Aradan geçen üç yıl ve düzene oturmuş bir aile hayatı.
Severus'un okul hayatı başlamadan önce Draco ve Harry evlendi. Tekliften sonra vakit kaybetmeden hem de.
Okul hayatında sorun yaşamasını istemedikleri için adı Severus Draco Potter olarak değişti.Biraz kan ağlayarak Severus'un bu isimle daha rahat olacağını kabul eden Draco ise Lucius adını sildirdi ve artık Draco Potter. Hogwarts'ta Aritmansi öğretmeni.
Harry bildiğiniz gibi, hala seherbaz ama devriyelerini çoğunlukla Hogsmeade'de yapıyor ve Draco'yu neredeyse her seferinde ziyaret ediyor.
~•~•
Harry pencereden sızan güneş gözlerini rahatsız edince biraz homurdanarak diğer tarafa doğru döndü ve uyanmanın arifesinde yanındaki bedene uzandı.
Dün akşam tüm erkekler Potter Evi'nin arkasındaki küçük ormanda kendi aralarında parti vermişler ve fazlaca içmişlerdi. Bu yüzden Harry gözlerini açmakta zorlanıyordu. Kolunu üzerine attığı beden normalde olması gerekenden biraz daha cılızdı sanki. Gözlerini açmadan bedeni yokladı.
"Yok ya olamaz." diye fısıldadı kendine. Aklına gelen düşünce sarhoşluktan dolayı yatağa başkasıyla girmiş olmasıydı ve bu onu dehşete düşürüp gözlerini sıkıca yummasına sebep oldu.
"Neymiş o olamayan?"
Soruyu soran ses tanıdıktı. Daha genç bir adama ait ama oldukça tanıdık.
"BU DA NE!?"
Yatağı paylaştığı kişi her kimse resmen kükremişti ve Harry korkudan öyle bir zıpladı ki kendini yerde buldu. Gözlerini açtı ama görüntü bulanık olduğu için komidinin üzerindeki gözlüğüne uzandı.
Taktığı gözlük kafasına biraz büyük geldi. Gözlüğü kafasında tutarak başını kaldırdı ve ona yatağın üzerinden bakmakta olan bedene döndü.
"Merlin'nin sakalı.."
Birbirine bakan ikili aynı anda aynı ismi bağırdı.
"GEORGE!!"
~•~•
"Sence şu an kaç yaşındayız? 16? 17?"
Draco sakince yatağın üzerinde kıpırdandı ve üzerine bol gelen t-shirtü sıyırdı.
Bedeninde iyileşmesine rağmen hala hafif pembe olan kesik izleri hafifçe parlıyordu.
"16 bitiyor olmalı."
Sarışın adamın sakinliği devam ederken Harry boğazına kızgın demir sokulmuş gibi nefes alamadan yaralara bakıyordu. Draco tam t-shirtünü tekrar kapatacaktı ki onu tuttu ve hızlıca çıkardı. Gözlerinde ve boğazında yanmayla ellerini izlere uzattı.
"Harry.."
Harry uzanıp her bir kesiğe küçük öpücükler kondururken yavaşça Draco'yu yatağa itti.
"Özür dilerim." her öpücükten sonra fısıldıyordu.
Özür dilerken Harry'nin dudaklarından bedenine çarpan her nefes Draco'nun bedenine hafif elektrik dalgaları gönderiyor, istemsizce gözlerinin kapanmasına sebep oluyordu. Sonunda dayanamadı ve 16 yaşındaki Harry'yi tutup yatağa devirdi.
Gözüne büyük gelen gözlük yamulmuştu, saçları birbirine girmişti ve onun da t-shirtü Draco'nunki gibi boldu. Omzundan kaymış ve tenini açığa çıkarmıştı.
Draco, yaşlarla parlayan yeşil gözlere çevirdi yüzünü. Yanakları hafif kızarmıştı. Hala daha elleriyle kesik izlerini okşuyordu. Suçluluk ve ağlamamaya çalışmaktan dudaklarını ısırıyordu.Draco bu görüntü karşısında titrek bir nefes saldı ve sakin kalmaya çalışarak dudaklarını birleştirdi. Harry'nin kolları hemen boynuna dolandı. Sakinleşmesi için onu öpen Draco içinde yükselen dalgaların durulmayacağını farketti. Şu dakikadan itibaren bedenleri doyana kadar durmayacaklardı.
16 yaşın verdiği enerji, ikilinin öğlen saatlerine kadar yatakta deprem yaratmalarına sebep oldu.
~•~•
Acıkmış ve kurumuş boğazlarıyla mutfağın yolunu doğrulttuklarında Draco Harry'yi izlemeye başladı.
Üzerine bol gelen t-shirt, kalçalarından biraz daha aşağıda, poposunu zarzor saklıyordu. Asasını yemek hazırlamak için her savurduğunda dans eden kumaş, her an birşeyleri ortaya serecekmiş gibi oluyor ama hemen düzeliyordu.
Evin kapısından gelen hışırtı dikkatini dağıtınca kalktı ve kapıyı açtı. Sakar bir baykuş yerde ters dönmüş, bacağındaki mektubu sergiliyordu.
Sabırsızca mektubu açtı ve süzdü.
Sevgili Potter Ailesi,
Dün akşam sizlere içirdiğim iksirin keyfini çıkardığınızı umarım.
Dean ve Seamus da sizinle aynı kaderi paylaşıyor. Tabi ki geçici olan bu iksirin etkileri yok olmadan, gençliğinizin tadını çıkarmanızı tavsiye ederim.
Bu size geç kalmış olan düğün hediyemdir.
George Weasley
"Hah!" dedi Draco. İlk başta kızgındı ama şimdi içinde kızgınlığa dair hiç emare bulamıyordu.
Ayrıca Severus evde olmadığı için bu rezaleti görmemişti. Andromeda ve Teddy ile gittiği Fransa'dan iki hafta daha dönmeyecekti. Bu yüzden iksirin etkisinin o süre zarfında geçmesini umut etmekten başka şansı yoktu.
İçeri girip mektubu ona merakla bakan eşine uzattı.
"Oho!" deyip kahkaha atmaktan başka bir tepki vermemesi Harry'nin de durumdan rahatsız olmadığını gösteriyordu.
Kahvaltıdan sonra ortalık kendi kendini toplarken Harry, Draco'nun üstsüz bedenine tekrar öpücükler kondurmaya başladı.
"Kendini suçlu hissetmemelisin." dedi Draco.
"Bunu nasıl söylersin? Nasıl hissetmem?"
"Bu yaralar ilk başlarda beni öfkeden delirtiyordu. Ama artık bedenimde olmaları..." Draco lafını bitirmeden Harry dudaklarını tekrar onun bedeninde gezdirmeye başlamıştı. Nefesini toparlayıp cümlesini devam ettirdi.
"...beni rahatsız etmiyor.""Hı? Ne?" öpücüklere odaklanan yeşillerde dalgın bir bakış vardı.
Draco onu omuzlarından tuttu ve gözlerini buluşturdu.
"Bana bunu yapmanı haketmiştim."
"Ha?"
"Hogwarts Express'inde burnunu kırıp üzerini pelerinle örttüğümü unuttun mu?"
Harry bir süre gri-mavilere boş boş baktı. Sonra gözleri ışıltıyla parladı. Sonra tekrar dondu.
"Ama Tonks beni bulup kırığı düzeltti. İz kalmadı."
"Yemek salonuna girdiğindeki halini hatırlıyorum. Yüzün gözün kan içindeydi. Sana karşı olan takıntımın diğer yüzünü keşfetmeye yeni başlamıştım. Ağır bir inkar içindeydim. Bir de üzerime yükledikleri görev.."
Harry ona tarifsiz bir şekilde bakıyordu. Sanki tüm evrenin sırrı kendisiymiş gibi.
"Bu izler için üzülmeni istemiyorum. Ben üzülmüyorum." dedi Draco ve sevgilisinin yüzünü ellerinin arasına alarak burnuna bir öpücük kondurdu.
"Seni seviyorum Dragon."dedi Harry.
"Biliyorum."
~•~•
Kütüphanesine ekleyen, okuyan, yorum yapan, oy veren herkese çok teşekkür ederim.
Bu kısa ek bölümle bu kitabı sonlandırıyorum *ağlıcam*
Sevgilerle xoxo
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Azkaban'dan Yankılanan Çığlık (Düzenleniyor)
Фанфик[Tamamlandı](smut+fluff+action+drama!) Harry, Draco'nun da aynı şeyleri düşündüğünü asla tahmin etmeksizin adamı banyoya götürdü. Temiz kıyafetler ve havlular verdikten sonra şansını denemek istedi. "Yardım istemediğine emin misin?" dedi. Arsız bir...