan nasıl bir pisikopatdı kim bilir.Elimi saçlarına doğru uzattım ,önüne düşen saçları arkaya attım.Önündeki saçların bir çoğu kan gibi kırmızılaşmıştı. Daha iki gün önce ateşin yanında incelediğim yüzü anımsadım .İçim acıdı ,Tanrı bilir ki nasıl acılar çekiyordur. Kafasında ki yarayı incelerken ,gözlerinin açıldığını fark ettim.İçimden bir mutluluk dalgası geçmişti.Gözlerini açması bile beni mutlu etmeye yeterken kim bilir iyileşse neler hissederdim.

    Bana neler oluyordu?Ben kimseyi sevmezdim ,bağlanmazdım ,iyileştiklerine bile sevinmezdim.Sürgün gerçekten insanı yıkacak duyguları törpülüyordu.Daha hiç tanımadığım birinin yanına kendime bile yalan söyleyerek gelmiştim.Aslında ona hiç bir şey sormak istemiyordum.Sadece onu merak ediyordum.Kahretsin!Bu onun beni iyileştirken kullandığı duyguyla ilgili değilse bende saf kan iblislere yem olayım.

    Saçlarının arasında ki elimi geri çektim ,kan olmuştu.Yarası neden iyileşmiyordu?"Amelia"dedi biri,kafamı çevirdim ama herkes bana ne var dercesine bakıyordu.Sanırım deliriyordum.Bu yaşadıklarım hiç normal değildi.

 "Amelia delirmiyorsun. Benim Raphel."duyduğum sesle Rapheal'e baktım.Gözleri acı çektiğini belli ediyordu.Ama konuşacak bir durumda bile değildi.Aklım benimle oyun oynuyordu resmen.Gözlerimi bir kaç kez kırpıştırıp tekrar Rapheal'e baktım.Gözleri benimkine odaklanmıştı,belkide ölmek üzere bile olabilirdi onu iyileştirmeliydim. Ama nasıl?Benim onun gibi özel güçlerim yoktu yada onu iyileştire bilecek bir iksirim.

   Tüm ümitlerin bitti nokta bu olsa gerekti.Dizim den destek almayı bırakarak zindanın tozlu zeminine , Rapheal'in yanına oturdum.Bir şeyler söylemek istiyordum bişey sormak ,ona yardım etmek istiyordum ama dışarıdaki vampirler de Minu da buna asla ama asla izin vermezdi.Gözlerim ellerindeki zincire kaydı ,o kadar çok sıkmışlardı ki  kanamıştı.Sen ne yaptın Rapheal?Minu'yu bu kadar kızdıracak ,bir kızı intikama ve acımasızlığa sürükleyecek be yaptın?

   "Bunu gerçekten bilmek istiyormusun?"Aklımda yankılan sesle irkildim.Bunu kim söylemişti?Oturduğum yerden kalktım.Bu zindan zihnimle oynuyordu.Ayağa kalkacakken Raphela bileğimi tuttu gözlerini inceliyordum.                                                                                                                                                     "Amelia benim.Zihnindeki ses benim.Lütfen gitme aklında ki tüm soruları cevapları lütfen."Bunu nasıl yapıyordu ?Gitmeliyidim.Bu..Bu bir tuzak olabilirdi.

 "Amelia yemin ederim benim.Ne olursun gitme!"

  Geri yerime oturdum.Pekala madem zihnimdesin ve düşündüklerimi duyabiliyorsun-ki bu biraz garip-Nasıl zihnime girdin?

 "Seni iyileştirken sanrım yıllar önce bir çok melek için yazılmış olan bir kehaneti gerçekleştirdim.Bundan emin değilim.Her neyse artık seninle birim Amelia.Sen oolmadan kısacası ben bir hiçim"diye yankılandı sözler açıkcası bu biraz kafamı karıştırmıştı.Bu nasıl olabilirdi bir melek ve bir iblis.

