¤71

4K 373 96
                                    

Atlamayın👆

Doğan

Titrek nefeslerle Mert'in evine peşinden girdim.

Annesinin olmadığını görmek ödümü daha da patlatıyordu.

"Baba?"dediğinde salona girdik. Babası mafya gibi koltukta oturmuş,  çatık kaşlarla televizyona bakıyordu. Oynayan asmalı kesmeli filme baktım.
"Hoş geldiniz çocuklar,"dedi gülümseyerek.

"Hoş bulduk."

"Neler yaptınız?"

"İskender yedik, okula gidiyoruz geliyoruz,"diye hayatımızı özetledi Mert. Babası derslerimizi sorduğunda içimden dua edip duruyordum.

"Anladım,"deyip bakışlarını bana çevirdi. Gözlerimi kırpıştırdım. Ecel terli döküyordum.

"Mert gidip dolaptan kola getirsene. Çok sıcak, hem maç var. Çekirdek de getir. İzleyelim."

"Tamam baba,"deyip kalktı.

"Ee Doğan?"dedi bana dönerek. Bakışları bir anda değişmişti. Çok sert bakıyordu.

"Ee mi?" Sesim titriyordu.

"Ne olduğunu anlamış gibisin."

"Ne-Ne olmuş ki?"

"Sence?"dedi elindeki telefonu sıkarak. Telefonu tak diye masaya bıraktığında titremeye başlamıştım. Mert'in babasından hep korkuyordum.

"Neden bahsettiğinizi anlamıyorum."

"Mert'ten bahsediyorum."

"Bi-Bipolarlığı mı?" Kuru bir sesle sordum.

Kahkaha attı. "İlişkinizi kast ediyorum."

"Ne ilişkisi?"

"Bana asla yalan söyleme,"diye fısıldadı.

"Sö-Söylemiyorum yemin ederim..."

İnşallah çarpılmazdım.

"İbne olduğunuzu biliyorum."

Ne?

"Oğlumun aklını karıştırıp onunla yattığını da biliyorum. Oğlumu siktiğini biliyorum!"

Yazar notu: Gülme geldi birden pof😂

"Be-Ben... Ben... Ben... Şey..."

Cebinden bir anda silah çıkardığı zaman ağlamaya başladım. "Alçin'den ayırarak hastalığından yararlandığını düşünüyorum. Daha doğrusu buna inanmak istiyorum fakat onun hastalığı ile ilgisi olmadığını biliyorum. Oğlum zaten iğrençti. Aynı senin gibi."

Aynı senin gibi.

Aynı senin gibi.

"Bir daha seni bizim evde görmek istemiyorum. Eğer kulağıma istemediğim şeyler gelirse ikinizi de öldürürüm."

Mert'in ayak sesleri duyulduğunda hızla başımı salladım. Silahı ceketine soktu.

"Eşimle annenin arkadaş olması umurumda değil. Bende buna izin verecek pezevenklik yok. Anladın mı?"

"Anladım, anladım. Özür dilerim. Anladım."

"Kolaları getirdim!" Mert gülerek geldiğinde titreyerek ayağa kalktım.

"Şe-Şey benim annem aramış da... Hemen eve-"

"Ben bırakayım."

"Hayır! Ben giderim! Görüşürüz."

Koşa koşa kapıdan çıktım ve evden uzaklaştım.

Beni göremediğine emin olduğum bir yerde hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.

Şimdi ne yapacaktım?

Beklenen anlar gelmeye başladı...

Kamyon | boy×boyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin