BİÇARE (Tamamlandı)

8. Bölüm

Bölüm 8

Esma susmuştu. Doğumdan sonra yeğenini görmeye dahi gitmemişti. Şirkete gidiyordu. Mesaiye kalıyordu. Hafta sonlarında ise eniştesinin bulunmadığı tarlalara gidiyordu. Madem görünmezdi, tamamen görünmez olurdu. Akşam yemeklerine çoğunlukla inmiyordu. Dışarıda yiyip geliyordu veya Bekir amcasının yanında yiyordu. Kimse onun bu halinin nedenini anlamamıştı.

O adam, ertesi gün sabah erkenden gitmişti. Evden kokusu gidene kadar eve girmemişti Esma. Şimdi kendini işine daha çok vermişti. İşini hakkıyla yerine getirip bir an önce şu ortaklık belasından kurtulmak istiyordu. Allah'tan son posta kalmıştı. Onu da hallettiler mi Esma son raporu verecekti ve bir daha bu şirketin kenarından dahi geçmeyecekti.

Esma elindeki analiz sonuçlarını göstermek için Boran Bey'in odasına gitti. Sekreter yerinde yoktu. Bildiği kadarıyla bir toplantısı yoktu. Esma patronun odasına bodoslama daldığında birkaç saniye gördüklerini algılamaya çalıştı. Boran'ın sesini duymasıyla odadan kaçarcasına çıktı. Adam iş yeri ahlakı denen şeyden bir haberdi. Yanakları al al olmuştu. Adam sekreteriyle yarı çıplak aynı ortamdaydı! Kendine ayrılan şatafatlı hücreye döndükten çok kısa bir sonra Boran, Esma'nın odasına daldı.

"Ne gördüğünü, nasıl göründüğünü biliyorum fakat yanlış anladın," dedi. Esma ona bakmadı bile. Önündeki raporları incelemeye devam etti. Boran iki elini masanın üstüne koyup eğildi. "Esma!"

Esma başını kaldırıp kara gözlere baktı. Öfkeli ve telaşlı gözlere ruhsuzlukla baktıktan sonra arkasına yaslandı.

"Ne istiyorsunuz?" Diye sordu.

"Açıklama yapmak. Gördüklerin-" Esma, Boran'ın sözünü kesti.

"Gördüklerim beni değil sizi ilgilendirir Boran," dedi. "Sizin özel hayatınıza karışmak haddim değil ve böyle bir isteğim de yok," dedi Esma. Boran iyice eğildi.

"Kahveyi içerken üstüme döktüm," dedi Boran. Bu banal bahaneye Esma tebessüm dahi etmedi. Ondan daha zeki bahaneler beklerdi. "Sekreter de yedek takımı getirdikten sonra kirlenen masamı topladı," dedi. "Yanlış anlamanı istemiyorum," diyerek açıklamasını bitirdi. Esma önüne gelen saçı kulağının arkasına ittirdikten sonra öne kaydı biraz. Şimdi aralarındaki mesafe çok azdı ve bu aralarındaki gerilimi daha da şiddetlendirmişti.

"Boran Bey kız kardeşiniz çok mu klişe kitap okuyor? Siz de onun etkisinde kalmış gibisiniz," dedi Esma. Boran sorunun anlamsızlığıyla sustu. "Klişe saçma aşk kitaplarından fırlama çok gereksiz bir sahneyi şu an burada çevirerek kendinize de bana da vakit kaybettiriyorsunuz," dedi Esma. Boran sinirlendi.

"Ne saçmalıyorsun Esma?" Diye sordu hiddetle. Ah şu erkekler ne çabuk sinirleniyorlardı.

"Sizi yarı çıplak gördüm diye saçma sahneler aklımdan geçirip sizi ahlaksız bir patron olarak gördüğümü düşündüğünüz için bir telaşla odama izinsiz daldınız. İstemediğim halde bana açıklama yapıyorsunuz. İster elemanlarınızla ilişki yaşarsınız. İster dostlarınızı şirketinize alır yine aynı şeyleri yaparsınız. Bu beni zerre ilgilendirmiyor," dedi ve devam etti Esma.

"İşiniz, ilişkileriniz, yaptığınız herhangi bir şey benim umurumda değil. Ben burada kendi şirketimi ve tarlamı temsil ediyorum. İşin benimle alakalı kısmını aksatmadığınız sürece isterseniz odanızda Elli Ton Üçlemesi'ni çekin bana ne? Bu sadece sizin ne kadar iş ahlakından yoksun olduğunuzu gösterir. Birkaç gün size dostane yaklaştım diye aşığınız olduğumu düşünmediniz umarım?" Dedi Esma alayla sorgularcasına. Boran iyice sinirlenmiş, boyun damarları ortaya çıkmıştı.