BİÇARE (Tamamlandı)

5. BÖLÜM

Bölüm 5

Alaz, karşısındaki adamı inceledi. Uzun boylu, geniş omuzlu esmer bir adamdı. Kahverengi saçlarını arkaya yatırmıştı. Bir günlük kirli sakalı oluşmuştu suratında. Gözlerinde aşina olduğu zengin kibri vardı. Üstünde haki rengi bir tişört ve kot pantolon vardı.

"Memnun oldum, Boran Kozcu," dedi adam. Alaz'ın elini sıktıktan sonra iki adam gözleriyle testosteron savaşı verdiler. Esma onları izlerken iç geçirmemek için kendini zor tuttu. Arya'yı Ali Karaman'a verirken bile bu kadar gerilmemişti Alaz. Şimdi neden gergindi?

"Tamam beyler, en uzun el sıkışma rekorunu size veriyoruz," dedi Esma. Ellerini bıraktıklarında birbirlerine dik dik bakmayı sürdürdüler. Alaz, Boran'ın gelmesinden çok rahatsızdı. Dünkü olanları öğrenmişti Esma'dan. Kendisi Doğan Şirketini yönetirken böyle olaylara karşı sert yaptırımlar uygulamıştı. Ama burada, Esma fark etmese o tacizci devam edecekti. Belki de başka tacizci başka kadın çalışanları taciz ediyordu ve bu çalışanlar Boran'ın 'herkes benim kulum' havaları yüzünden gidip bildiremiyordur. Esma'nın anlattığına göre bu adam daha ayağı boktan çıkmadan ilah havalarında biriydi.

"Buraya gelmenizin nedenini öğrenebilir miyim?" diye sordu Alaz. Boran, adamın kendiyle eşdeğer soğukluğuyla karşılaşmayı beklemiyordu. Ethem Bey ve Ali Bey'le de tanışmıştı. Seviyeli olsalar dahi ılıman yaklaşmışlardı. Esma Hanım ise laflarını hiç esirgemese de çalışanlarıyla yerinde samimiyet kuran biriydi. Ama bu adam, gözleriyle eşdeğer bir soğuklukla gelmişti.

"Ortak olduğum şirketin tarla bölümünün nasıl işlediğini gözlemlemek için geldim," dedi Boran. Alaz, aşağılarcasına gülümsedi.

"Elinizdeki çapayla da toprak kalite kontrolü yapıyor olmalısınız," diye cevap verdi. Esma dudaklarını birbirine bastırarak gülmesini durdurdu.

"Ortağıma yardım ediyordum," dedi Boran. Çapayı yere bıraktı.

"Çok centilmensiniz," dedi Alaz alayla. "Genelde bu 'kontrol' işleri için bir ekip oluşturulur ve o ekipler denetlemeye çıkar. Bu denetleme de ortak şirketin haberinde gerçekleşir nezaketen. Benim dönemimde böyleydi," dedi. Boran gerekçelerini inandıramadığının farkındaydı. Dişlerini sıktı.

"Her şirketin işleyişi farklıdır bildiğiniz üzere," dedi Boran. Alaz tek kaşını kaldırdı. Adamı sinir ettiğinin farkındaydı. Ve bu haklı olduğunu gösterirdi. Bu adam tamamen menfaatleri uğruna her şeyi yapabilecek aç gözlü adamlardandı.

"Haklısınız," dedi Alaz. "Gelişmekte olan şirketlerde böyle işleri patronlar da yapabiliyor," dedi. Esma, bir Boran'a bir Alaz'a baktı. Eniştesini ilk defa böyle görüyordu. Ablasının anlattığı eski Alaz bu olmalıydı. Dürüst olmak gerekirse bu yüzünü Karamanlara gösterseydi ağabeyi ve babası onu hor göremezlerdi ama o sevgi inşa etmek istemişti.

Boran karşısındaki ukala adamı böcek gibi ezmek istese de köprüyü geçene kadar ayıya dayı demek zorundaydı. Karamanların damadını karşısına alacak kadar keriz değildi Boran. Bunun rövanşını söke söke alacaktı bu sarı civcivden.

"Alaz Bey, bu kadar tecrübeli olmanıza rağmen kayın pederinizin tarlasında neden çalıştığınızı anlamadım. Şirkette daha verimli olmaz mıydınız? Yoksa kayın pederiniz böyle mi uygun gördü?"

Esma, eniştesine gelen laftan gerilirken Alaz sadece gülümsedi. Bunu bekliyordu. Egosu zedelenince içindeki pisliği döken adamlarla çok karşılaşmıştı Alaz. Bunların başında kendi babası geliyordu. Onu da kendisi gibi yetiştirmeye çalışmıştı ama elinde patlamıştı.