Bir melek kehaneti üzerine nasıl bağlana biliyorlar?

"Bu açıkcası ayrıntısı ve katı kuralları olan bir kehanet değil. Sadece tek bir şey var fedekarlık"

Kafam çok karışmıştı.Her şey çok saçma gelmeye başlamıştı.Pekala .Raphela zihnimden çıkmanın bir yolu var mı veya benimde senin yaptığın gibi sadece söyleyeceklerimi aktarmanın bir yolu var mı?

"Sanırım zihninde dolaşmamdan rahatsız oldun.Tabiki zihninden çıkmanın bir yolu var ama bunu sen yapacaksın.Şimdi sakinleş ve derin nefes ver.Zihnine bir duvar inşa ettiğini düşün.Kimsenin giremeyeceği bir duvar .Şimdi de bana sadece söyleyeceklerini iletmenin yoluna söyleyeceğin şeyleri aklında yapılandır ve bana aktardığını düşün "

   Derin bir nefes alıp verdim.Tüm zihnime ve düşüncelerimin çevresine duvar örmeye başaldım.Hayal etmesi çok basitti ama o duvarı hissetmem gerektiğini biliyordum.Tüm zihnimde duvarı hissedene kadar çabaladım .Raphela'i zihnimden tamamen attığımı düşünmüştümkü...

Raphel elindeki zincirlere rağmen iki büklüm oldu.Hemen müdahale ettim.Ne olmuştu böyle bir anda .Raphel'in omuzlarından tutarak onu duvara yasladım.Kafasında ki yara yeniden kanamaya başlamıştı.Gözleri korku ve üzüntüyle parlıyordu.Gözleri benim üzerimdeydi.

"Amelia beni zihninden tamamen atarsan ölürüm. Anlamıyor musun artık ben senle birim.Eğer sen beni tamamen zihninden silersen hiçbir gücüm kalmaz,kalbinden sildiğin anda ise benim için herşey son bulur .Lütfen"Lütfen dediği anda omuzunda ki elimi sıkttı ve "Lütfen Amelia beni istersen aklından sil ama lütfen tüm anılarını taşıyan kalbinden silme."İçimden korkunun soğuk hissi geçmişti.O beni iyileştirirken hangi duygusunu kullanmıştı?

  Ona seslenmek için dediklerini yaptım ve "Raphel sen beni hangi duyguyla iyileştirdin?"diye sordum.Cevap vermekten çekintiğini hissetmiştim.Şimdiye kadar üzerimde olan bakışlarını bir anda boş duvara çevirmişti."Amelia özür dilerim ama o kadar kötü bir durumdaydın ki seni daha önce hiç hissetmedin bir duygu kurtarabilirdi.Sadece hiç hissetmemen önemli değildi ama seni en güçlü iki duygu kurtabilirdi ;Nefret ve aşk.Özür dilerim ama senin içinde yeterince  nefret vardı o yüzden..."

   Bu sözleri duyar duymaz omzundaki elimi çekip ,ayağa kalktım.Elimde ki anahtarı deliğine yerleştirip zindandan çıktım. Bir daha onu görmeye gelemezdim .Ben kimseyle bağlı yaşayamazdım hele mesela bahsettiği duyguysa asla.Minu'nun benimle artık işi bitmişti.Burdan -vampir kalesinden ,Raphela'in yanından -gitmeliydim.Keşke o kurtan kaçarken kurtarılmasaydım da ölseydim.Merdivenlerden yavaşça çıktım. 

     Neden dünyada hiçbirşeye güvenmem günahtı yada neden herkes  benimle uğraşıyordu?Şimdi de bunlar yetmezmiş gibi en sevmediğim şey burnumda bitiyordu.Şu ana kadar aşktan kaçınmıştım?Şimdi ise hiç bir sözüm geçmeden birine aşık olmuştum yani bunu aşık olmak denirse.Burdan hemen gitmeliydim.

Dokunulmaz ve AteşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin