11. Bölüm

9.4K 657 1.3K
                                    



Bölüm 11

Esma baygın duran arkadaşına baktı. Bayılttığı için ayrı kaçırdığı için apayrı kızgındı Esma. Bir kadını kendi iradesi dışında bir şey yapmaya zorlayamazdın. İstemiyorsa ikna edeceksin bu kadar!

"Esma bu kadar kızmasan, Meryem uyandığında senden güç alır bak hiç başa çıkamayız!" dedi Mustafa. Esma ayağındaki terliği çıkarıp kafasına fırlattı Mustafa'nın. Mustafa, Esma'nın bu eski moda hallerine alışkın olduğundan hemen başını eğdi.

"Anneme kaçırsaydım aynısını yapardı. Hiçbir farkın yok Esma," diye iyicene damarına bastı Mustafa, Esma'nın.

"Bak hâlâ konuşuyor gelmişine geleceğine küfrettiğimin salağı!" diyerek üstüne yürüdü Esma, Mustafa'nın. "Ulan mal değneği! Kızı ikna et dedim, kaçır mı dedim! Senelerce oyala oyala! Kaçma gel buraya!" derken Esma Mustafa'nın peşinden koşuyordu. Mustafa da deli görmüş gibi kaçıyordu Esma'dan. "Ömrümü yedin ömrümü! Saçlarımdaki beyazlar senin yüzünden çıkacak. Kız kaçırmak nedir? Eşkıya mısın oğlum sen?"

"Valla sevdam beni eşkıya etti hâkime hanım! Ben suçsuzum, tüm suç kalbimde!" dedi Mustafa. Esma durup ellerini beline koydu ardından başını iki yana salladı.

"Senden adam olmaz," dedi gülerek. Ardından kocasına baktı. Yine kafasında kurmaya başlamadan açıklama yapması gerekiyordu. "Sen burada dur. Size çarşafla yastık getireceğim," dedi ve Boran'ın yanına gidip elini tuttu. "Hadi odamıza gidelim," dedi Esma. Boran ile Mustafa birbirlerine ters ters baktılar. Esma, Mustafa'ya uyarıcı bakışlar atarken kocasını çekiştirdi.

Boran yatağa kendini attı adeta. Esma da dolaptan yorgan yastık çıkarmaya başladı. Boran, karısını izlerken kafasında kurmaya başlamıştı çoktan.

"Mustafa kim?" diye sordu. Esma yastıklara kılıfını geçirirken kocasına baktı.

"Öteki ziraat mühendisimiz, beraber çalışıyoruz," dedi Esma. Boran'ın homurtusunu duyunca yatağa oturdu. "Ailesi de bizim tarlada çalışıyordu şimdi yaşlandıklarından abimin evine yardımcı olarak geçtiler," diye açıkladı Esma.

"Siz ailecek çalışanlarınızla içli dışlısınız sanırım," dediğinde Esma, Boran'ın sesindeki imayı görmezlikten geldi. Boran gibi uzanıp Boran'ın koluna başını koydu.

"Ben malikanede büyümedim kardeşlerim gibi, tarlada büyüdüm. Çamura bata çıka öğrendim toprağı da insanları da. Çalışanlarım benim ailemdir bu yüzden. Beni elleriyle beslediler, evlatlarını büyütürken beni de büyüttüler el birliğiyle. Ben büyürken Mustafa ve Meryem yanımdaydı. Onlar benim için Defne'den farksız," dedi. Bir elini kocasının kalbinin üstüne koydu.

"Birbirlerine çocukluktan sevdalı bu iki mecnun," dedi ve güldü Esma. Onların o halleri ona hep komik gelmişti. "Ben Mustafa'ya dedim adam gibi konuş ikna et diye ama kapasitesi anca buna yetmiş herhalde," dediğinde bu sefer Boran da güldü.

"Herkese bu kadar yardımsever olup nasıl bu kadar sert görünebiliyorsun?" diye sordu Boran. Esma oturur pozisyona geçti.

"Bu gece burada kalacaklar, senin için sorun olur mu?" diye sordu Esma. Boran da oturur pozisyona geçti. Ellerini arkaya dayadı.

"Olmaz," dedi. Esma gülümseyerek kocasının yanağından öptü.

"Teşekkür ederim," dediğinde aşağıdan gürültüler gelmeye başlamıştı. Esma çarşafları alıp aşağı indiğinde yorganı yüzüne tutmasaydı vazo yüzüne gelecekti.

BİÇARE (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin