B1 Hoş geldin Mahalleme 🏘

17.4K 346 78
                                    

  (Düzenlendi)

Mahallede her şey rutin bir şekilde devam ederken, mahalleye ait olmayan bir araba gözüktü sokağın başında. Oldukça yüksek sesle çalan müziğe istemsizce elleri ayakları oynamaya başlamıştı gençlerin. Arabanın içinden kimin ineceği meraklı ve şaşkın gözlerle duracağı yere kadar takip ettiler arabayı gözleriyle, bunlar yeni taşınacak olanlar diye düşündü cenk içinden. Araba durdu içinden siyah Nike spor ayakkabısı siyah dar pantolonu ve siyah göbeği açık badisiyle saçları kumral gözleri yeşil bir kız indi. Oldukça havalı gözüken bu kızın kasları da yerindeydi sporcu olduğu her halinden belli olan kız arka kapıya doğru ilerledi. Öbür kapıdan ise platin sarısı saçları, buz mavisi kotu, kumral saçlı kızla aynı olan badisinin beyaz renkli olanıyla bir kız daha indi kardeş olamazlardı çünkü hiç benzemiyorlardı. Cenk kumral saçlı kızı süzmeye başladı siması oldukça tanıdık gelen kızın kim olduğunu biraz düşündükten sonra çıkarttı.

 Cenk kumral saçlı kızı süzmeye başladı siması oldukça tanıdık gelen kızın kim olduğunu biraz düşündükten sonra çıkarttı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

                    

Büşraydı bu çocukluk arkadaşı ve hatta sırt sırta verip yetimhaneden birlikte kaçtığı kendinden dört yaş küçük Büşra. Yaptığı bir hata yüzünden beş sene önce gitmişti Büşra, aramıştı gece, gündüz demeden büşrayı bir kez daha görmek için aramıştı. Bulamamıştı tam unutmuşken ona yaptığını yüzüne bakınca Büşra, Cenkin hafızasında canlandı o gece.

                    

FLASH BELLEK

Büşra arkadaşı Samet'le birlikte her zaman cenk ve arkadaşlarıyla birlikte oturduğu parkta Samet'le Cenk'in gelmesini bekliyordu aslında bir çok kez Samet yüzünden cenkle tartışmışlardı
anlayamadığı bir şekilde o çocuğu kanının almadığını söylüyordu cenk Büşra ise her seferinde iyi biri olduğunu söyleyip samet'i savunuyordu. Sameti sevmiyordu cenk açık açık söylüyordu büşraya bunun sebebi ise dört ay önce sametin kendi çetesiyle birlikte bir kızı taciz ettiğine canlı canlı şahit olmuştu Cenk ama söyleyememişti büşraya bunu süt kuzusu sandığı samet sapık herifin tekiydi aslında. Bir daha tartışırız sonra her zaman ki gibi özür diler cenk barışırız diye düşünmüştü Büşra. Bu sefer işler Büşra'nın sandığı gibi gitmedi, Cenk bugün her zamankinden daha fazla sinirli şekilde geldi yanlarına. Tuttu kolundan kaldırdı Büşra'yı Samet napıyorsun gibi bir şey söylese de umurunda değildi çünkü defalarca kez söylemişti Büşra'ya bu çocuktan uzak durması gerektiğini, o ise okuldan arkadaşı olduğunu söyleyip her seferinde savunuyordu onu. Samet'in kollarında Cenk'in arkadaşlarının eli göründü anlaşılan Samet dayak yiyecekti Samet'in Cenk'ten yediği ilk dayak değildi bu son olmayacağını da biliyordu Büşra.

                    

BÜŞRA: Yine neyin var cenk, napıyorsun?

CENK: Defalarca kez söyledim lan sana bu herifle konuşmayacaksın diye neden bir kere sözümü dinlemiyorsun?

