>£Her Şey Yeni>£

25 13 1
                                    

     Allison'un bakışlarında ki açlık ve acı içime işlemişti ve her dakika tetikte olmam gerektiği gerçeğini tekrar hatırlatmıştı. Minu olanları anlamış gibi "Allıson çabuk dışarı çık ve lütfen kapıyı ört"dedi.Kız ne demek istediğini anlamıştı ve kendini zorda olsa dizginleyerek odadan çıktı ve büyük kapıyı örttü.Derin bir nefes alıp verdim.Bir an benim üstüme atlayacak gibi gelmişti .Gözüm hala kapıdaydı,sanki geri gelip tüm kanımı içecekmiş gibi hissediyordum.Omzuma dokunan elle irkildim.Arkamı döndüm ve Minu'nun sakin ol bakışlarıyla karşılaştım.

O eğer sıkıntı yapmıyorsa bende yapmamalıydım ,sonuçta o bir melekti ve onun kanı vampirler için çok daha değerliydi. Minu'nun samimi bakışları hala üzerimdeydi.Sonunda kapıya arkamı döndüm ve Minu'nun sürüklediği yere doğru gittim ,beni dolaba doğru ittiriyordu.Hiçbirşey demeden ahşap dolaba doğru gittim.Minu dolaba bir metre falan kala kolumu bıraktı ve dolabın tüm kapaklarını açtı.

    "Sonunda kız kıza sohbet edip , kıyafet seçeceğin yere geldik."dolabı karşı ellerini iki yana açarak "Tada tada"dedi.O kadar çok kıyafet vardı ki ben bile şaşırmıştım .Alında şaşırmış olmamın sebebi kıyafetin çokluğu değil di sürgün gibi bir yerde bu kadar çok kıyafetin olmasıydı şaşırdığım konu.İster istemez "Vay canına "dedim.

  Minu ufak bir kahkaha attı ve "O zaman sen seçmeye başla bende senin sorduğun soruları cevaplamaya başlayayım"dedi.Tam arkasını dönmüş şifonyere doğru giderken döndü gülümseyerek "Bu arada istediğin herşeyi alabilirsin ,yani kendininmiş gibi seç " sadece faka salladım.Daha dün göğsüme hayat ağacı kazıyan bu kız olmasaydı onun iyi biri olabileceğine inanırdım sahi ben nasıl iyileşmiştim hala anlayamıyordum.

    Bunları düşünürken dolabı incelemeye başladım.Siyah bir pantolon ve rahat bir tişört bulsam yeterde artardı bile .Şu kan içindeki kıyafetlerden kurtulduğum anda Sekiz Dünya benim olurdu .O sırada Minu elinde sandalyeyle geldi ve benden biraz uzağa oturdu.Bakışları benim üzerimdeydi .Bunu pek takmayarak işe koyuldum .Dolabı süzdükten sonra pantolonların koyulmuş olduğu yere yöneldim .Evet!İşte siyah bir pantolon .Diğer pantolonlara tutarak siyahı çektim.Pantolonu açıp şöyle bir süzdükten sonra üzerime tam oturacağına emin olmuştum.

 Minu bu sırada "Eee sor bakalım.Aklında neler var?"

Demek sıra konuşmaya gelmişti.Tişört ararken "Daha dün göğsümü obsidiyenle yakıp ,birde üstüne resim yapmıştın.Nasıl iyileştim ben?"

  Sözleri söyledikten sonra Minu'ya baktım yüzünü utançla yere eğmişti.Kızıl saçları önüne düşüyordu.Kafasını kaldırdı ona baktığımı görünce ,açıklama yapma ihtiyacı duymuş gibi"Seni Rapheal iyileştirdi."dedi.Yüzü kıpkırmızı olmuştu.Rapheal mi iyileştirmişti.Anlayamamıştım , okadar derin bir yarayı bırakın yasaklı iksirler belki kaçık katiller yani Baş melekler bile iyileştirimezdi .Bunu nasıl yapmıştı ki?

"Minu biz iblislere obsidiyen zarar verdiği zaman ölümcül olur .Bazen obsidiyenin yararalarını yasaklı iksirler bile geçiremez .Peki bunu alt sınıf bir melek yani Rapheal nasıl yaptı?"

 Gözleri dolmuştu, konuşmaya baladığında sesin en ufak bir titreme bile yoktu ."Amelia Sekiz Dünyada ki en güçlüşeyler meleklerin ,iblislerin ve insanları kısacası üç büyük varlığın duygularıdır.Biz melekler nadirde olsa duygularımızı bir daha hissetmemek üzere başkalarına aktarabiliyoruz fakat o kişinin o duyguyu hiç hissetmemesi gerekir.Biz o duyguyu kime aktarırsak onun gücü vücudunu yenilemeye götürür.İşte sen bu yüzden iyileştin.Rapheal sana hiç hissetmediğin bir duygu verdi ,onun sana verdiği duyguyu o asla hissedemeyecek."dedi.

