1. BÖLÜM: Bizim Hikayemiz.

355 13 25
                                    

Arkadaşlar ilk kitabım şimdiden yazım yanlışlarından ötürü özür diliyorum.

Keyifli okumalar...

Ben Yasemin. Aynı bir çiçek gibi narin ve kırılgan derslerimde başarılıyım. Tesettürlü ve Allah aşkıyla yanan bir kızım. Hayatımı hep mesafeler koyarak yaşadım. Hiç arkadaşım olmadı.

Deniz ise benim diğer kişiliğim görünüşü benimki ile aynı ama huyumuz tamamen farklı o biraz daha deli dolu aynı bir deniz gibi sert dalgalara sahip. Benim tam tersim. Kadına şiddete karşı çok hassas işte onu tetikleyen nokta da bu. Kadına karşı olan bir şiddet anında ortaya çıkıyor.

İşte benim yani bizim çift kişilikli hikayemiz de böyle başladı.

Yasemin'den;

Üniversite'nin bahçesinde dolaşırken hödüğün biri bir kızın kolunu tutmuş zorla götürmeye çalışıyor. Kızım gözleri dolmaya ve ardından hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. Görüşürüz...

Deniz'den;

Ben durur muyum. Hızlı adımlarla yanlarına gittim.

"Bir sorunu var birader." dedim o da atarlı bir şekilde.

"Sanane kızım." dedi tabi bu 'kızım' kelimesi benim sinir katsayımı yükseltti. Daha fazla dayanamayıp yapıştırdım yumruğu.

"Lan sen kimsin? Bana hangi sıfatla kızım dersim. Anam mısın babam mısın hödük?" dedikte sonra tekme attım. İkinci tekmeyi atacağım sırada güvenlik abla arkamdan bağırdı.

Tabi sonuç müdürün beyin odası hadi ben kaçar gerisi Yasemin'de.

Yasemin'den:

Deniz yine ortalığı karıştırmış müdürün odasına geldik tek hatırladığım adamın birinin bir kızı zorla bir yere götürmeye çalıştığı. Birde güvenlik abladan duyduğum yumruk meselesi var. Deniz aslında bu kadar sinirli değildir ama kadına şiddete ve anneme babama karşı söylenen laflara karşı kayıtsız kalamaz Acaba ne söylesem de bu işten sıyrılsam diye düşünürken müdür bana döndü ve dedi ki.

"Yasemin kızım bu kaçıncı yeter artık. Bak çok güzel tesettürlü bir kızsın ama sen erkekleri dövüyorusun hiç utanmıyor musun?" dedi ve şimdi de benim damarıma bastı. Sanki bilmiyor çift kişilikli olduğumu her seferinde bir posta laf. Birde tesettürü diye laf ediyor. Tabi ben bu lafın altında kalmam.

"Tabi canım, kızı okuldan götürseydi. Ben zaten niye bir çekirdek alıp izlemedim ki? Sinema gibi HD kalitesinde oh... Bu güvenlik zaten bir beni görüyor. Bu hödük afedersiniz yani beyefendi kızı zorla götürürken ağlatırken görmedi güvenlik ablamız ben adamı döverken geldi. Vallaha daraldım hocam şu güvenliği kovun ben geçiyim yerine ondan daha iyi yaparım bu işi." dedim bir solukta tabi durumu kurtarmak için elimden geleni yapıyorum bir gözü mor hödük hemen savunmaya geçti.

"Ben onun abisiyim ister götürürüm ister bırakırım sanane " dedi bende kızın kolunu gördüm mosmor olmuş kızın kolunu göstererek.

"Abisi olman bunu yapabileceğin anlamına gelmiyor hem bu kiz 18 yaşından büyük yani reşit kendi kararlarını kendi alabilecek yaşta eğer bu kızı bir daha götürmeye zorlarsan karşında beni bulursun." dedim işaret parmağımı sallayarak tehtit edercesine. Ne kadar bir çiçek gibi narin olsamda kadına şiddete bende karşıyım.

"Sen kim oluyorsun?" dedi tam cevap vereceğim sırada müdür araya girdi.

"Tamam yeter artık kendi aranızda tartışmayı bırakın. Yasemin haklı kardeşinizi zorla okuldan götürmesini burası anaokulu değil. Yasemin sende bir daha güvenliğin işine karışma. Ve de kavga çıkartığınız için hepiniz cezalısınız. Bu arada beyfendi adınız neydi acaba?" dedi Deniz yüzümden yine ceza alıyorum.

Yasemin'in Deniz'i (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin