Elli sekiz gün önce
Çünkü ben Chanyeol'u istiyordum.
~~~~
Karanlık sokakta hızlı adımlarla yürürken bir yandan da çok sesli sayılmayacak şekilde bir şarkı mırıldanıyordum. Saat on ikiyi geçmek üzereydi ve ben Gangnam emniyetinin olduğu sokağı dönmüştüm. Şuanda emniyette Kore'nin her yerinde didik didik beni arayan ekip yoktu. Yüzümdeki sırıtmanın büyümesine engel olamazken odaklanmaya çalıştım ama ne yaparsam yapayım uzun zamandır hasret kaldığım bu adrenalin duygusuyla kalbim deli gibi atmaya başlamıştı. Bu hissi terk etmek benim için çok zor olacaktı.
Kendime gelmiş gibi hissediyorum. Evde yatıp pinekleyen, üst kattaki deve kahvaltı hazırlayıp karşısında köpek yavrusu gibi nedensiz bir şekilde uysallaşan Baekhyun yok olmuş onun yerine hırçın kişiliğim geri gelmişti.
Tanrım çok heyecanlıyım!
Emniyetin olduğu köşeyi dönmeden önce elimdeki tek kullanımlık telefonla Yixing'i aradım.
"Hazır mısın Lay."
Ona böyle seslenmeyeli iki ay olmuştu. İKİ!
Onunda benimle aynı duygular içinde olduğunu belirten bir kıkırdama baş göstermişti hattın öbür ucunda.
"Hazırım B. On saniye sonra."
Cevap verme gereği duymadan kafamı kaldırıp köşedeki kameraya karşı başımı bir kere eğdim ve telefonu kapatıp daha sonra son iki aydır elime geçen her elektronik alete yaptığım gibi bilinmez evimin arka bahçesinden kayalara fırlatıp denizi boylamasını sağlamak üzere cebime tıkıştırdım.
On.
İçimden saymaya başladığımda içimde yükselen adrenalin yüzünden kalbim kulaklarımın dibinde atmaya başlamıştı.
Yedi.
Bir elim dudaklarımı bulurken tamamen bilinçsiz bir şekilde dişlerimi tırnaklarıma geçirdim.
Dört.
Huzursuzca sallanan bacağıma aldırmadan köşeden başımı uzatıp emniyete baktım. Etrafında kimse yoktu.
İki.
Emniyete açılan öbür sokakta bir çığlık koptu. Başlıyorduk.
Bir.
Kapının başında bekleyen iki polis ve içeriden çıkıp koşturmaya başlayan birkaç sivil polisin ardından köşeden çıktım.
Sıfır.
İki gün önce
"Sisteme gerek yok çünkü kaydı ben götüreceğim."
Cümlemi bitirmemle Sehun yudumladığı birada boğulma tehlikesinin eşiğine gelmiş Chanyeol neyse ki boş olan bira şişesini yere düşürmüş ve Yixing'in ise söylediği tek şey "Dökül bakalım." Olmuştu.
Chanyeol Sehun'u girdiği öksürük krizindeyken sırtına vurarak sakinleştirmeye çalışırken burnumun ucundaki gözlüğü tek parmağımla yukarı ittirdim.
"Önce Lee Soo Ram'ı indirmemiz gerek." Aklımdaki planın ilk evresinde adi herifi bulup paketlemek vardı. Konuşmamın arasına birisinin girmesine izin vermeden kendine yeni gelen Sehun'a döndüm.
"Geçen gün kurtardığımız arkadaşın..." Gözlüğümün arkasında gözlerimi hafifçe kısarak çocuğun adını hatırlamaya çalıştım. "Jong in'di sanırım. Ona ulaşabilir misin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Culaccino // Chanbaek
Fanfiction"Berbat haldeyim ve yoruldum, itiraf etmeliyim ki ateşe dayanıklı değilim..." Yutkunmak için birleştirdiği dudakları aralanmadan kaybolmuş bakışlarını yakaladım ve dev için yarım kalan şarkıyı tamamladım. "Bunu beni yakmaya başladığında fark ettim."...