   Kafam karışmıştı.Bu yüzden sadece kafa sallamakla yetindim.Aklımda yeni bir soru oluşmuştu "Ben hayatım boyunca ne hissetmemiştim?Kendi hayatımda geriye gitmeye çalıştım fakat aklımda bir kaç anı kalmıştı.Tek çarem vardı o da bunu Raphela sormaktı .Peki bunu nasıl yapacaktım?Unut gitsin zamanı gelince bunuda düşünürdüm.Dolaptan son olarak bir çift ayakkabı aldım ve tamam dercesine Minu ya döndüm.

  O da ayağa kalktı ve "Muhtemelen banyo hazırdır ama önce bir kaç şeye ihtiyacamız var .Acaba ne türlü banyo esansı kullanırsın?Yada daha iyisi gel kendin seç."dedi ve elimi tutup şifon yerin oraya sürükledi.Üf ya ne kadar çok seçim yapmak gerekiyordu.En azından bize seçim yaptığımız düşündürülüyordu.Çekmecelerden  biri açtı ve en az 16 17 tane banyo esansı gösterdi.Elime hangisi gelir hesabı ilk çektiğimi aldım.Ordan birde kafamı yıkamam için sabun verdi ama bu kafamdaki pisliği değil sabun çamaşır suyu bile çıkartmazdı.

      ***

   Yıkanmıştım , yüzmüştüm ve en güzelide yemek yemiştim.Rahatlığın dibine vurmuştum. Tertemizdim artık .İlginç bir şekilde Minu ile güzel zaman geçirmiştim.Aslında hep saçma sapan şeylerden konuşmuştuk ,sanırım ikimizde asıl meseleleri konuşmaya çekiniyorduk.Çekinmek doğru sözcükmüdür bilemem ama sanırım böylesi iyiydi.Artık yepyeni hissediyordum.İçimde yeni bir his oluşmuş gibiydi .Onuda zamanla alışacaktım .Nedendir bilmiyorum ama ara sıra başımda ve karnımda acı hissediyordum .

  Acıyı sanki ben değilde başka biri çekiyor gibiydi.Ben ise acının son kırıtılarını hissediyor gibiydim.Bir an önce Raphela konuşmalıydım.Neler oluyordu?Ne kimseye bir şey sorabiliyordum nede cevapları verecek kişiyle konuşabiliyordum.Bir an önce Minu'yu bir şekilde ikna edip onunla konuşmalıydım.

   Sormak için pek vakti değildi fakat ya şimdi ya da asla mantığıyla Minu'ya dönüp "Minu Raphela'le  konuşmalıyım.Lütfen beni onun yanına götür."dedim.Minu bir anda şok olmuştu.Gözlerindeki belirsizlik çok net okunuyordu.

    Derin bir nefes alıp verdikten sonra bana dönerek "Sana anlattığım onca şeyden sonra eğer onu görmek istiyorsan seni götürüm."aslında haklıydıydı onun hakkında anlattıklarında sonra onu görmek istemem çok saçmaydı ama o benim için cevaplar demekti.

 "Aslında haklısın senin anlattıklarından sonra onu görmek istemiyorum fakat o benim için ayaklı cevap kağıtı gibi birşey."dedim.

Bunu dedikte sonra kafasını anlıyormuş gibi salladı ."Pekala seni götürürüm ama çok fazla kalamazsın uyarım!

" Tamam"dedim.Koluma girdi,sanki okul koridorlarında geziyormuşuz gibi.

Birkaç kat merdiven indikten sonra geçen gün orada olan bir vampiri gördüm.Adı neydi ya?Oda pisikopatdı onu anlamıştım ama adını hatırlayamıyordum.Onun yanından geçeceğimiz sırada Minu'yla ikisi sarılmıştı.Minu ona bir şeyler fısıldamıştı o sırada .O da ona bir anahtar vermişti.Yürümeye aslına bakarsak daha çok merdiven inmeye devam ederken Minu olduğu yerde durup "Amelia ben Raphela'in yanına girmeyeceğim.Burdan dümdüz git sağa dön zaten hücrelere baktığında onu görürsün.Zaten orada bir sürü nöbetçi olacak bilgin olsun."deyip elime anahtarı tutuşturdu.

   Kafamı kaldırım onu süzdüm ,oda bana beni süzdü."Teşekkür ederim.Herşey için. "deyip dediği ilk koridora girdim.Sonra sağa döndüm toplam 8 tane hücre vardı fakat hepsi bomboştu.Sadece en sonda ki hariç.Ona ne yapmışlardı böyle. 





Dokunulmaz ve AteşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin