Bölüm on sekiz
Bölüm şarkısı - Blackpink Stay
''Almanca bir kelime: Fernweh. Daha önce bulunmadığın, uzak yerleri özleme anlamına geliyor. Tek kelimelik şiir gibi. Anlıyor ve anlatıyor. ''
(BU YAZAR SATIR ARASI YORUMLARI ÇOK SEVİYOR ONA GÖRE HE :)))
Hala baygın olan beden göğsümde yatarken nefesim bazen boğazıma takılıyor ve öksürüyordum. Bağlı ellerim ile ensesindeki saçlarla oynamaya devam ettim. Sesini duymak istiyordum. Beni tutup kaldırmasını ve buradan beraber çıkmamızı istiyordum. Nedenini bilmediğim sebeplerden kötü anılar yaşamaktan bıkmıştım. Annemin beni sevmemesi ile başlayıp uyuşturucu bağımlılığı ile devam eden saçma sapan bir öyküm vardı ve ben bu öykünün en kötü karakteri gibiydim. Dokunduğum insanı yakıyor onlara zarar veriyordum. Ve bu asla bilerek olmuyordu.
Namjoon'un kız kardeşinin konuşamaması gerçeği her dakika istemesem de suratıma vuruyor ve ona her baktığımda ağlama isteğimi uyandırıyordu. Ama o benim için en nefret ettiği şeyi kanına almayı kabul ediyordu. Ona tek laf etmeye hakkım yoktu. Tıpkı onu sevmeye hakkım olmadığı gibi.
Kollarımın altındaki kasılmış vücudu gevşetmek istercesine sardım kollarımı ona. Bağlı ellerimı kafasından geçirmiş, ensesiyle oynamaya devam ediyordum. Beni duyduğunu hisseder gibiydim. Onu da kendimi de biraz olsun rahatlatmak adına boğazımı temizledim ve Sehun denen adamın bakışlarını umursamadan aklımdan geçen ilk şarkıyı Namjoon'un kulağına doğru yaklaşıp söylemeye başladım.
Kendimin bile zor duyduğu sesimi Namjoon'a duyurmaya çalışır gibiydim daha çok, yardım ister gibi.
''Karanlık beni tuzağına düşürmeden, beni bırakma.'' Titreyen sesim şarkı sözlerini toparlamada bana sorun yaşatırken sadece onun iyi olması için bir şeyler deniyordum.''Hala seviyor musun beni? Eğer aynı hissediyorsan, bırakma bugün. Sen olmalısın, sebebini sorma. Yalnızca, kal benimle.'' Sonlara doğru daha da kısılan sesim ve dolan gözlerim işimi daha da zorlaştırmıştı.
''Uyan, uyan da gidelim buradan çok korkuyorum.'' Cümlemi bitirip kafamı Namjoon'un mükemmel kokulu boynundan kaldırıp hala beni, bizi izleyen bedene çevirdim bakışlarımı.
''Bunu neden yaptın?'' Konuşma fikri aklımda yoktu sadece merak duyguma yenik düşmüştüm. Yine.
''Ona bunu neden yaptın o iyi bir çalışandı sadece bir kaç ay aksattı bu işi. Ona bunu yapmak zorunda değildin.'' Güçsüz dedim Sehun'un gözündeki buzdan duvarları sarsarken ben sadece mantıklı bir cevap için bakıyordum gözlerine.
''Ben burada bir ordu yönetiyorum. Yüzlerce kişi benim tek lafıma bakıyor.'' Elindeki bardağı sesli bir şekilde masaya bırakıp yarım bıraktığı söze devam etti.
''İşi aksatan bir kişiye bile ceza vermesem hepsi bana cephe olur. Onun'' dedi başıyla Namjoon'u göstererek "sevdiği kişiye önlerinde zarar verirsem kimse benzer olaylara cesaret edemez." Bakışlarım masanın üstünde ritim tutan parmaklarına döndü. Haklı olduğu noktalar vardı ama asla onu haklı çıkarmazdı bu nedenler.
Bakışları üstümde gezerken bir şeyler söylememi bekliyor gibiydi.
"Ne zaman uyanacak?" Dedim dediği şeyleri umursamadan. Sehun derin bir nefes alırken bakışları Namjoon'a döndü ve konuştu."Zaten uyanık." Bakışlarım hızla kollarımın arasındaki bedene kaydığında bana bakan yumuşak gözler bozuk olan dengemi daha da bozmuştu.
Hafifçe gülümsedi
"Tanrım." Bileklerimi sırtına doğru ilerletip dizlerim üstünde yükseldim ve kocaman sarıldım karşımdaki bedene.
Namjoon'un nefesinin kesildiğini ve Sehun'un güldüğünü duydum o anda. Ama umrumda olduğu söylenemezdi. Sevdiğim adam gözlerini açmıştı. İyi olup olmadığını öğrenmek adına bir kaç santim geri çekildim ve özlemiş olduğum irislerine baktım. Şaşkın gibiydi. Daha çok şokta gibi.
"İyi misin? Nasıl hissediyorsun? Ben çok üzgünüm bunu yapmak zorunda deği-" Hayır lafım Namjoon'un ya da Sehun'un lafları ile kesilmemişti. Lafım tam olarak Namjoon'un dolgun dudakları ile kesilmiş, devam etmesine izin verilmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Narcotic || Namjin
FanfictionSeokjin'in bağımlı olduğu tek şey uyuşturucu değildi. #1 Angst 15.01.2019 © Tüm hakları saklıdır. Start: 18.07.2018