Bölüm Altı : Rüya gibi biri.
Bölüm şarkısı : Justin Timberlake - Mirrors (Videoyu izleyip öyle okumanızı tavsiye ederim.)
Hzur nasıl bir şeydi? Sessiz bir mekanda kulağında en sevdiğin şarkıyı dinlemek huzur muydu mesela? Yada en sevdiğin dondurmayı alıp yemek insana böyle huzur verir miydi? Namjoon'un kollarında neden bu kadar yoğun bir duygu hissediyorum? Onun kollarında neden dünyanın en şanslı insanı olduğumu düşünüyorum?
Bir kaç dakika onun kolları arasında kaldım. Ellerim onun belinde gevşekce duruyordu. Namjoon geri çekilip suratıma baktı. Sonra beni eliyle uzaklaştırıp vücudumu süzdü. Ne yapıyordu?
Her yerimi inceledikten sonra konuştu."Yaralı değilsin değil mi?" Anlamazca baktım suratına. Ne yarasından bahsettiğini bilmiyordum.
"Neden yaralı olayım ki?" Diye sordum merakla. Verdiğim cevapla Namjoon'un elini sinirli ama bir o kadar da rahatlamış bir tavırla saçlarına attı. Yan tarafta ki koltuğa yöneldi ve yarasına dikkat ederek koltuğa yerleşti.
Kafasını ellerinin arasına almış kendi kendine konuşuyordu. Ağzından bir kaç küfür çıktığını duymuştum.
Yoongi uykusu geldiğini söyleyerek yan tarafta ki üç odadan birine girdi. Hoseok da gözlerini ben ve Namjoon arasında gezdirdi. Olanların ayrıntısını merak ediyor olmalıydı. Benim gibi.
Ben ise hala girişte durmuş telaşlı Namjoon'u izliyordum. Yoongi az önce girdiği kapıdan çıktığı zaman bakışlarım ona döndü. Gözlerini devirdi ve Hoseok'un koluna girip onu sürüklercesine az önce çıktığı odaya soktu. Amacı bizi yalnız bırakmaktı buna emindim.
Boğazımı temizledim ve usulca Namjoon'un karşısındaki tekli koltuğa oturdum. Çantamı çıkarıp kenara bıraktım.
"Namjoon neler oluyor?" Sorum karşısında bakışları bana döndü ve yüzünde minik bir tebessüm oluştu. Bu çocuk deliriyor olabilir mi? Ben hala meraklı surat ifademle onun suratına bakıyordum.
"O adam sana büyük dozda uyuşturucu verdiklerini ve cesedini bulmak için harekete geçmemi söyledi. Bende ona vurdum ama elindeki bıçağı fark edemedim."
Eliyle karnını gösterdi. Anlatırken bile gözlerinden sıkıntılı bir bakış geçmişti.Derin bir nefes aldım. Benim için endişelenmişti. Bana bir şey olduğunu sanmış ve benim yüzümden yaralanmıştı. Bu düşünce kalbimin hızlanmasına neden olmuştu. Gözlerimi kıstım.
Tepkimi izleyen Namjoon'a döndüm."Kimse yanına bile gelmedi. Sorun yok. Oyun oynamış olmalılar." Namjoon alayla güldü ve eli ile tişörtünü kaldırarak sargı ile sarılmış yara yerini gösterdi.
"Eğlenceli bir oyun değildi." Kıkırdadı. Gülüşü gözümün önünde şimşekler çakmasına neden olmuştu. Çok güzeldi. Kim Namjoon çok güzel gülüyordu.
Onun gülüşü benim de yüzümde bir gülümseme oluşturmuştu. Bu zamana kadar hiç duymadığım müzik tarzı yada bu zamana kadar hiç tatmadığım bir tatlı gibiydi.
Namjoon gülerken kısılan gözlerini açıp bana baktığında bakışlarımı hayallere daldığım gülüşünden uzaklaştırdım."Benim yüzümden yaralandın. Özür dilerim." Mahcup bir şekilde konuştuğumda bakışlarının pamuk şeker kadar yumuşadığını görmüştüm. Başını olumsuz anlamda salladı.
"Sorun değil. Alışkın sayılırım." Dediği cümle aklımı karıştı. Kaç kişi için bıçaklanmıştı ki? Ah, bu korumacı tavrının sadece bana olduğunu falan düşünmüştüm. Yine hayal dünyasında yaşıyordum işte.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Narcotic || Namjin
FanfictionSeokjin'in bağımlı olduğu tek şey uyuşturucu değildi. #1 Angst 15.01.2019 © Tüm hakları saklıdır. Start: 18.07.2018