sıska kutup ayısı

2.2K 282 38
                                    

Yoongi küçük tanışmadan sonra her hafta sonu zamanı olduğunda erkenden işlerini bitirip Jimin'i izlemeye geliyordu. Jimin'in çalışmaya geldiği başka bir Cumartesi sabahı soyunma odalarındaki dolapları düzenlemek için içeri girdiğinde Jimin'i ortadaki oturma yerlerinde bacaklarını uzatmış bir şekilde esnerken görmüştü. Arkası dönük olan çocuğun çıplak kemikli sırtı gözlerinden kaçmamıştı.

Biraz ses çıkartarak geldiğini belirttiğinde Jimin'in sarı saçları savrularak bir anda ona döndü. Gelenin Yoongi olduğu gördüğünde bir tebessümle çocuğa baktı. Bacaklarını indirip banklara düzgünce oturdu.

"Günaydın Yoongi!" Çocuğun enerjisine kıkırdayarak "Günaydın Jimin." diye yanıtladı onu.

Aslında bir şey hakkında sarışın çocuğa soru sormak istiyordu fakat yanlış anlaşılmaktan çekindiğinden vazgeçmişti. Jimin dolapları düzenleyen çocuğun tereddütlü ifadesini görünce ayaklanıp üstüne yanındaki tişörtünü geçirdi.

"Bir sorun mu var Yoongi?" Yoongi iç çekerek dolap kapağını kapattı ve yüzünü çocuğa döndürdü.

"Jimin, zayıflamışsın. Yemek yemiyor musun?" Sıkıntılı surat ifadesiyle ona baktığında Jimin'in yanakları yakalanmasının verdiği telaşla hafifçe pembeleşti. Bakışlarını aralarında koyu mavi tutamlar olan siyah saçlı çocuktan kaçırıp elini ensesine götürdü. Yoongi yanıt alamayınca birbirine doladığı kollarıyla omzunu dolaplara yasladı ve Jimin'in bakışlarını yakalamaya çalıştı.

"Sen benden daha zayıfsın Yoongi." Jimin kendini savunduğunda Yoongi kaşlarını çatarak ona baktı.

"Sen sporcusun Jimin, ben kış uykusuna yatan bir kutup ayısıyım. İyi beslenmelisin." Jimin çocuğun benzetmesine gülecekken yanaklarını ısırdı ve ciddiyetini korudu.

"Gösteri için forma girmem gerekiyor ama." Yoongi itirazlarını duymak istemediğini belirterek eliyle onu savuşturdu. "Jimin-ah, kabul edemem bunu. Çalışman bittikten sonra seninle yemek yemeye gideceğiz. İtiraz istemiyorum, yediğini göreceğim." İki parmağıyla ilk onu sonra kendi gözlerini gösterip 'gözüm üzerinde' işareti yaptığında Jimin iri gözleriyle ona baktı.

"Yanımda para yok ki!"

"Bak daha güzel oldu," Yoongi sırıtarak ona baktığında Jimin de şaşkınca gülümsedi. Yoongi Jimin'i iyice incelmiş belinden tutarak yan yana soyunma odasından çıkıp piste yöneldiler.

Jimin bir süre sessizce yürüdükten sonra kendi kendine gülmeye başlayınca pistin kenarına geldikleri için Yoongi elini çocuğun belinden çekip sorarcasına ona baktı. Jimin hâlâ gülerken elleriyle bir şeyin boyutunu gösterirmiş gibi işaret ediyordu.

"Küçük, sıska bir kutup ayısısın Min Yoongi!" Ardından hemen buzun üstünde hızla kayarak peşinden gelmeyeceğini bildiği çocuğa baktı. Yoongi sahte bir sinirle parmağını ona doğru sallayarak "Birazdan görüşeceğiz seninle Park Jimin!" diye seslendiğinde Jimin buzun üstünde geri geri giderken karnını tutarak kahkahalar atmaktan küçüldü.

Yoongi çocuğun neşeli kahkahaları bütün salonda yankılanırken her zaman oturduğu ön sırada oturup yüzünde silemediği bir sırıtışla Park Jimin'i izlemeye başladı.

Umarım beğeniyorsunuzdur hikayeyi, dediğim gibi tatlış bir şeyler yazmak istedim. Lütfen beğendiyseniz oy vermeyi unutmayın! :)

𝐜𝐚𝐧'𝐭 𝐧𝐨𝐛𝐨𝐝𝐲 𝐥𝐨𝐯𝐞 𝐲𝐨𝐮, 𝐲𝐦Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin