𝐜𝐚𝐧'𝐭 𝐧𝐨𝐛𝐨𝐝𝐲 𝐥𝐨𝐯𝐞 𝐲𝐨𝐮, 𝐲𝐦

pijamanın üstündeki kutup ayıları"'

Kar gittikçe şiddetini arttırırken güzel geçen saatlerin kuyruklarından tutamadıklarından sanki hızlı hızlı ilerlemişti. Yoongi geç olduğunu fark ettiğinde kalkmaya yeltenirken gittikçe ısındığı büyükanne "Olur mu oğlum, bu saatte çıkma dışarı artık. Hem bak nasıl kar yağıyor, hasta olur üşütürsün. Annenlere haber ver bu gece burada kalacağını söyle." diye ısrar etmişti.

"Sorun değil efendim, giderim ben. Teşekkür ederim nezaketiniz için." Kadına başını eğerek teşekkür ettiğinde Jimin yerinde zıplaya zıplaya Yoongi'nin sırtına tutunup ısrar etmeye başladı.

"Yoongi bu karda gittiğin yolu bile göremezsin. Hem hasta olursan kim gelecek benimle kaymaya? Bu gece burada kal, n'olur! Bütün misafirperverliğimi konuşturacağım bak küçük dilini yutacaksın." Yoongi omuzlarına tutunarak olduğu yerde zıplayan sarışın çocuğun her yere düşüşünde havalanan saçlarına bakıp güldü.

"Peki peki." Jimin galibiyetiyle neşelenirken Yoongi hemen babasını arayarak haber verdi. Areum içerideki odalardan birinden yer yatağı çıkardığında iki genç adam hemen kadının yardımına koşup elindeki yorgan ve yastıkları Jimin, yer yatağını da Yoongi kucaklayıp Jimin'in odasına götürdüler.

"İyi geceler hanımlar!" Jimin içeri doğru, iyice gözlerinden uyku akan en sevdiği iki bayana seslenip onları daha fazla ayakta tutmak istemediğinden uğurladı ikiliyi.

"İyi geceler efendim," Yoongi fazla resmi bir şekilde söyleyip eğildiğinde anne ve kızı gençlere karşılık verip odalarına geçtiler.

Jimin odasını fazlaca aydınlatan tepedeki ışığı kapatıp kırmızımsı bir renkle etrafı aydınlatan başucu lambasını açtı. Yoongi usulca odanın kapısını kapatıp yatağın üstünde bacaklarını sarkıtmış olan sarışının yanına oturdu.

"Sırf salonda tek başına kayarken sıkılmayasın diye gitmedim. Sonra başımın etini yersin kaç gün bir de, kim uğraşacak?" Yoongi Jimin'i sinir etmekten asla vazgeçmeyerek yine amacına ulaştığında Jimin iri iri gözleriyle ona bakıp itiraz etmeye başladı.

"Aman ben seni ne yapayım canım, hem dikkatimi dağıtıyorsun sen. Düşüyorum bir yerimi incitiyorum. Ben hasta olursan senin dırdırını çekecek annene üzüldüğümden dedim. Yoksa bana ne senden?"

"Demek dikkatini dağıtıyorum, ha? Doğru, şu tatlı surata kim dayanabilir ki?" Ellerini yanaklarına koyarak yanaklarını şişirip dudaklarını bükünce Jimin "Cidden..." diye sahte bir sinirle söylerken gayet ciddi bir şekilde parmağını tehdit edercesine Yoongi'nin yüzüne salladı.

"Bak o yanaklarını ısırırım, şaka yapmıyorum ben." Yoongi ağzından kaçacak olan kahkahasını parmaklarını dudaklarına bastırarak engelledi ve dolabından bir çift pijama çıkaran Jimin'i izledi.

Üstünde bir sürü minik kutup ayısı olan pijama takımını Yoongi'ye uzatırken "Bu minnacık kutup ayıları bana seni hatırlatıyor diye aldım bu pijamayı. Baksana, çok tatlı değiller mi?" Anında ruh hali değişen Jimin'in kutup ayılarını göstermesi çok tatlı gelmişti Yoongi'ye.

"Gece benimle olmak istediğinden mi aldın yoksa bunları?" Ayıp bir şey söylemiş gibi abartıyla gözlerini büyültüp elini açtığı ağzına kapattığında Jimin elindeki pijamayla Yoongi'nin kolunu dövmeye başladı.

"Yahu sen akıllanmaz mısın be adam!" Fısıltıyla bağırdığında Yoongi'nin daha çok gülesi gelmişti. Eliyle gülmekten ağrıyan karnını tutarak yatağa düştüğünde Jimin de çocuğun komik hallerine gülüp yer yatağına verdi dikkatini.

Yoongi çocuğun arkasına dönüp kendine giyinmesi için alan tanıdığını görünce hemen üstünü değiştirip kolları kısa gelen uzun kollu pijama üstünün eteklerinden tutarak Jimin'e sordu.

"Büyük kutup ayısı yavru kutup ayılarıyla nasıl görünüyor Jimin-sshi?" Jimin arkasını dönüp sevimli bir şekilde poz veren çocuğu gördüğünde siyah saçlarını karıştırdı ve "Kış uykusuna yatmaya hazır gibi görünüyor Yoongi-sshi," diyerek kendi yatağının yorganını kaldırarak Yoongi'ye yatması için kafasıyla işaret etti.

"Yer yatağında sen mi yatacaksın? Sırtın ağrır orada ben yatarım." Yerdeki hazırlanmış yatağa yönelmişken Jimin hemen onu omuzlarından tutarak kendi yatağına oturttu.

"Gayet rahat orası sen merak etme. Hem şu an sana misafir ağırlamanın ince noktalarını gösteriyorum. Lütfen," Koyu saçlı çocuk oturtulduğu yerden karşısında ayakta duran sarışına alttan baktı. Jimin küçük bir çocukmuş gibi Yoongi'yi yatağa yatırıp üstüne yorganı çektikten sonra çekilecekken Yoongi çocuğu bileğinden tutarak tekrar ona bakmasını sağladı.

Diğer elinin işaret parmağıyla Jimin'e çevirdiği yanağını göstererek "İyi geceler öpücüğü?" diye sorduğunda Jimin içten yanaklarını ısırarak gülümsemesini engellemeye çalıştı ve iç çekti. Yoongi ona doğru eğilen sarı perçemleri gördüğünde zevkle gözlerini yumup öpücüğünü beklerken Jimin'in sıcak nefesi kulağına çarptığında irkildi.

"İyi uykular Yoongi." Jimin mavili saçların arasına bıraktığı fısıltının yıkıcı etkisinden habersiz tekrar doğrulurken Yoongi'nin ardına kadar açılmış gözleriyle karşılaşınca kıkırdadı.

Odaya loş ışık sağlayan tek lambayı da kapatıp yüzünü kendi yatağının olduğu tarafa döndürdüğünde bir süre birbirlerine baktılar ses çıkarmadan. Jimin çocuğun arkasındaki pencereden beyaz kar tanelerinin süratli düşüşlerini görüyordu. Yoongi tebessümlü dudaklarından kısık sesli bir fısıltı bıraktı sessiz geceye aynı Park Jimin gibi.

"Tatlı rüyalar Jimin."

Ben gözlerimi tereddüt etmeden kapatıyorum, çünkü rüyalarımda yine beyaz meleğimin yüzünü göreceğim.