Doğan
"Günaydın."
"Ay ayyy!"diye geriye sendelerken kıç üstü düştüm.
Mert "Karpuz gitti,"dedi alayla.
Yattığım yerde göz devirdim. Sabah yürüyüş yapayım, minik göbeğim erisin diye dışarı çıkmak üzereyken Mert kapıda elinde bir kapla belirmişti. Halimi anlarsınız. Üstüne gri tişört ile açık renk kot giymişti. Saçları fönlü görünüyordu. Bana gözlerini kısarak gülünce içime bir şey oldu. Yüzüne aptal aptal bakarken buldum kendimi.
Elini uzattı. "Sarma, poğaça ve kek getirdim. Kahvaltı ettin mi?"
Elini tutunca bir anda beni kaldırdı. Yuh çok güçlü değil miydi?
Ya da ben çok ufaktım.
"Etmedim,"dedim şaşkınlıkla.
Tövbe yarabbi. İçine ne kaçmıştı bunun?
"Beraber edelim,"deyip içeri girdi. Evde kimse yoktu. Annem gün yapmaya gitmişti. Babam zaten çalışıyordu. Konuşmuyorduk. Sanırım hayatımın sonuna kadar onunla konuşmayacaktım. Annem babamın böyle tepki vereceğini bilmediğini söylemişti. Aşıksan tanırsın, deyip çıkmıştım. Annemle de aram limoniydi.
En kötüsü de hiçbirisi umursayıp aramızı düzeltmeye çalışmıyordu. Herkes kendi alemindeydi. Kıvanç ve Aykut ayrı eve çıkmayı düşünüyordu, onlarla beraber kalmayı planlamaya başlamıştım. Ben çocuk değildim. Bana vurmaya hakkı yoktu. Böyle bir şey için bana vuramazdı. Bana böyle davranamazdı.
"İyi misin?"dedi Mert beni incelerken.
Aklıma dün sevgilisi ile snap attığı gelince çirkefleştim. "Sen biricik aşkınla dakikada elli snap atmaya gitsene! Ne var burada bok kafalı?"Yüzüme bayık bayık baktı.
Onu ittim. "Ay hemen de kendi evi gibi girdi. Defol!"
"Ama düşündüm ki-"
"Sen düşünebiliyor musun tıp mucizesi!"
Ellerimden tutup bir anda tezgaha yasladı. "Bir kere cırlama Doğan. Şu hayatta benimle cırlamadan konuş. Yemeğini ye."
Yutkundum.
"Sana açsındır diye yemek getirdim hale bak lan!"
Bir şeyler daha söyledi ama anlamadım. Aleti bana değiyordu. Bayağı iyi değiyordu.
"Ne öyle bakıyorsun?"dedi şaşırarak.
"Hiç,"dedim uzatarak.
"Dinlemedin değil mi?"
"Ah..."
"Ne?"
"Off bok kafalı bana değiyorsun! Sonra öpünce Doğan yaptı, Doğan yavşak!"
Mert geriye çekildi. "Tamam yahu yemek yiyelim,"dedi bakışlarını kaçırarak.
Ayy utanmış mıydı?
"Utandın mı sen?"
"Kapa çeneni."
"Utanmışsın sen."
"Doğan, kapa çeneni."
Omuz silktim.
Masaya karşılıklı oturduk. Aldığı zeytinli poğaçayı elinden kuduz gibi çekip yemeye başladım. Kıtlıktan çıkmış bir pandaya benziyordum. Mert de benim aksime gayet sakin bir şekilde poğaçasını çıkarıp ısırık aldı. Birkaç dakika sessiz kalınca dayanamadım. "Niye geldin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kamyon | boy×boy
Historia Corta"Kamyonunu bozma." Güldük. "Bozmam. Hem bana öğrettin,"dedim o günkü gibi. "Yaparım." "Yapamazsan yardım ederim,"dedi o da o günkü gibi. Küfür içerir. Text Boyxboy'dur. (Portakal kitabındaki Doğan karakterinin textingidir. İki kitabı birlikte ok...