14. Bölüm

10.7K 717 718
                                    

YAZAR NOTU: Yazar notları bölümle alakalıdır bu yüzden okumanız önemlidir. Boşa çene çalmıyorum. Gönül rahatlığıyla okuyabilirsiniz.

Arkadaşlar bildiğiniz üzere ben bu hikayeyi Asi dizisini ve Aşk ve Gurur kitabını baz alarak yazıyorum. Oradaki sahneleri kopyala yapıştır yapmıyorum elbette fakat karakter oluştururken özellikle Esma'yı oluştururken bana yardımcı oldular. Yer mekan gibi olayları da diziden almıştım. Fakat bazı aksaklıklar oldu. Asi Nehri'nin suyu çok azalmış bu yüzden geçen bölümdeki olan sahnede kısa bir değişiklik olacak. Ben de araştırma yapmamış diziye bağlı kalmıştım. Bunu düzeltiyorum.

   Karaman ailesi Samandağ'da yaşayacaklar ve oradaki konaklardan birinde yaşayacaklar. okurlarımdan biri bana orada konakların ve tarlaların da bulunduğunu söyledi. Orası yaşadıkları yer olacak. Ve Esma'nın itildiği yer Samadağı Denizi'nin kayalık tarafı olacak. Orası hem kayalık bölgesiymiş hem denizi dalgalı ve kirliymiş. Zaten olay gece yarısında gerçekleşiyordu. Bunu da vermiş olalım. Asi Nehri'ne değil Samadağı Denizine itilecek. Görkem'e ayrıca buradan da teşekkür ederim :)

Son olarak bu bölüm hikayenin akışının değiştiği bölüm. Mutsuzluktan tamamen sıyrılma olmayacak bir geçiş bölümü aynı zamanda. O yüzden hani mutlu olacaktık diye sitem etmeyin sonuçta karakterlerim duygu durum bozukluğu olan insanlar değil zamanla geçecek böyle şeyler :)

Bu arada bölüm sonunda sürprizlerim var. Bakalım beğenecek misiniz! :)

İyi okumalar. Geçen bölümün oyları muhteşemdi. Böyle acı bölümlerde oylar baya yüksek oluyor mutlu oluyorum. Lütfen böyle devam etsin. Hepinizi öpüyorum! Kendinize iyi bakın!


Bölüm 14

Ali Yalman, Asya'nın evinden gece yarısını geçtiğinde dönmüştü. Yeğenini sevmişti, Asya'yla hasret gidermişti, Alaz'la uğraşmıştı. Birbirlerini sevmeseler de ortak noktalarını çok seviyorlardı bu yüzden birbirlerine tahammül ediyorlardı.

Sessizce odasına çıktığında Esma'yı kontrol etmeye gitti. Asya'ya giderken Esma'ya gelmesi için ısrar etse de o gelmemişti. Üstüne gitmek istemedi Ali. Onu bu saatten sonra bırakacak değildi fakat ona zaman vermesi gerektiğinin farkındaydı. Esma, Asya gibi değildi. İçine kapanıp kendini fanusa kapatacak biri değildi. O asi kısraklar gibiydi, ehlileştirilemez bir ruhu vardı. Bunu kabullenmeleri çok uzun yıllar alsa da sonunda kabullenmişlerdi.

Ali kapıyı tıklatıp içeri girdi. Lambayı yakmadan yatağın kenarına oturdu. Esma'ya dokunmak için elini uzattığında onu bir boşluk karşıladı. Ali Yalman çatılan kaşlarıyla elini yatakta dolandırdı. Esma yatağında değildi.

Yüreğini saran telaşla odadan fırladı. Hızla Defne'nin odasına girip lambayı yakınca uyuyan genç sıçrayarak uyandı. Ali, odada Esma'yı göremeyince hızla çıktı. Yonca'nın odasında da yoktu. Hızlıca aşağı kata inip mutfakla salona baktı. Hangi cehennemdeydi bu kadın?

"Allah kahretsin!" diye bağırdı Ali. Defne çatık kaşlarla uyku mahmuru bir halde Ali'nin peşinden gitti.

"Ne oldu?" diye sordu.

"Esma evde yok," dedi Ali ve üçer üçer merdivenleri çıkarak teyzesiyle eniştesinin kapısını şiddetle çalmaya başladı. Ethem Bey kapıyı açtığında Ali vakit kaybetmeden konuştu. "Baba, Esma evde yok! Adamları topla, ben aramaya çıkıyorum!" dedi. Yanına şarjörü dolu iki silahını alıp yola çıkarken adamlarına Esma'yı aramaları için emretti. Aptal kadın!

İlk önce tavlaya baktı, ardından Yaren'in bölmesine burada değildi. Ardından arabasına atlayıp tarlalara gitti. Her karışını kontrol etti. Adını her haykırdıkça ümidi biraz daha azalıyordu. Başına bir şey gelmiş olma ihtimali aklını kaçırtacaktı. O bir koldan ararken Karamanlar başka bir koldan aradı.

BİÇARE (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin