28. BÖLÜM: Çöpçatan Yasemin.

44 3 0
                                    

Yasemin'den;

Evet sabahki güzel kahvaltıdan sonra 5. toplantı 4 şantiye ziyareti beni bitirdi ölmek üzereyim. Aslan'ı Cenk ile eve gönderdim. Ben de evden çıkıp şirketteki yorucu maratona katıldım.

Sonunda öğlen oldu ve biraz dinlenebilirim umarım.

Telefonum çalıyor umarım Cemre değildir. Çünki biraz işten uzaklaşıp dinlenmem lazım. Çantamda olan uzun arayışdan sonra telefonumu buldum. Ertuğrul arıyor. Yani dayım.

"Efendim Ertuğrul."

"En güzel yiğenim."

"Tek güzel yiğenin benim."

"Seni bekliyorum İsmail'in restoranda gel de yemek yiyelim."

"Tamam zaten işim yoktu geliyorum."

"Bekliyorum çabuk ol."

"Tamam." dedim ve telefonu kapatıp çantama attım. Arabama bindim ve restorana gittim restorana gittim.

"Nasılsın?" dedi dayım ve kalkıp sarıldı.

"Çok yoğun ve zor bir gündü."

"Kızım sen de çok çalışıyorsun."

"Ertuğrul kolaysa çalışma evde ekmek bekleyen bir kocam var."

"Sipariş verelim mi?"

"Tamam olur." dedim ve garsonu çağırıp sipariş verdik. Bu gün normalin aksine restoranın içinde oturuyoruz.

Yemekleri geldi ve yemeye başladık.

"Senin sevgilin falan yok mu?"

"Yok."

"Neden?"

"Hiç aşık olmadım."

"Anladım."

"Senin gibi biri burada nasıl çalışabilir?" diye bir ses geldi arkadan. Arkamı dönüp baktım. Adamın biri bizim garsonlardan birine bağırıyor. Kız da kapalı yüzünde de siyah bir maske var.

"Hasta mısın nesin bana mikropunu bulaştıracaksın. Git başımdan." dedi kızın elindeki fincanı itti. Fincandaki sıcak kahve kızın eline döküldü. Kız acıyla inledi. Ve ben hala izliyorum hemen ayaklanıp yanlarına gittim.

"Al şunu da." dedi ve suyu kızın suratına döktü

"Sen ne yaptığını sanıyosun?" dedim adama.

"Bir geri kafalı daha."

"Sen kendini ne sanıyosun ha?" dedim ve üzerine yürümeye başladım.

"Yasemin sakin." dedi Ertuğrul.

"Düzgün konuş yoksa." dedim.

"Senin gibi biri bana ne yapabilir yanındakine mi güveniyorsun." dedi. Ertuğrul tabi bunun altında kalmaz geçirdi yumruğu. İyi de yaptı.

"Buranın müdürü nerede? Nasıl böyle insanları alıyorlar buraya?"

"Buranın müdürü de patronu da benim. Atın bunu dışarı!" dedim ve adamı alıp götürdüler.

"Sen iyi misin?" diye sordum garson kıza.

"Ben özür dilerim hemen gidiyorum sorun çıkarmak istemezdim." dedi bu kız neden ağlıyor şimdi.

"Ağlamana gerek yok gidelim de eline ilaç sürelim."

"Gerek yok ben size rahatsızlık verdiğim için özür dilerim hemen gidiyorum."

Yasemin'in Deniz'i (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin