Bölüm bir-Kalbe ilk dokunuş
Bölüm şarkısı: Alessia Cara - Stars
"Korumamı indir ve tüm yaralarımı al.Kalbimi aç.Yıldızlar olabiliriz"
Elimde ki kitabı dolaba bırakıp sesli bir nefes aldım. Cidden bugün çok fazla uykum vardı daha doğrusu bir kaç aydır uykum vardı. Bir kaç aydır uykusuz kalıyor ve gündüzleri hayalet gibi dolaşıyordum.
Guruldayan karnımı duymamış gibi yapıp müzik sınıfına ilerledim. Öğle aralarını bu sınıfta geçirmeyi seviyordum. Okulumuz işe yaramaz kişilerden oluştuğu için bu oda pek kullanılmazdı. Müzik derslerinde bile. Müzik dersleri genelde boş boş oturduğumuz dersti. İşime gelmiyor değildi çünkü burada hiç bir şey yapmadan da içimde ki sıkıntıyı alıyordu. Babamın bana aylarca öğretmeye çalıştığı gitarı düşündüm ve benim hiç bir şey öğrenmediğimi. Burada bulduğum tek gitar şimdi burada yoktu.
Köşe de duran piyanoya adımladım. Çalmayı bilmiyordum sadece tuşlara basıp çıkan sesleri dinlemeyi seviyordum. Bildiğim tek sey gitarın notalarıydı. Ama burada ki gitarı en son salak çocuğun teki kırmıştı.
Derin bir nefes aldım ve piyanonun küçük taburesine oturdum. Piyanonun önünde aylarca dokunulmadığına emin olduğu yıpranmış bir kağıt vardı. Üstünde Adele'in bir şarkısı vardı. Piyanonun notalarını bile bilmiyordum birazcık inceledim ama bir gelişme elde edemedim. Arkamda ki dolaba ilerleyip oradaki nota kitaplarına göz gezdirdim. Piyano ile ilgili bir kitap bulursam belki anlayabilirdim.
Kitaplara göz gezdirirken aniden açılan kapı ile yerimde sıçradım.
Gözlerim irileşerek kapıya döndüğümde gördüğüm bedenle duraksadım. Bir kaç ay önce arkadaş olduğum ve beni uyuşturucu ile tanıştıran lanet Min Yoongi telaşla suratıma bakıyordu. Kaşlarımı istemsizce kaldırdım.
"Beni sakla." Dediği şey ile duraksadım. Ne diyordu bu? Bu benim tanıdığım sert çocuk Yoongi miydi?
Ona ifadesizce baktığımı gördüğünde derin bir nefes verdi ve hızlı adımlarla piyanonun arkasına saklandı. Ayakları görünecek gibi oldu ama hemen arkadaki koliyi önüne çekti ve alttan gözlerini gözlerime sabitledi.
"Beni görmedin Seokjin." Ne olduğunu anlamaya çalışırcasına baktım ona. Kafamda saçma sapan düşünceler oluşuyordu. Ben daha ne olduğunu kavramdan kapı ikinci kez ani bir şekilde açıldı.
Telaşla arkama döndüğümde üstünde gri tişört siyah dar pantolon ve bu okuldan olmadığına emin olduğum ve önceden gördüğümü düşündüğüm kişiyi gördüm. Birini arayan şüpheci gözler gözlerim ile buluştuğunda karşımdaki kişinin suratında anlayamadığım bir ifade oluştu.
"Min Yoongi'yi gördün mü?" Kulağa gelen kalın ses bana daha da tanıdık gelirken ne diyeceğimi bilemedim. Burada olduğunu söylemeliydim? Yoongi onu görmediğini söylemişti. Derin bir nefes aldım ve karşımda ki mor saçlı çocuğa odaklandım.
Başımı olumsuz anlamda salladım
.
"Hayır görmedim." Sesim beklediğimden daha kararlı çıkmıştı. Çünkü şuan ağlayacak gibi baktığıma bahse girebilirdim. Elini sinirle saçına atıp karıştırdı."Buraya girdiğini görenler olmuş. Sen ne zamandır buradasın?" Nefesini düzene sokarak bana cevap beklercesine baktı.
"Ben yaklaşık yarım saattir buradayım ve kimseyi görmedim." Cümlemi bitirince derin bir nefes aldım. Sesim kararlı ve netti. Ben cidden korkunca ve şaşırınca olmadığımdan daha kararlı biri oluyordum. Adını bilmediğim çocuk bana son kez baktı ve sinirle konuştu.
"Eğer onu burada bulursam başın çok fena derde girecek." Tehditkâr konuşması vücudumu titretirker o yavaş yavaş bana yaklaşmaya başlamıştı bile.
Derin bir nefes aldım ama geri veremedim. Çocuk yanıma kadar gelip omzuyla beni ittirdikten sonra arkamda ki piyanoya yöneldi.
Gözlerim istemsizce büyürken buradan kaçmam gerekmiş gibi hissetmiştim. Bu mor saçlı çocuk tehlikeliydi. Altıncı hissim kesinlikle kuvvetlidir. Ve eğer Min Yoongi'yi orada sakladığımı görürse beni öldüreceğini bile düşünmüştüm. Çocuk seri adımlarla piyanonun yanına gidip arkasına eğildi ve Min Yoongi'yi gördüğünü yüzündeki ifadeden anlamıştım.
Aslında kapıdan ilk girdiğinde onun burada olduğunu biliyordu amacı sadece benim orada olduğunu söyleyip söylemeyeceğimi görmekti. Çünkü sürat ifadesinde şaşkınlıktan çok 'zaten biliyordum' ifadesi vardı. Yoongi'yi tişörtünden tutarak ayağa kaldırdı. Ve vücudunu yavaşça bana çevirdi.
"Bana burada olmadığını söylemiştin Seokjin."
Ben ne yapacağımı bilemez bir şekilde dikilirken ilk defa şoka görmeyip aklımı kullandım ve hızlı adımlarla hatta koşarak odadan çıktım. O benim adımı nereden biliyordu? Ben bu çocuğu nereden tanıyordum?
Selam kriyos burayı ve yazmayı özledi. İlk Bangtan ficim olduğu için aşırı heyecanlıyım. Ve ilk ficim Namjin olduğu için çok mutluyum. Umarım sevilir. Her gün bölüm atmaya çalışacağım.
Yorum yapmayı unutmayın!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Narcotic || Namjin
FanfictionSeokjin'in bağımlı olduğu tek şey uyuşturucu değildi. #1 Angst 15.01.2019 © Tüm hakları saklıdır. Start: 18.07.2018