Büşra'nın cevap vermesini beklemedi. Cenk'in arkadaşlarının da tahmin ettiği şeyi yaptı ve tokat attı kendinden dört yaş küçük bir kıza vurmak ona göre değildi. İçi yanıyordu ama acımıyordu ona ardı arkası kesilmeyen tokatlar atıyordu ona zarar gelsin istemiyordu ama en büyük zararı kendisi veriyordu zavallı kıza.  15 yaşında bir çocuktu Büşra. Dört sene önce kaçmıştı cenkle yetimhaneden, dört sene önce Büşra 11 Cenk 15 yaşındaydı aradan geçen dört sene Cenk'i pis işlere sokmuştu nedeni ise açıkça belliydi, Büşra'nın karnını bir gün tok yatırmak için uyuşturucu satıcılığı yapıyordu. Mafyaya çalışıyordu hatta gerektiği zaman adam öldürmüşlüğü bile olmuştu başka türlü para kazanamıyordu çünkü okulu falan bırakmıştı Cenk. Büşra'nın yanına hemen hemen her gün ağzı yüzü kan içinde geliyordu nedenini bilmiyordu Büşra öğrenmekte istemiyordu açıkçası.
Cenk tamı tamına 30 dakika boyunca aralıksız dövmüştü Büşra'yı acımadan Samet'in gözü önünde bazen tokat bazen yumruklarla dövmüştü. Samet'e hiçbir şey yapmamıştı. Çünkü suçlu Büşra'ydı.

Uyarmıştı onu bir daha seni bu herifle görürsem canını acıtırım demişti haklı olduğunu düşünüyordu Cenk.
Cenk son tokadını indirdikten sonra bıraktı Büşra'yı ağzı yüzü kan içindeydi güzelim kızı ne hale getirmişti böyle. Annesine bir kıza asla zarar vermeyeceğim diye söz veren Cenk' miydi bu? Neredeydi o söz peki şimdi. Belki de yerdeki kanların içinde kaybolmuştu.

                    

CENK: Sözümü dinlemeni söylemiştim.

Büşra zar zor topladı söyleyeceklerini duvara tutundu ve ayağa kalktı.

BÜŞRA: Biliyor musun cenk senden bıktım. Siktir olup gidicem ve sende benim peşimden gelmeyeceksin.

İçi yana yana söyledi Büşra bu cümleyi ya dediği gibi gelmezse napıcaktı tek başına sokaklarda?

CENK: Senin benden başka gidecek hiçbir yerin yok aptal!

Cümlesi yankılandı sokakta içine işleyen bu cümleden sonra Büşra zorda olsa tebessüm etti.

BÜŞRA: Kendine iyi bak cenk bir daha karşıma çıkma. Bir daha benim adımı ağzına alma.

Dedi ve zorda olsa o sokaktan çıktı. Kalbi cenkte kalsa da kızgındı işte gitmeliydi gururunu ayaklar altına alamazdı ki.

FLASHBELLEK SON

Beş yıl boyunca aralıksız aradı cenk onu tam umudunu kesmişken tam unuttum derken dikiliyordu şimdi karşısında Cenkin.

İstemsizce döküldü cenkin ağzından o kelime adını ağzına almamasını söylemişti ama durduramadı kendini.

                    

CENK: Büşra!

İşte o sesti... Seneler önce ailem dediği adamın sesiydi bu. Yutkundu Büşra Cenk'in göremeyeceği şekilde. Döndü büşra arkasını tıpkı o günkü gibi tebessüm etti alay edermişçesine.

BÜŞRA: Tanıdın demek. Dedi Büşra arkadan bir ses yükseldi ''Büşra çok güzel olmuşsun lan'' diye klasik Timuçin'di işte işi gücü kızlardı. O mahalledeki grup cenkin en yakın arkadaşları olarak bilinse de en yakını Timuçindi. Çok zıt olmalarına rağmen çok iyi anlaşırlardı Cenkle. Yine alaycı bir tebessüm belirdi büşranın yüzünde. Gülümsüyordu alay edermişçesine çünkü cenk seneler önceki gibi parıl parıl gözlerle bakıyordu ona yine.
BÜŞRA: Naber Timuçin. dedi ve elini uzattı tanıdığı herkesle selamlaştı Büşra, o kadar içten selamlaşıyordu ki cenk hariç bakmamıştı bile cenke. En sonunda  döndü cenke uzattı elini ve ''nasılsın cenk'' dedi cenk kaldı öyle gülümseme belirdi yüzünde cenkin o kadar güzel bakıyordu ki büşraya sanki seneler önce onu döven adam o değilmiş gibi. Bir Büşraya bakıyordu bir eline en sonunda kendini toparladı ve ''iyiyim Büşra sen nasılsın'' dedi ve elini sıktı. Yumruklarını sıkmıştı Büşra işte yine sinirlenmişti nasıl tutacaktı kendine ağzının ortasına yumruk atmamak için?

Uzun zaman sonra yine, yeniden Wattpad özlemişim ❤️ ilk bölümle karşınızdayım kafamdaki şeyleri yansıtabilmek için size ihtiyacım var kısa olduğunu biliyorum ama ilk bölüme verin 💞 sizi seviyorum ❣️

ELDİVEN (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin