Narcotic || Namjin

19

Bölüm on dokuz- tesadüf kuraklığı

Bölüm Şarkısı - NF, Got You On My Mind 

''Kabul etmeliyim ki, bu yolda yalnızlaşıyorum. Ama sen beni her arayışında gülümsetiyorsun. Ben olmama izin veriyorsun.''   

Bir beden başka bir bedeni arzular. Sahip olmak ister. Ama kimi bedenler vardır ki başka bir bedeni arzulamadan önce sevmek ister. Sol tarafında atan yumruk büyüklüğündeki o organın varlığını onun minik yumruğuna aşık olarak kanıtlamak ister. Nefesi nefesine karışırken aklında sadece onun adı dolanıp dursun nefesini kesen neden sadece bedeni olmasın ister. İstediği şey nefesini kesen nedenin iki kalbin birlikte bu kadar hızlı atması olmasıdır.

Karşımda ağzı açık filme odaklanmış Namjoon'u izlerken tam olarak aklımdan geçen cümleler buydu. Kafamda bir kaç film karakterinin suratına onu koyup, yanına yakışan güzel hatunlara da istemsizce kendimi shopluyordum. Beynimin içinde gezen minik Kim ordusu Namjoon hakkında bir sürü sey yapmış bir sürü şey düşünmüştü.

Bir sürü kişi ile dolu olan kafamı fena şekilde toparlıyordu onu izlemek.

Karşımdaki macera filmine bir göz gezdirip kendi manzarama geri döndüm. Hem zaten macera filmlerini sevmezdim. Sevdiğim iki tür vardı bilim kurgu filmleri ve çizgi filmler. Vurdulu kırdılı şeyleri izlemek sadece kanımı dondururdu.

Ağzı şaşkınlıktan beş metre açmış adama olan bakışlarım nasıl görünüyordu bilmiyorum ama Namjoon ona baktığımı fark etmiş gibi ağzını kapatmış ve yavaş hareketlerle az önce heyecandan öne doğru geldiği koltukta geriye doğru yaslanmıştı. Onu izlediğimi anladığından korkup bakışlarımı kaçırırken o hala bana bakmamış tekrar yavaş yavaş açılmaya başlayan ağzı ile filme devam etmişti.

İstemsizce tebessüm edip mısır yerken bile belli olan gamzesine minik bir gülümseme ile karşılık verdim.

Minik bir kas doku eksikliği bir adama daha ne kadar yakışabilir, onu daha ne kadar güzel kılabilir?

Diye düşündüm içimden istemsizce.

Kendine gel Seokjin, biz daha yakışıklıyız.
Diyen iç sesime tekmeyi basıp konuştum.
"Saçmalama aptal o bizden daha iyi görünüyor." Biz iç sesimle bu konuyu tartışmaya devam ederken bana dönen bakışlar ile susmak zorunda kalmıştım.

"Bir şey mi dedin Seokjin." Tatlı bir şekilde sırıttım ve başımı olumsuz anlamda salladım.

"Hayır hayır." Namjoon bu hareketime sırıtıp başını salladı.

"Filmi beğendin mi? Ben bayıldım." Sesindeki heyecan ile bana dönen bedene daha da döndüm ve çift kişilik koltukta dizlerimin onun bacaklarına değmesine kadar yanına yaklaştım.

"Evet evet çok yakış- ay aman güzeldi."

Bugün cidden salaklığım üzerimdeydi. Annemle olanlar, kaçırılmalar derken akıl sağlığımı bile kaybetmiş olabilirdim.

Namjoon benim hala sırıtan suratıma bakıp derin bir nefes çekti ciğerlerine.

Nefes olmak istiyorum.
Şaka şaka tamam azmak yok. Seokjin, sen niye böyle biri oldun? Annenin tokadı seni kendine mi getirdi naptı? Hah?

Başımı sağa sola sallayıp karşımdaki sıkıntılı bedene baktım.

"Sorun ne?" Dedim fısıldar gibi. Ne diyeceğini tahmin etmek zor değildi. Annem ile ne yapacağımı soracaktı.