"Ne istiyorsun?"
Biraz daha kaba olmanı, böylelikle o telefonu bir yerlerine sokuşturduğumda güzel bir bahanem olmuş olur.
"Seni görmem gerek. Yani, sana-"
"Hayır." diyerek atladı cümlemi tamamlayamadan. Şimdi daha az kabaydı fakat söyleyeceklerini bir çırpıda söyleyip bir an önce aramayı sonlandırmak ister gibi konuşuyordu. Şaşırtıcıydı gerçekten.
"Bana böyle şeyler söyleyip durmamalısın, tamam mı? Bir kız arkadaşım var ve-"
"Zayn-"
"Ve onunla birlikteyim, Aletheia. Birkaç küçük sorun yüzünden onu yüzüstü bırakmayacağım-"
"Ama-"
"Beni her canın istediğinde arayamazsın, anlıyor musun?" Bağırıyordu. Sürekli birbirimizin sözüne atlayıp duruyorduk. Bu zararlı değildi başta, ancak şimdi Zayn bağırıyor, ciddi olduğunu kanıtlamaya çalışıyordu belki de. Belki de sinirini bozmuştu sözüne atlamam, tıpkı onun da benim kelimelerimi bölmesinin beni deli ettiği gibi!
"Beni görmek istediğin her an görebileceğini mi sanıyorsun? Buna izin versem bu adil mi olurdu gerçekten Aletheia?"
Burnundan alıp verdiği solukları dahi netlikle duyabiliyorken neden bu kadar öfkelendiğine anlam verememiştim. Bu da beni sonsuz bir sessizlik nöbetine itmişti. Sessiz kalmamdan gaz alarak belki, bağırdıkça bağırmıştı Zayn. Telefonu yüzüme kapatmadan önce son kez mırıldandığını duydum.
"Benim için dua et, ama beni günaha itme."
.
.
.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
she got hell to pay, [1/2]
القصة القصيرة❝Eğer gözün günah işlemene neden olursa onu çıkar at. Tek gözle yaşama kavuşman, iki gözle cehennem ateşine atılmandan iyidir.❞ ─ Matta 18: 9 blasphemy ikilisi, birinci kitap. zain javadd malik | 10.06.2019